31 Aralık 2010 Cuma

SAĞLIK SAĞLIK AFİYET

Herkeşler yeniyıl yazısı yazmış.
Ben yeni anneyim asıl benim isteklerim var.
İlk önce sağlık,afiyet.
Kocam ve kızım önceliğim ve sonra hayatımdaki güzel insanların canının sağlığı.
2010 bana kızımı verdi.yeri ayrıdır.
Ölüm de gördüm bu yıl.
2011 geçen bütün yıllardan daha bereketli,dolu dolu ,afiyetle geçsin.
Rabbim yeni,güzel bereketli başlangıçlar nasip etsin.
Etrafımız yenilikçi,güleryüzlü,hayırlı,kısmetli,bilgili insanlarla dolsun.
Evimiz güzel insanları ağırlasın bol bol.
Maddi manevi güzellikler yaşamak nasip olsun.

30 Aralık 2010 Perşembe

AZICIK BİLİNÇ NE OLUR

Gazetede Ali Bulaç hırpalamış yılbaşı kutlayan müslümanları.
Üstüne şimdi Fatma barbarosoğlu nu da okuyunca "yılbaşı ağacı süsleyen türbanlılar" diye.
Biraz kalbim hızlandı,hemen başımıza birşey gelecek korkusuyla.
Sabah da gazetede ÇCYD ve ÇEV in burs verdikleri kızların nasıl askerlere peşkeş çekildiğini okumuştum ve o moral bozukluğuyla hemen ablamı aramıştım.
geçmiş genelkurmaybaşkanlarından bazıları "üst dereceli mason" imiş.
Masonlara üstün hizmet ödülü,dindar personel yallah kapı dışarı.
Oy benim yalnız güzel ülkem.
Zaten kaç yıldır Ümraniye de çamağaçlı mağazalar türemişti.
Götü boklu mağazalar bile kapı önlerinde ışıl ışıl çam ağacı koymuş,noel baba kılığında kara kaşlı gençten delikanlılar.
Hoş şimdilik çıkamıyorum dışarıya ama görsem diycem " bu ağaç yakışıyor mu bize,yapmıyorum bu yüzden burdan alışveriş " diye.
Azıcık bilinç ne olur.
AZICIK.

29 Aralık 2010 Çarşamba

KARMANÇORMAN

Geçen endişeliperiden duyduğum filmi izledim.
Siyah kuğu.
Ama nasıl izledim.Feroyu yatırdım,babası yanında,cmt akşamı,gece saat bir.
Her 20 dk bir fero uyandı,koştum salladım,emzirdim vs geri geldim film izledim.
Nasıl inat ettiysem artık :))
Ama film güzeldi kardeş.
***
Geceler boş vakit,uykum yok,fero uyuyor,yatakta boşb oş uzanacağıma aslında birşeyler yapsam ne güzel olur.
Ölü vakit.
***
Dün misafir ağırladım,kahvaltıya gelip 3 gibi gittiler.
Tertemiz oldu.
***
Hastayım.sağ burun sağ göz şırıl şırıl damlıyor.
İnş kızıma geçmez.
***
Yılbaşı geliyor.
Değişiklik yapsam o gün.
Ama ne?

23 Aralık 2010 Perşembe

GERGİNİM

Güzel güzel yemeklerini yese,suyunu içse,kakasını yapsa hiç sorun yok aslında :))
Evet bugün hiç bir bok yapmadım ama inanılmaz yoruldum.
Sürekli miyavladı öğleden sonra.
Uykusunu mu alamadı ne.
Sıçtığımın apartmanı öküz dolu.
Merdivende antilop sürüsü iner çıkar,yandakinin öküz sesli misafirleri var ve salon dururken çocuk odasında oturuyorlar,üsttemi alttamı anlamadığım kaşar arkadaş grubu gelmiş isterik isterik kahkaha atıyorlar.
Yukardaki göt kadar eve eşyayı doldurmuş ikide bir ordan oraya taşıyıp yere bırakıyor.
Apartmanın demir kapısı bildiğin kerhane kapısı.
Ve bütün bunlar benim kızım uyurken oluyorya işte o zaman apartman boşluğuna çıkıp eşşek gibi anırasım geliyor.
Neyse.
Heryer aynı.Herkes aynı.Anlayışsız insanlar heryerde.
***
Canım hikayesi olan dinlendirici bir film izlemek istiyor.
Çayımı sakin sakin içerek.
yalan yok bazen eski günler aklıma geliyor,çay sigara film üçgeninde yaşadığımız,ertesi günün tatil olduğu,kafamda yapmam gereken bir bok olmadığı günler.gerçi çok az günlerdi :))
Ya böyle işte.
Ben gidip makarna koyayım.

19 Aralık 2010 Pazar

BİTMEYEN YİRMİLİKLER

Gene dişciden geldik.
Yine yirmilik dişlerimi aldırdım.
Alttakiler gömüktü,operasyonla alındı,üsttekiler çıkmıştı sadece çektirdim bugün.
Sıcak ve soğuk yememeye dikkat edicem,sert şeyler yemek yok.Aksilik çayla kuruyemiş faslımız bizim için özel.
Sigarayı soramadım bile :(
Şimdi herşeyden mahrum gibi hissediyorum kendimi.
Yarın normal hayatına dönebilirsin dedi doktor bey.
***
Odada ben pcnin başındayım.babsı iş getirmişti onları bitiriyor,bu arada Feryal köşesinde kendi başına oynuyor.
Ne büyük saadet.
aslında odada bizim olduğumuzu bildiği için sessizce oynuyor,odada yalnız kalsa hemen feryat figan ağlar.
Olsun bu günlere gelmek de nimet.
***
Dün bir arkadaşın bebeğini görmeye gittik.
Bebişi 2 aylık ve damak yarığı var.
Büyük imtihan,teselli edici konuştuk hep ama "yalnız kalınca ağlıyorum hep" dedi.
O an oradaki herkes üzüldü ama insanoğlu işte herkesin bir tarafı da "allahım sana şükür çocuğum sağlıklı" diye geçirmiştir.
Gene de o kadar abartılacak bir durumu yok,altıncı ayında ameliyat olup düzelecek inş.
Güldük yedik içtik ,güzeldi.

12 Aralık 2010 Pazar

HAVALAR SOĞUK

Dün ne biçim soğuk vardı ya.
Balkonda sigara mı içtim rüzgardan dayak mı yedim belli değildi :))
Böyle havalarda bana bir hüzün,suçluluk duygusu hakim oluyor.
Hani ben sıcak evimde oturuyorum yiyip içiyorum ya sanki sokakta yaşayanların hakkını çalıyorum.
Hani o kadar rahatım ama onlar değil ve bu benim suçum gibi.
Birde millet sanki bu havalarda hiç zevk almıyor,keyif yapmıyor hissi oluyor içimde.
Dışarda çocuklu aileler gezmeye çıkmışsa veya gülüşerek yürüyen yaşlı çiftleri görünce hemen o manyak fikirlerim uçup gidiyor.
Bu saçmalıklar nerden kazındı acaba.Analitik terapi yapmak lazım.
***
Feryal geceleri gene beni çıldırtmaya başladı.Yalan değil dün gece çimdik atmak geldi içimden.
Gözeri kapalı miyavlarken,10 dakikada bir ağladı ya.
Geçecek gözüm geçecek.
***
Yavaştan kendi kendine oynayabildiği için biraz okumaya vakit ayırıyorum.
Önce biriktirdiğim gazetenin kitap eklerini okuyorum,beğendiğim kitapları not alıyorum.
ağır ağır okumalar ,başlıyor yani.

7 Aralık 2010 Salı

ÜŞENİYORUM

sosyal bir insan olmaya üşeniyorum yavvf.
Bugün tee 1o yıl önceki kiracımız aradı bursadan.
8 aylık oğlu olmuş okadar yani görüşmeyeli.
E dedim benim de 7 aylık kızım vaaar :))
Tv yok ya bende hemen diyorlar "sofuluktan mı "
Yok anam yaa.Sofuluk kiiim biz kim :))
nerden baksan 4 yıl olacak televizyonsuz.
anlatınca ne gerek var,tv de ne varki diye.
"e haklısın valla" lafına geliyoruz da gelene kadar ben mübarek oluyorum.
Halbuki 200 film izlemişiz bilgisayardan.
Zikir arası film :)))
Emoşla da konu buraya geldi.
Bir an niyeyse utandım :(((
***
havalar güzel ya,bende bir üşengeçlik.
Bide kaçırıyrum bu havaları evde diye dertleniyorum ama hiiç çıkasım da yok.
Kamuya eleman alınırken de gıcık olurdum,hakkımı gaspediyorlar gibi hissederdim.
Kpssye girmeyi de düşünmüyorum halbuki.
kafa işte ,aynı mantık.
***
Bu arada kızım altını dolduruyor.
Bu kadar entelektüel bir ortamda yazıyorum yani:))
***

2 Aralık 2010 Perşembe

YA SABIR

Ek gıda sabır işi kardeşim.
Önceden yediği şeyi şimdi yemiyor.
Bide eliyle itmesi vurması,heryerim çorba yada yoğurt
Gözlüğe de gelince geçen hafiften cinlenmeye başlıyorum.
Bende de hata var,alışmaya çalışıyorum.
Acıkmadan veriyorum diyorum,ama bugün 3 saatlik açlıkta gene yemedi yoğurdu.
Ekşi mi oluyor ne bok.
***
Eli kolu götü başı hiç durmuyor :))
Fıkır fıkır...
Her kaka da bütün badiler değişiyor.
Sırtı beli ful bok :))
Çıkarırken giysileri bende iyice sıvıyorum :))
Boklu boklu geçinip gidiyoruz.
***
Balkona çıkardığımda haaayt diye bağırıyor :))
Mahallenin bekçisi geliyor :))

27 Kasım 2010 Cumartesi

ÜST DİŞLER,DEDELER,SÜRTMEK

Dn akşam bastı yaygarayı,ben sandım uyumadığı için.
Meğer üst dişler geliyormuş.
Kaşımak istiyorum eliyle itiyor,memeyi bile reddediyor,eli kulaklarında.
hımmm dedim diş acısı.
gece de kötüydü biraz.
Şimdi uyuyor,uykuda çığlıkla ağlamaya başlıyor.
Sancı yapıyor demek ki.
**
Bloglara bakayım dedim,gazeteyi aşırmışlar kapıdan.
Bizim millet ne kadar sürtük yaff :))
hemen herkes biryerlere gitmiş.
Ne özendim,artık farklı yerler görmek istiyorum.
Hatta yurtdışı seyahatleri.
Feryal beni kesinlikle korkutmuyor.
hoş,daha avrupa yakasına geçmişliğimiz yok.
neyse bu bahar yürüyecek,bebeklikten çıkacak,daha rahat oluruz inş.
Madden ve manen.
**
Dedeler gitti.
Vukuat olmadan kaynanayla ayrıldık,ilk defa :))
Artık burunlarında tüter.
Torun sevgisi bambaşkaymış.

24 Kasım 2010 Çarşamba

ENNE

Bugün uyandı "ennee" diye bağırdı.
Doktor soruyor : agu diyor mu?
Diyecektim "ne agusu ya benimki anne diyor" :)))))

23 Kasım 2010 Salı

HASRET DİNMEZ Kİ

Bugün dedesiyle sağlık ocağına gittik.
aşı bitmiş.geri geldik.dedesi hevesini iyice alsın.
Hep kucağında taşımak yada arabasında kendi taşımak istiyor ama benim haylaz biraz naz yapıyor.
Güzel geçiyor günler hamdolsun.
feryal hergün yeni sesler çıkarıyor,eğleniyor.
Çorba istemedi ağzını sımsıkı kapatıyor bende meyveli yoğurt hazırladım hemen bitirdi.
Kendisi yönlendiriyor :))
Dün dünürler buluştu,güzel geçti,kısa ve öz.
yarın ev yapımı lahmacun yiycez.
havalar da güzel şansa.
daha güzel günlere inş.

20 Kasım 2010 Cumartesi

KABIZLIK

Feryalim kabız oldu:(
2 gündür yapmamıştı,genelde oluyordu,topluca güveriyordu sırtına kadar.
Ama bu sefer yaparken ağladı,çığlık attı,sonuçta ceviz büyüklüğü ve sertliğinde :((
3 posta ceviz.Korktum popoyu tahriş ederse iş büyür diye.
Suya abandık,sabun vs.
Şimdi uyansın zeytinyağı vericem.
Aslında müdahale etmeyi doğru bulmuyorum ama huysuzluk edip,eziyet çekince yavrukuşum mecbur yapıyorum.
***
kayınvalidemler burda.
Yarın 3 gün olcak.
3 günden sonra kaynana gelin ayarımız kaçıyor ama bu sefer Nevzat hocayı dinliycem.
Hüsnü zan diyor çözüm olarak.
Hep iyi düşünün,kötü düşünmeyin.
Hadi bakalım.Allah geçim sureti versin herkese.
***
Bayram çok sıradan geçti.
Hatta bayram havası bile yoktu,annemlere gezmeye gibi.artı el öptük.
***
Havalar harika ama bizim tatil boş geçti.
Sağlık olsun...

11 Kasım 2010 Perşembe

EK GIDALARA GEÇİŞ

6 ayı bitirdik çok şükür.
17 haziran bizim kırkımızın çıktığı gündü.
Dolabın üzerindeki takvime bakıp 17 haziran gelecek mi derdim :))
Ooo hooo 6 ayı geçtik yafff:))
Sanki 6 ay olana kadar günler 2 iki günlükmüş gibi geçiyor,6 aylık olduktan sonra daha hızlı.
Mesela pazartesi günü yarım yaş olduk,doktora gittik vs hemen hafta sonu geldi.
Bundan sonra hızla geçecek sanırım.
Ek gıda olayı daha rahat gibi gözükse de benim gibi başak anneleri için kabus.
Neyden ne kadar hangi aralıklarla ne kadar süre verilecek mesela?
Ek gıdaya geçişi söktüm tamam,ee bu ne kadar sürecek?
7.ayda da böyle mi devam edicem.
Doktorum sen anlayacaksın çocuğa bakıp ihtiyacını dedi?
İçgüdü olayı yemek içmek?ayarı yok ki dedi.
Ben şu birkaç hafta geçsin dayamayı düşünüyorum yemekleri.
Yemek dediğim sebze meyve püreleri vırt zırt.
Birkaç forumda gezdim ne verilebilir farklı diye.
Bizim kadınlarımız resmen sapıtmışlar.Ya "ben çok bilinçli anneyim,çok besleyici besinler veriyorum " ayağı yapıp kurbağa bacağı koymaya kadar gelecekler neredeyse.
Zaten mevsim belli,bebeğin yiyeceği belli neye kırışıyorlar anlamadım.
Bide herkes amanın neler biliyor onu onunla verme vitamini parçalanmıyormuş da şununla ver falan.Biyolog oldu bizim karılar şimdide.
Hani hamileyken jinekolog olanlar.
**
Yoğurt meselesi canımı sıktı.
ne süt ne yoğurt,tuhaf bişey oldu iki sefer denediğim sütler.
Neyse bacım,öğreneceğim.
Allahtan kızım boğarsak...
Ben zannediyorum hüp hüp yiyecek.
ne gezer,köpürtüyor,tükürüyor,yermiş gibi yapıp çıkarıyor,kaşığı ısırıyor vs.
anaaam dedim bu daha zormuş :)))
Hareketlerde de farkılıklar oluyor tabii.
heceler gibi konuşuyor,düşmeden desteksiz oturuyor.
Geceler yar yar :))
Uyku düzenine daha var sanırım.
O değil de sabahları yataktan kalkmadan bir oynaşmamız var.
Yav diyorum iyiki de yapmışız kız seni :))
Düşünüyorum da,daha anne bile demiyor,dediğinde kimbilir nasıl oynatacak beni :)

6 Kasım 2010 Cumartesi

SEMOŞ GELDİ

Bugün liseden arkadaşım geldi.
O kadar çok konuşulacak mevzu varmış ki.
Ordan oraya atladık,en son sırayla konuşmaya karar verdik :)
Feryal biraz mızmızlandı.
Ne emdiğini de anlamadım,onun da benim de dikkatimiz dağılıyor misafirimiz gelince :)
Yaşlar ilerleyince konuşulacak mevzular da değişiyor.
adamakıllı tespitler yaptık.akıllar verdik falan filan.
İyi de yedik allahın doğrusu :)
Güzel geçti.
Her arkadaşın yeri ayrı.
irtibatı koparmamak lazım.
Ama ilişki iyiyse uzaklık pek de farketmiyor.
Buluştuğunda herşey eskisi gibi.

5 Kasım 2010 Cuma

DEKORASYON

Bugün yukarıdaki komşunun kuranı vardı.
Aldım kızımı çıktım,kızı fazla süslemeden,hatta hiç süslemeden.
Malum nazar...
Tipik kuran okutma,ses az gelince vırvıra başlanıyor.Lüzumsuz bir karı ille lafa tutuyor.
Dikkatimi çeken şey;apartmanda dairelerin planları aynı.
Ama insanoğlu öyle çeşitli ki.
Otururken benim evimden ne kadar farklı diye düşündüm.Odaların büyüklüğü vs herşey aynı iken yerleştirme ne kadar değiştiriyor.
Orada işe karakter giriyor,zevkler,renkler,hayata bakış.
Şunu farkettim;benden daha genç olan evli tanıdıklarımın evleri inanılmaz süslü püslü.
karakter işte.süsü püsü seven insanın evi de süslü,incik cıncık dolu.
ben sade bir insanım,kıyafetlerim evim barkım herşeyim sade.
Velhasılıkelam bir insanın evi gerçekten kendini ele veriyor.
Düşünüyorum param fazla olsa evim süslü olur mu?
Yooo :)
sade olur gene ama pahalı olur az olan eşyalar da :)
Bir de ev hayatına biraz yumulursan herşeyin biraz monotonluktan çıkmasını isteyebilirsin.
Mesela herzaman duran eşyayı değiştirmek,ayak havlusuna dantel eklemek,çiçeklerin yerini değiştirmek vs.
Ama yeni halleri ile eski halleri arasında ruhen bir fark olmuyor.
Ev hayatı güzel arkadaş :))
Hele bu aralar fero kendi kendine biraz takılmaya başladı.
Böyleyken böyle kısaca.

2 Kasım 2010 Salı

UYKU ARASI BLOG

Feryal uyuyor,gündüz uykusunun 2. postasında.
Bu uyumaları biraz bana nefes aldırıyor,kafa dinliyorum.
Gündem yine tozduman.
Türban,resepsiyon,chp nin sergisi,canlı bomba,oktay ekşi nin ayıbı,falan filan.
Hiç topa giresim yok.
Zaten dün bir yazı vardı gazetede.Türban konusunda hiçkimse tvlere çıkıp konuşmasa artık diyordu.
Konuşılması gereken herşey konuşuldu,konuşulmayan hiçbirşey kalmadı çünkü.
Yeni annenin tek gündemi bebeği.
Konuşmak bana biraz lüzumsuz geliyor.
Arkadaş çevrem geneli kendi kafamda.Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz siyeset konusunda :)
Geçen kuaförde "tayyipe kızdım gittim hayır verdim " dedi kaşımı alan hanım.
Güldüm.
Gavura kızıp oruç bozmuşsun dedim.
Kadın konuştukça anlaşmamızın çok zor olacağını düşündüm.
Zaten bebek evde ablama emanet,aklım ondayken anayasanın kazançları konusunda kime ne anlatayım:)
Bizim millet tartışmayı ölümüne haklıyım noktasına getirdiği,hele ki kadınların haklılığını ses tonunu yükseltmekle doğru orantılı sandığı,yenişemediği noktada "çok saçma" deyip ötekini yıldırdığı,gaipten öğrendikleri tuhaf bilgilerle ortalığa saçılmaları ... beni bu aralar siyeset tartışmaktan epey soğuttu.
Kibar,nezaket sahibi insanlarla konuşmayı,tartışmayı özledim.
annelik konularında bizim kadınlar beni bu aralar kendilerinden soğuttuğu için,
kimseyle konuşmak dahi istemiyorum.
Hayatta hiçbirşey olamayan en kötü anne olduğu için karşısına çıkan yeni annenin vay haline.
***
Arkadaşları çağırcam.
Biraz güleriz.
Hem bu havalar kaçmaz.
***
Pazar günü pardesü aradım biraz.
Bulamadım ve çok kötü canım sıkıldı.
Bedenimi beğenmedim,herşey üstümde çok felaket durdu.
Göğüsler,göbek pörtlüyordu hepsinden.
Bir mağaza 44 beden getirdi öteki mağaza 48.
Bir fışkı anlamadım.
zaten modeller de çıtır işi.
bi zil takmadıkları kalmış,sade bişey bulamadım.
kızdım,sinirlendim.
geçecek bu günler,gelecek zayıf günler :))
***

30 Ekim 2010 Cumartesi

GÜNLÜK

bugün hava ne güzel.
dün akşam bir film izleyelim dedim,filmi beğenip,internette bulana kadar tam 1,5 saat geçti.
evet tam 1.5 saat,ben biraz gerildim tabii,kız da mızmızlanınca.
neyse bulup izledik.
küçük hanımın uyku saati çok geçe kalmasın diye karanlık yatakodasına gittim ama cık.
emiyor oynuyor vs.
sonuç;2 gibi mi ne banyo yaptım,yatsıyı kıldım 4e çeyrek vardı hala uykulu uykulu mızırdanıyordu.
hiç sinirlenmedim.
kızım da öğrenecek uyumayı.
***
pardesü almak istiyorum,mevsimlik.
hırkalar eskidi,hem beni paspal gösteriyor.
zaten 83kg da olunca,artı bir kötü görüntüye katlanamıyorsun.
evdeki pardesülerin önü kapanmıyor.
bebekli olunca böyle beğenmeli gezmeli alışverişler yorucu oluyor.
ama almak zorundayım,pat diye 15 kg veremiyceme göre,verene kadar dş kıyafet lazım.
***
geceleri cübbeli dinliyordum ya sıkıldım artık.
arifan dergisi aldım onu okudum biraz.
cilbab çarşaftır diyor abilerimiz :))
hiç işime gelmedi yaff :((
ama dış kıyafet kesinlile şart.
geçen taksinin birine bindim felaket kokuyordu.
o an giydiklerimden iğrendim.
dini bırak hijyen meselesinden de giyilir pardesü:))
***
bu akşam haftasonu geleneğimiz levrek yiycez.
yanına şehriye çorbası denk geliyor.
bol salata.hımmmm.
***
sütlaç yaptım,sütümü artırdı sanırım.
balkabağı da var,bitince de onu yaparım.
ondan sonra da yeni kek kalıbımı denerim.
çok işim var çook.))
***

23 Ekim 2010 Cumartesi

DİŞİ AĞRIYAN ANNE

Gene arkadaş oturmasına gidicez akşam.
Diğer arkadaş alıcak bizi arabayla.
Zaten araba olmasa gitmek zor.
Arkadaşlarının arabalı olması çok iyi oluyor.
Okurken de paralı olan arkadaşlar işe yarardı :))
Eziyetsiz gidip gelicez inş akşam çayına.
Eşli olacak,biz iyi arkadaşız ama kocalar o kadar olamıyor,bizim hatırımıza geliyorlar.
Sonuçta elektrik olmazsa sıkı fıkı arkadaşlıklar da oluşmuyor bu yaştan sonra.
Ben zorlamıyorum zaten kocayı,anlaş diye :))
Benim için çok iyi oluyor,bunu bildiği için hiç itiraz etmez.
Bebek biraz zorluyor beni.
Monotonluk daraltıyor,vakitsizlik,herşeye yetişememe.
O yüzden iki laf edebileceğim ortamlara hiç ayak sürmüyorum.
Tahmin ettiğim gibi de oluyor,eğleniyorum.
zaten başka türlü hayat renklenmiyor.
Geziceksin,göreceksin,arkadaş tolpantıları,aile ziyaretleri.bunlar seni sosyal bir varlık kılıyor.
Yanlız olmadığını hissediyorsun.
iyi kötü kızım da insan görmüş oluyor bizim dışımızda.
zaten anne ne kadar sosyal çocuk da o kadar sosyal bence.
sen yabaniysen,çocuğa hissetmeden dar bir dairde hareket etmesini istiyorsun.
insan demişken dün kardeşim geldi.
Bizimki dayısına bi güldü bir çığlıkla ağladı falan.o da alışmaya çalışıyor etrafa.
Dişim gene ağrıyor,sanırım sinir yaptı.
acısı değil ama,gene iş çıktı başıma,neden ağrıyor ki,benim küçük bebeğim var neden neden ...siniri.
Cumartesi günleri olan bir dişçi bulmam gerek.
Kimseden gelmesini istemiyorum çünkü.
ne yanlış aslında.
insan insana bu günler için lazım.ama işte körolasıca yapım böyle.
Birkaç halıyı yıkamaya verdim,evim kel fatma gibi.
halısız evi de hiç sevmem.
ütü var yapılcak,orada duruyor ve beni rahatsız ediyorlar.
dili olmasına gerke yok,cansız varlıklar bile beni rahatsız edebiliyor.
ne arızayım lan :))
neyse kısa günlerin özeti böyle.

19 Ekim 2010 Salı

LİSE ARKADAŞLARIM

Bugün liseden arkadaşa bebek görmeye gittik.
Gülmekten ağzım ağrıdı,resmen abdest bozduk :))
Çoluk çocuk evli barklı olmuşuz.
Daha dün teneffüs zilinde kolkola volta atardık.
heyt bee.
Ama gerçekten çok eğlendim.
akşam da evde çok güzel hareketleri izledik.
Resmen tebessüm kaldı hala ağzımda.
Gülmek ne büyük nimet ya...
Kızım öyle uslu öyle akıllıydı kii.

13 Ekim 2010 Çarşamba

İLK DİŞ

Dün ilk dişi uç verdi.
Hiç nazlanma mızırdanma olmadan.
Maşallah
Bugün soruyorum doktora erken değilmi diye.
meslek hayatımda 10 çocuk gördüm iki dişli doğan,erkeni geçi olmuyor bu işin diyerek noktayı koydu.
Biraz hareketli bugünler.
bebek görmeler,benim görmeye gittiğim bebekler.
Kız büyüdü,5 ayını bitirdi.
Günler değilde haftalar çabuk geçiyor :))
Gece cübbeli eşliğinde kızın uyku saatinin gelmesini bekliyorum.
Öğlen de 12 yada bir gibi uyanıyoruz.
Bunun değişmesi lazım,şuan tek sıkıntı bu elh.
bakalım hayat neler getirecek.
Diş tedavisi görüyorum,3.hafta olacak tekrar gidişim.kanal tedavi.ne gıcıkmış bebekle.
Acısını düşünmüyorum, kız dışarda dururmu diye düşünmekten,tek iyi tarafı bu :))

22 Eylül 2010 Çarşamba

YETMİYOR

Biraz vakit bulunca hemen evin işlerine saldırıyorum.
Kendime ait pek birşey yapamıyorum.Bu da beni galibe gıcık etmeye başladı.
feryal uyudumu hemen ya namaz kılınacak,makine boşalacak,çamaşır asılacak,toplanacak,ev süpürülecek,yemek yapılacak,örtüler çırpılacak vs.
Yapmayayım olmuyor,çat kapı misafir oluyor,bir de ben rahatsız oluyorum.
Psikolojik yük;saçmasapan bir takıntı bu da.
Bir de benim kız beni istemeye başladı,hoşuma gidiyor ama bu sefer daha çok daralacağımı hissediyorum.Koca izinde gerçi,o tutuyor ama onda da bağırıp beni isteyince nanay nanay.
gece uyuma saati 3:20
öğlen de bir gibi uyanıyoruz tabi.
2 saatte bir uyanıp emiyor.
boru değil insan büyüyor,kolay değil
kolay olmayacak elbet üzüleceğiz.
mutlaka bir iz bırakacak:))
***
yalnız benim kızın bakışı gülüşü çok güzel.

19 Eylül 2010 Pazar

GİRDAP

yeni izledik.sonunda gerçi feryal sapıttı ama.
verdim ağzına emziği,attım ayağıma,çok enteresan uyudu gitti bizde finali izledik.
Ve şokkk olduk.
Ben şok olduğum filmleri sevmem aslında.
dalga geçer gibi.
şaşırmayı sevmediğim için,herşeyi bilmeliyim ya :))
Kötü biten filmleri de sevmem.
farklı olcam diye boktan biten filmleri de.
ama bu girdap güzeldi.
En son siyah fon üzerinde "aldatıcılar sizi allah ile aldatmasın " ayeti yazıyordu.
Üniversiteye gelen bir kekoyu en son canlı bomba haline getirdiler din ile aldatıp.
Güzeldi,izlenmesi gerek.
çekimleri gayet güzel,ben amele amele bir çekim sandım ama yanıldım.
Dini filmler hep amele olur ya :(
Aslında dini bir film değil.
Yönetmen talip karamahmutoğlu.dikkat çekmek lazım,diğer filmlerini bitiririz hemen.
Koca da beğendi,bok atmadı pek :))
***
Şu an ne yapıyoruz gecenin bir buçuğunda.
Fero köşede uyumuş,dalmasını bekliyoruz beşiğine götürmek için.
O arada da kitap saati yapıyoruz.
Ben bugün nete daldım,koca kitabına daldı,ahmet ümit ist hatırasına.
bugün evi köşe bucak sildim süpürdüm.
yoruldum,uyursam giderim.
neyse işte.güzel bitti gün film sağolsun,gerçi fero bir bağırma tutturdu içine ediyordu ama koca son anda kurtardı durumu,uyuttu :)

17 Eylül 2010 Cuma

AŞI VE ATEŞ

Çarşamba 4.ay aşılarını oldu kızım.
İki bacaktan.Biri bayağı bir canını yaktı ama hemşirenin dediğine göre fazla ağlamamış.
Tantana yapan biri değil benim kızım :)
Forumlara bakmıştım aşıdan önce,herkeste bir ateş lafı vardı.
Meğersem doğruymuş.
Ateşi ilk defa 38 oldu.
Elini atıyor yüzüme sımsıcak.
Tabi ben bir başak annesi olarak hemen dayadım fitili.
Yalnız bizim fitil biraz manyak çok çok düşürüyor.
Bu sefer de 36 larda geziyor.
Birde üstüne demir damlasına başlamıştık o gün.
Kakayı da yaptı ama rengi toprak renginde.
Tabii ben biraz sapıttım.
kafayı dağıtalım diye "abimm" filmini izlerken kız göğsümde uyuyordu.
Soğuk soğuk bi terledi.insan hiçbirşey yapamıyor.
Dünü atlattık ya.
Bügün sağsalim uyandı kızım :))
Aşı günlerini sevmiycem sanırım.
***
Dün ablam geldi yeğenle.
O da daralmış,iyiki de gelmiş yoksa ben elimde ateşölçer sapıtabilirdim :))
Koca da izinde allahtan.Birinin yanında olması ferahlatıyor insanı.
***
Okumaya ara verdim ama kitap almaya hayır.
Aşıdan gelirken evlilik psikolojisini aldım nevzat tarhan hocanın.
O adamın tespitleri muhteşem,bir de dindar oldumu tadından yenmiyor.
***
Doktora da gittik.Kızım 5oo gr almış.ek gıda için bastırdım ama ıh hıh.
Annesütünün avantajlarını kaybediyormuşuz,6 aydan önce başlarsak.
Allah verdikçe devam.
Zaten artık pek takmıyorum.
Kilo alması bile yeterliydi o ay.
Ama benim kız irileşti birkaç gündür.
Annesi gibi babayiğit olacak :)))
***
Havalarda ne güzel.
Çamlıcaya çıkarız bugün.
Aslında ben çamlıcayı manzarasını vs sevmem.simiti başka.
Yıllardan sonra ilk defa kocaya itiraf ettiğimde sevmediğimi,çok gülmüştük.
Anemlerden yürüyerek 20dk çamlıca.
Gençlik o yokuta geçti.
ıyyyg

11 Eylül 2010 Cumartesi

EYLÜLE GİRİŞ

Güzel girdik eylüle.
Bayramda annemlere gittik,başka gidecek kadar yakın hissettiğimiz yerler yoktu,mazeretliler dışında.
Kızım arefe günü 4 ayını devirdi.
Kocaman oldu,kocaman kocaman gülüyor,ama ses yok,sadece ağzını kocaman açıyor :)
Şimdi babayla uyuyorlar ben de ne yapacağımı şaşırmış vaziyette herşeye saldırıyorum.
Namaz duruyor,iki sayfa kuran okumak istiyorum,ütü duruyor,gazete okunacak,bloglara bakayım şu arada dedim vs.
bu doluluk da güzel aslında,boş boş oturmak da.
Koca izin aldı bayramdan sonra 2 hafta evde.
Geceleri emzirip Feryal i ona teslim edip uyuyorum.Ben de izne ayrılmış gibi oldum valla.
evde biraz başkasının tutması o kadar rahatlatıcı ki.
Bayramda kuzeniyle ses alıştırması yaptı kızım :)
Maide "feryaaaal" diye bağırdıkça bizimki "eeeeeeeeeeeee"diye çığırıyor :)
Gerçi annemler feryeeel diyorlar,kibarlıktan herhalde :)
Kayınvalidem daha komik "adı neydi "diyor :))
Büyüdükçe bebeğinin olmasının daha bir anlamı oldu,
Sana gülmesi,kalabalıkda seni tanıması.
Evet diyorsun içinden ,o benim kızım,ben onun annesiyim.
Uyanınca sarıldığında sana yumulması.
Hiçkimsenin çocuğuna öyle yapamazsın,o çocuklar da sana yapmaz zaten.
Yarın referandum da EVETimizi kullanıp çarşıyı gezeriz.(rengimi de belli edeyim hemen :))
Kapıdan çıkınca gıkı çıkmıyor elh.
Bu arada bayram kıyafetlerim 46 bedendi.Yazmadan edemiycem.
Şişman olmak çok itici bir durum.
Aslında iyice hırslanıyorum böyle dana gibi gezince.
Ben zaten kuyruğuma basılmadan harekete geçmem..
Ya rezil olucam ya da rencide edilcem ki kilo vereyim.
Ne yapayım huyum bu :))
Bu aralar hayat güzel yani kısaca.

30 Ağustos 2010 Pazartesi

BUGÜN BENİM DOĞUMGÜNÜM


Hem sarhoşum hem yastayım...
Girdiğim mağazalarda büyük beden bulamadım...
Kızımın bebek arabasına eşşek yüküyle para verdik,kıyamam şimdi kullanmaya...

Bugün benim doğumgünüm...
Not düşeyim istedim bloguma..
Kızımın gazı çıkmıyor bir türlü...

Bu yazılanları Teomanın şarkısı melodisiyle okuyalım....
Seneye 30 a gircem,inanılmaz tantana yapıcam valla.pastalar,hediyeler,gezmeler falan.
29 yaşında;yeni anne,ev hanımı,şişman,kafası karmakarışık,gizli şekeri olan,heyecanlı,hevesli bir kadınım :)))

21 Ağustos 2010 Cumartesi

HASTA ANNEDEN BİRKAÇ SATIR

Hastalıktan kırılıyoruz ailecek.
Ter ne menem birşeymiş yahu..
Zaten sıcak ve rüzgar muhteşem ikili.
Terle ve üstüne rüzgar.oooh bir temiz tutulsun heryerin.
Burnun tıkansın,aldığın her nefes boğazına gıcık yapsın,etlerin acısın.
Bu olanlar dün itibariyle yaşandı sırasıyla.
En son bir başağrısı.cafeinli vermidonu içince hoop uyuyakalmışım.
şimdi zencefili resmen dayadım,içiyorum.
***
Feryal hanım bu hengameden sıyrıldı çok şükür.
Biraz ateşi indi çıktı,doktora aldım götürdüm.
"Kızın sapasağlam,boşuna gelmişin" dedi doktor :))
Küçük hanım günbegün büyüyor,akıllı akıllı hareketler.
Dün gece başım ağrırken kahkahalı gülüyordu,ilk defa.
Zamanlamaya bakarmısınız :))
***
Ramazanı bu sene hiç hissetmedim.
Zaten mübarek gün ve aylara kendimi veremem.Hakkını veremiyorum diye diye geçer gider günler :))
Oruç tutmayınca hiç giremiyorsun havasına :((
Oruçluyken,tutmayanların serbest hareketleri sinirlendirirdi beni.
Meğerse adamın dikkatini çekmiyor ki,unutuyor.anlamış oldum.
Kızdan fırsat bulunca evi anca derleyip topluyorum,özel belki bir gazete birkaç blog okuyorum.onun dışında hala vaktim yok.
Güya oruç tutmadım hatim indiririm diyordum,isteyen becerir vs artizliklere girmiştim.
ama hakikaten vakit diye birşey olmuyor,emzirirken memeler ortada kuran okunmayacağına göre :))
Birde yalapşap okunmuyor,okumamak lazım.
Kız büyüyecek inş,o zaman telafimi derim.
Bu arada hesapladım bu ramazanla birlikte tam 93(yazıyla doksanüç) gün kaza orucum beni bekliyor :(((
Hangi arada tıtıcam bilmiyorum.Sigaraya başladığımdan beri kaza tutmamışım.
hesaplayınca şok değil resmen şoke şoke şoke oldum.
Hala iftara çağrılmadık :)
Bu bayram sonu koca izin alıyor,kıza da araba.Yallah dışarı :))
***
yaz bebekleri ;
ter-kaka-süt üçgeni.
ter çok tehlikeli bir şey.ceryana denk gelirse yandın,hava almazsa isilik olur gene kötü.
hemde dışarı çıkabildiğin vakitlerde yaz bitmiş kış gelmiş oluyor.buda bir sene evde kıçını kırıp beklemen manasında.
Halbuki;
kış bebeklerinde sar sarmala üşüme derdi olmaz.ter sende de yok,bu çok güzel birşey.kışın günler çabuk geçer,çabuk büyütürsün.bebek ayaklandığında da muhteşem bahar ve yaz ayları gelmiş oluyor.
Kıssadan hisse ikinci gebeliğim yaza bebeğin doğumunu sonbahar kışa denk getirmek istiyorum Allah izin verirse.

2 Ağustos 2010 Pazartesi

GÜLMEK BULAŞICIDIR

kardeşim geldi bugün.
zaten ondan başka kapımı çalan yok :(
Facebooktan videoları izledik,gülmekten ağzım ağrıdı.
Biraz ailden,evlilikten,tabii ki siyasetten ve tayyipten konuştuk.
beni rahatlattı sağolsun.
Erkek kardeş bir tane.Kızdırdığı kadar güldürüyor da.
Feryal de biliyor annesinin sevdiğini gülmeler agular,sevdiriyor dayısına kendini.
Kardeş bambaşka.Kolay birşey olsa doğururum dört beş tane :))
Ama Feryalime kardeş yapıcam Allah nasip ederse.
babamdan annemden ablamlardan konuştuk.Yaş artık kemale ermiş en küçüğümüzünde.
Nasıl tespitler yaptık aman aman.
Ne güzel bir gündü.
Söz verdi daha sık gelecek.
Laf aramızda kız arıyorum kardeşime :))

28 Temmuz 2010 Çarşamba

3.AYA DOĞRU

Feryal hanım uyuyor.Her an uyanabilir lakin.
İki gündür misafir ağırlıyorum.
Sabahları 9 dan sonra ufak bir ara yapıp tekrar uyuduğu için son hazırlıkları yapabiliyorum.
İkramları 2 günlük hazırlayınca geriye keyifli sohbet kalıyor.
Elh kızım beni yormuyor misafirim geldiği zaman.
Yavaştan açıldık dış dünyaya bakalım :)
Evi fazla dağıtmadan yaşadığın müddetçe aniden gelse de misafir sorun olmuyor,dolapta da hemen hazırlanacak ikramlar,en azından meyvesuyum hazırolda bekliyor.
***
İki çift laf etme ihtiyacı;kadınlıktan mı yoksa insan olmanın gereği mi bilmiyorum.
Çok mutlu oluyorum sohbet ortamlarında.
Birde bütün gün anlamlı anlamlı pek konuşmadığımdan,dün farkettim inanılmaz diksiyonum kaymış.
O kadar hızlı konuşuyorum ki :)
Sakinleştikçe düzelicem inş :)
***
Hediyeler tahminimin üstünde geldi.
Kız çocuk olunca millet ne elbiseler getiriyor.
Ve ilk lafları " ayyy neler neler vaaaaar"
Evet,sen süslü olmasanda kızın süslü olacak çünkü inanılmaz güzel giyecekler var.
Bir dahaki yaz kızımla moda rüzgarı estiricez inş.
Çok güzel elbiseler geldi.
Heyecanlanıyorum resmen giydirmek için.
İnş tombul tombul bacakları kolları olur kızımın,o zaman çok yakışıyor elbise.
Çitozlara pek olmuyor :(
***
Artık kimseye süt artırıcı şeyler sormuyorum.
Bebek bakımıyla ilgili sorular da bitti.
Ya kendime güvenim tekrar geldi yada benim anneliğim böyle diye bilinçaltımdan baskı var.
Ben herkes değilim,kızım da farklı bir bebek.
O yüzden akıl danışmaya gerek yok.
zaten sık sık doktora gidip rahatça sorularımı sorabiliyorum.
***
Feryal 2.5 ayını geçti.
Düzene girmeye başladı artık.
Bizde bebek bakımına alıştık.Artık ağladığında gerilmiyor,telaşlanmıyoruz.
Derdini az buçuk anlıyoruz.
Yeterli uykuyu alabiliyoruz.
Agular türlü türlü :)
Bakmalar gülmeler ağlamalar daha bir anlamlı.
Çığırmıyor artık,ağlıyor dertli dertli :)
Memeye hala hayır demiyor,doyunca bile.
Fazla geldiğini kusunca anlıyorum ki benim kız kusan bir bebek değil.
Dünyaya gelen büyüyor işte :)
***
Kilom yerli yerinde :)
Hayatımda ilk defa vicdan azabı çekmeden yiyebildiğim bir dönem :))
Hiiç kasmıyorum.Biliyorum ben 70 e demirledim.
15 yıldır insan aynı kiloda olurmu? ben yıllardır 70 kg olduğum için eminim biraz düzene sokunca yediklerimi hemen inicem kiloma.
Kasmıyorum,dert yapmıyorum,zaten sütüm nane molla birde onu sıkıntı yapamam.
***
Velhasılı kelam elh herşey güzel gidiyor.
Tevekkül etmeyi öğrendikten sonra dert edilecek hiçbirşey yok :))

17 Temmuz 2010 Cumartesi

CAZİBE HANIM GERİ GELDİ

Bugün dokuzda benim doktor kontrolüm vardı.
Geç kalktık yataktan.Yetişme telaşı.
Allahtan Feryal uyanmıştı,emzirme seansı 10dk sürüyor.zaten dakikalarla yarışıyorum.Telaşlıydı kısacası.
Gittik geldik kızım çok usluydu maşallah.
Galiba dışarda beni rahatsız etmeyecek gül kızım:)
**
Bir yere giderken normalde ne giyeceğimi düşünürdüm uzunca.Şimdi hem kendimi hem kızı düşünmek zorunda kalıyorsun :)
Benimki rahat artık.Kıçıma olan tek bir siyah kalın pantolonum var.Üstüme de ablamdan emanet tunik.Yallah.
Kızıma da bir badi bir şort.üstüne süslü penye battaniye.Zaten bebekler yürüyene kadar giydikleri belli olmuyor.istediğin kadar süsle.O yüzden badileri süslü almak maharet.yeni jeton düştü :))
**
Bu aralar beynimi tatile çıkardım:)
Yerken kiloyu,sütü düşünmüyorum.İstediğimi yiyorum.Kitap okumuyorum,şükür vicdan azabı da çekmiyorum.
Çünkü bu aralar kendime ait zamanım olsun düşüncesi biraz lüks.
Zorlarsan elinde patlıyor.
Saldım biraz düşünelerimi.
Anneliğin keyfini çıkarıyorum.Uyumadığında uyuz olmuyorum,ağlarsa telaş yapmıyorum.
Böylesi kızım için de kendim için de en kolayı,rahatı,keyiflisi.
Zaten annelik bir tuhaf.
Örneklersem; kaka meselesi,bir bez eksik olsa "acaba kabız mı",bir bez fazla olsa "acaba ishal mi" telaşı oluyor.Bu örnek herşey için geçerli.Hastalık çıkarmak zorundaymışsın gibi.
Ne bileyim tuhaf bir durum.
Yavaştan başını kaldırıyor omuzlarıyla birlikte.Görmeler,gülmeler,agular çoğaldı.
Çoğaldıkça neşeleniyor insan.Ben hemen aktivite arayışına giriyorum,sonra diyorum zehra yavaşş.
Şimdilik tek isteğim annemlere rahatça toplu taşıma araçlarıyla tek başımıza gidebilmek,gelebilmek.
Ne komik dimi :))
**
Yazacak çok şey var herzamanki gibi.
Akşamları artık rahatlamaya başladım,hatta bekliyorum koca gelsin.
Yemek faslı,ardından çay kuruyemiş ezel eşliğinde.en son buz gibi karpuz.
Sanki eski düzenimize kavuşmuşuz gibi.Gerçi çok durdurup gaz çıkarıyoruz ama olsun.Sonuçta ben rahatlıyorum,koca rahatlıyor.
Bebek düzenimizi altüst etti,özel hayatımız bitti diyenlere tavsiye edicem.Çünkü bizde olmadı olmasına da pek fırsat vermedik.
Yoksa derin bir kuyuya düşersin ve ordan sinirleri yıpranmış depresif bir anne olarak çıkmak içten bile değil.
**
Hayat güzel,annelik güzel.
Hele biraz dillensin,ayaklansın daha da güzel olacak.
hayal ederken bile heyecanlanıyorum.
Kızımla İstanbul turuna çıkıcaz.Kocayla gezdiğimiz özel yerler restorasyona girmişlerdi.Şimdi kızımla kontrole gidicez.
İnşallah tabii.
Hiç kasmayı düşünmüyorum.Altını gerekirse bankta değiştiricem ama heyecanımı kaybetmeyi düşünmüyorum.
sen ne kadar rahatsan kızın da o kadar rahat.koca da o kadar rahat.
Gülmek gibi,bulaşıcı.
Sürtücez kısacası :))
Ben birde çalışmamanın da hıncını çıkarıcam.Yapamadım çünkü.hamilelik,gebelik şekeri vs.
Ama şimdi Allah izin verirse hayatın,anneliğin,arkadaşlığın,istanbulda oturmanın tadını çıkarmak istiyorum.

13 Temmuz 2010 Salı

SÜT MISIR SÜÜÜÜT

Cumartesi akşamı ilk defa kızımızla arkadaşıma oturmaya gittik.
Bizi aldılar arabayla,uzun bir mesafe.
Tabii ben gündüzden yusuflamaya başladım.
Kız bugün nasıl,huysuzmu,rahatsızmı,yolda dururmu,evde dururmu?
Aksilik o iki gün kakayı yapmadığı için kriz anı oluyor vs.
En son kakayı yaptı ve karar aldım gitmeye.
Son anda karar alıyorsun çocuk olunca,o vakte kadar herşey olabileceği için.
Zaten normal hayatta da 5 dk herşey değişiyor.
Benim akıllı kızım yolda da evde de gidiş dönüş çok uslu durdu
Ben bile şaşırdım ve sevindim.
arabaya bindiğimiz anda ben rahatlamıştım,sohbet,değişik bir mekan iyi geliyor.
Cesaretlendim tabii.
En kısa sürede bebek arabamızı alıyoruz inş.
***
Bugün doktora gidicez kontrole.
Kiloyu öğrenmeye.
Gene memede uyumaya başladığından ben biraz tedirgin oldum,aynı ilk ay olduğu gibi boş memeyi emerse diye.
Bu süt olayı berbat birşey.
Sütünüzün yettiğini bildiğinizde bebek bakımı hikaye oluyor.çok basit.
Ama işte yetmiyormu ,açmı şüphesi berbat.
Herşey kafanızda yerle bir oluyor.
Oyalıyorsun "ulan aç çocuğu sallıyormuyum" diyorsun.
Sakin sakin dursa bile "az kilo alacak bu ay"diyorsun.
Kucağına aldığında kuş gibi geliyorsa,sıçtın zaten.
Hoş gramları anlayacak kadar terazi kollu değilim ama içgüdü diyeyim yada evham.
Dananın kuyruğu kopacak bakalım bugün tartılabilirse.
Aldıysa sorun yok.
Ama şu var.iki güne kadar sütümün varlığını zaten biliyordum.Birinden emerken diğerinden damlıyordu.ama dün akşamdan beri yok öyle birşey.
Sabahları da o dolu şiş göğüsler yok.Tabi ben dünden teşneyim,süt azaldı düşüncesine.
Zormuş yav süt sorunu.
Forumlarda hep bu soru olurdu,meğer en önemli şey bu.
Süt çocuğu yeterli süt alamazsa ne olur?
EK gıdayı dört gözle bekliyorum.
Millet hep mama vermiş doktordan gizli.
Demiyor da kimse,sen konuyu açmadan.
Ama doktor babamızın oğlu değil,o bile anne sütü başka birşey yok diyor.
E bana ne oldu ki mamaya göz seğirtiyorum diyorum.
Ama işte geceleri memeyi bırakınca uyuklayan çocuğun birden ağlaması "niye bir paket alıp koymadım mama" diye iç geçiriyorsun.
neyse.Öyle böyle 2 koca ayı devirdik.
Kızım büyüyor,gülüyor,dünden beri de beni farketmeye başladı.
Gülünce gözlerinin içi gülüyor Feryalimin:)))
Şimdi uyuyor,uyansın süsleyip götürücem kızımı.

1 Temmuz 2010 Perşembe

BEBEK GÖRME

Liseden arkadaşlarım Feryal i görmeye geldiler.
Çok güzel geçti,zaten tahmin ediyordum.
Bol sohbet,kahkaha,yemek.
Ben geçen akşam birkaç birşey hazırlamıştım her gelen de bir şeyler getirmiş,ikram zengin oldu.
Hiç iş yapmadım sağolsunlar.
Hediyeler o kadar tatlı ki.Kız çocuk olmasının avantajı.Süslü süslü elbiseler.İnş elimde patlatmadan giydirmek nasip olur.
Kızım beni zorlamıyor şükür ev kalabalık olunca,zaten gündüzleri uyuduğu için.
Beni yüreklendirdi arkadaşlar dışarı çıkma konusunda.
evet şeytanın bacağını kırmam gerekir.
Daha küçük diye çıkmaktan imtina ediyorum ama evden de çıkmam lazım ki gündüz uykularını azaltayım.Hem tebdili mekan da hayır vardır.
Zaten bir bana ihtiyacı var başkada birşeye değil.acıkınca süt,kucağımda bile uyur.
Hem bende biraz hava almak istiyorum.
Sosyal hayata karışmak.
Dur bakalım yavaş yavaş.Hem ben pimpirikli bir anne olmak istemiyorum.
zaten koca da o kafada değil allahtan.Tozdan kirden kaçmak istemiyorum ama koruma içgüdüsü işte.

30 Haziran 2010 Çarşamba

TAZE ANNEDEN BİRKAÇ SATIR

dün doktora gittik gene,tartı kontrol.
Elh kızımız iki haftada 440 gr almış,yani kilo sorununu atlattık,sütümüz yeterli imiş.
Yani bu haftalık,doktora göre şimdilik hiç bir sorun yok.
Doktorumuzu çok beğendik,Bülent Baştürk.
İlgili,bilgili,konuşmaktan imtina etmeyen,güleryüzlü,pozitif ve anne sütünde sonuna kadar ısrarcı.Hastane cok sakin,kalabalık değil.
***
Feryal hanım bu aralar gececi arif modunda.
Sabah 7 _ 12 ve gündüz 1_4 arası ağzı açık uyuyor.akşamda bir saat belki uyur uyumaz ondan sonra teee sabah 7 ye kadar oturuyoruz neredeyse bir haftadır.
Doktora söyledim acıyarak ve acındırarak :)
Gündüz uykularından çal yada sende onun gibi gececi ol diyor.Mucize bekleme,uzuuun sürebilir diyerek de beni heveslendiriyor:(
Bebek işi gerçekten sancılı.
Kilo sorununu atlattık şimdi de uyku.Yani bu ilk 3 ay gerçekten de dünyaya alışma evresiymiş.
Uykusuzluğun en dayanılmaz anında,kolum kanadım kalkmıyorken,loş ışık altında kızımın bana gülümsemesi ise paha biçilemez.
Tabi ben otoriter boktan anne olarak " gülme kızım gülmeee ,uyu ne oluuuur " diye ünlüyorum :))
***
Gerçek dünyaya dönüş hareketleri başladı ailecek.
artık aile olduk gerçekten.
Misafir ağırlıyorum.Kızım uslu duruyor yani olabilecek kadarıyla tabii,olmadı dayıyorum memeyi :)
Dün misafirler gidince kendime geldim,artık bebekle alışmalıyız bu hayata,aceleye,pratikliğe.
Koca da söyledi iyi oldu bu hareket,insan kendine geliyor,hayat ;gazlı ,uyumayan bebekten ibaret değil.
Hatta 2.ayıma gireyim havalar da düzelsin atıcam kendimi yollara.Hem bana da iyi gelir hem de kıza.
Düşün yollara yollara ...:)))
***
Meğer bende ki bir hastalık zannederdim.
Bütün az buçuk okumuş annelerde varmış.
Bir şeyleri eksik mi yapıyorum,kaçırdığım birşeyler varmı hissi.
Sürekli aktivite,oyun,anlamlı bir nane yapma çabası.
Halbuki hiiç kasmamak gerek.
çok kasan annelerin bloglarında,pişmanlıklarını okuyorum.
Tonla paralar dök,yaz okulları,kurslar,aktivite aman çocuk boş kalmasın.sonuç: mıymıntı bir ses tonuyla gayri memnun bir sıpa.
tabii ben buradan alacağımı alıyorum.
Gerçi ne kadar yapabilirim bilmiyorum.
***
İnternet hem nimet hem illet.Bebekte bu sonuca vardım.hem çok rahatladığım mevzular oldu hemde başıma sardığım şeyler.
Sonuç dünya malı işte :))
***
Yarın da misafirlerim gelecek.
İki çift laf etmek,gülmek çok iyi geliyor.
Kızımla bu tantananın içinde var olmak,düzen oluşturmak...
Güzel bir duygu velhasıl.
***
Yeni anneden notlar devam edecek ...

21 Haziran 2010 Pazartesi

AÇIK YARA

Kötü yanı şu. Açık bir yaran varmış gibi oluyor. Sen kendin acaba derken bir kaç kişi daha acaba derse o acaba büyüyüp karşına geçip oturmaya başlıyor. Halbuki sen acaba dediğinde büyüklerin "yok kızım bir sorun, bak gül gibi çocuğun var" demesi gerekirken, bazen kadınlar ordusu durumu büyütüyor. "Acaba iyi beslenemiyor mu" sorusunun yanıtı, eğer doktor sorun yok diyorsa, sorun yoktur. Alıyordur o alacağını. Ama insanlar nedendir bilinmez o hassas noktayı kaşımaktan, annenin kendine güven duymasını engellemekten, huzur bulmasını engellemekten kendilerini alamazlar. Senin buna üzülebileceğini düşünemezler. Kaşır da kaşırlar.
ÖZGÜR ANNE
***
Öyle güzel anlatmış ki.
Bu aralar bu paragrafta anlatılmak istenen şeyle boğuşuyorum.
Bildiğim bazı şeylerin yanlış çıkması yada benim kızıma yaramaması benim için bitiş noktası oldu.
Aslında yazacak çok şeyim var.1,5 aylık annelik şimdiden bu kadar şey öğretti bilmiyorum ilerisi nasıl olacak.
***
Dün ne yaptıysam atletime kadar süt akmış,ıslanmış.
Çocuk gibi sevindim,neredeyse ağlayacaktım.
Halbuki sütüm var ama öyle taşmıyor,akmıyor falan.
işte ilk ay 150 gr alması kızımın,yani yeterli tartı almaması bir anda o herşeyi bilen zehrayı un ufak etti.
Şimdi her ağlamasında "acaba açmı?" sorusu beynimi kemiriyor.
Halbuki uyuyor,kakasını yapıyor her bezi çişli.
Demek ki yetiyor ama işte.Yine de gözüm mamada.
Bu sefer doktorla konuşcam bakalım.
özürlü annelerine allah sabır versin.Bizim toplumda ne kadar zor.
Bi sütüm az oldu da ben annem de dahil herkesi karalisteye aldım.
Annelik işte.
Hep bir açık yaran varmış gibi.
Etrafının da o yaraya elinde tuz koşturması.
kafayı toplayıp yazıcam bir gün.

14 Haziran 2010 Pazartesi

AKŞAMLAR OLMASIN

Saat geceyarısına geliyor.
Bu kolik korkusu çok fena.
Herşeyi de araştırmamak lazımmış.
bizim kız bütün gün emiyor,uyuyor sayılır.
ama saat gece yarısını gösterince birden o prenses gidiyor ve yerine geleni tarife gerek yok.
Bas bas bağıran vakti gelince -ki o vakit 3 ten önce olmuyor- memede kendinden geçip dokuza kadar uyuyor.
Tabii o arada anne düşünce dünyasında ordaaan oraya :))
Beni de uyku bastırınca işler kötü oluyor.
aksilik gündüz ışığında benim uyku kaçıyor yoksa gündüz telafi etsem gece bu kadar yorulmam.
Bu sebepten saat yediden sonra bana bir hüzün çöküyor :)
Yine akşam oldu ve gece olacak diye :)
Geçecek bu günler geçecek bir şekilde.
Bebişim sağlıklı,gerisi hikaye.
Hikayeyi de anlatmak lazım böyle buralarda.

12 Haziran 2010 Cumartesi

SÜT,TARTI,AŞI KISACA BEBEK

Aylık kontrolümüze gittik bülent beye.
Doktoru beğendim,ya da beğenmek istedim,zararı yok yani.
Zaten insan çocuk doktorundan ne ister?
"sormadan anlatmasını "istiyor,bilgili ve de bir zahmet ilgili olmasını.
Bunlar vardı sağolsun.
Ama benim kızım tartı alamamış.Bir ayda tam 150 gr almış.
Zaten içimden diyordum kuş gibi hala.Boyu maşallah uzuyor ama kilo almamış.
Bir hafta emzirme kampındayım doktorun dediği gibi.
Salı günü tekrar tartılcak en az 100 150 gr alması gerek yoksa mama takviyesi.
Ogün sanki çocukta sağlık problemi var,allah korusun.
Benim moral çöktü.biraz zırladım.
İnsan kendini yetersiz hissediyor bebeğe karşı ve bu hisle yeni tanıştım,biraz acı bir his.
Sonra kendime geldim.
Doktor "her sağlıklı kadının sütü vardır,yeter" dediği gibi.
Emzirme dakikalarım sorunluymuş sanırım.
Sütün önü arkası vs hikayeleri vardı nette."her damlası kutsalmış"
Artık on dakika emziriyorum ve sık sık.Yarım saatte bir nerdeyse.
Bugün baktım gıdığı çıkmış.
süt meselesi biraz takdiri ilahi.
kimi hiçbirşey yapmaz şarıl şarıl sütü gelir,kimi dünyayı yer içer gelmez.
rızkı veren allah.
Herzaman ki gibi tevekkül etmek lazım.
sebeplere yapışıp tabii ki.
Isırgan otu içiyorum ve humana steal tea.
sanki biraz şifa nasip etti allah.arttı gibi.
3 lt su artı 5 kupa bu çaylar,hergün duş,aç kalmamaya bakıyorum.
Gerçi doktora giderken giyecek birşey bulamadım ama kızımın kilosu şuan benim kilomdan daha mühim.
Malak anne olmaya devam :)
Annelik çok tuhaf bir duyguymuş yav :)
***
Dün ilk aşısını yaptırdık.
Bebekle randevulu bir şey yapmak yada biryere yetişmeye çalışmak biraz sıkıntılı.
Çünkü evden çıkman gereken zamanda o ne durumda kestiremiyorsun.
Giydirmek,doyurmak,gazını almak vs denk gelmiyor.
Üstelik birde malak anne giyinecek,elbiselere sığmaya çalışacak...
Tartıldı dün kızım.100 gr almış bile :))
Tartılarda bir nane yoksa doğru yoldayım.
İlgi alaka sağlık ocağında harika.
Aşılara burda devam ederim herhalde.
Kızım aşıdan sonra çok tantana yapmadı,sustu hemen.
O gün hava güzeldi yürüdük eve.
Bana da çok iyi geldi,Feryal hanım zaten çoktan uyumuştu açık havada.
***
İki gündür annem ve ablam geldi.
İyi oldu,konuşmak içimi açtı.
Çocukla 24 saat ilgilenince,dünyaya kendini kapatıyorsun.
Halbuki zaman akıyor ve o arada anne olarak hayata müdahil olmayı unutmamak gerek.
Günlük eve gelen gazeteyi mutlaka okumaya çalışıyorum bu yüzden.
netten dizi vs izlemeye,kocayla çay faslımıza devam etmeye çalışıyorum ki kendimi fazla kapatmayayım.
Moralim yüksek olsun.
***
Perşembe kırkımız çıkıyor.
Lohusalıktan kurtuluyorum allah izin verirse.
Lohusalık üzerine yazı yazıcam.çok enteresan bir hal imiş.

5 Haziran 2010 Cumartesi

TOMBUL TOMBUL MEMELER

Süt çetesi iş başında.
yani annem ve ablamlar.
Sütüm azmış,annem az yerine ısrarla yok kelimesini kullanıyor.
gel benim kafamı taşla ez diye yalvarıyorlar kısaca.
Yani öyle hiddetleniyorum.
zaten annemin adını "ağ karısı" koydum.Hani lohusa kadına musallat olan cin.
Süt ısıtıp getirdi,halbuki biliyorum gaz yapar çocuğa,ama anneye yaptığı için.
dedim kendi kendime "zaten bana gaz yapmaz süt ,hemde bunların dediği olsun".
Yuh bana.o gece 2 ye kadar sanırsın kız çıldıracak.Katılacaktı az kalsın.
Neyse o krizleri atlattık.
Sütüm normal.öyle taşmıyor göğüslerimden,sertleşmiyorda göğüslerim.ama kızıma yetiyor.
Uzunca emziriyorum ve üstüne uyuyorsa bu çocuk,tamamdır.
Yetiyor demek ki.
***
Kırkı çıkana kadar günü gününe uymuyormuş gerçekten.
Bugün 4 hafta oldu.Büyüyor.
Geçecek bugünler.Ama şimdi kızıma haksızlık yapamam.uyutmadığı gecenin gündüzünde telafi ediyor.
Babası izinde.O olmasa bu krizleri nasıl atlatırdım bilmiyorum.
İşe başladığında ,normale dönecek inş kızım.
Bu arada kendini şartlama ,kırkından sonra da devam eder diyorlar.
ama neye inanırsan o olur,ona göre beyin hazırlanır.Benimkisi de o hesap.
Psikolojik olarak kırkı çıktığında rahatlıycam ve normal karşılıycam herşeyi.
Zaten gün geçtikçe sıklık azalıyormuş.gaz sıklığı.kendisi öğrendikçe sancılar sıkıntı yapmıyor yani.
hadi bakalım.
Salı günü aşısı ve doktor muayenesi var.
Bir türlü doktor beğenemedim.
***
Gecenin bütün saatlerini uyanık geçirdim sayılır.
Saatler hızla geçiyor,zaman akıyor gerçekten.
***
Hamileyken yaptığım diyetin inanılmaz acısını çıkarıyorum.
Süt meselesi de eklenince.
kuru pasta,sütlaç,kekler,meyve suları,patates.
hani yasak olan ne vardıysa yiyorum :)
Bende acı bitmez,bu seferde "ulan kilo işini ne yapcam yiyorum ama"
kızımı zor günler bekliyor,böyle psikopat bir annesi olunca :))

28 Mayıs 2010 Cuma

KIZIMLA HAYAT

Kızımızla günler geçiyor.
Kırkını yarıladık.Kırkı da geçecek,3 ayı da bitecek,hamilelikte old gibi,geçecek ama anne biraz sabırsız.
Hemen bana baksın,gülsün,oynasın,anne desin istiyorum :))
Şuan sadece memeyi görüyor,duyuyor,hissediyor :)
Bizler yardımcı eleman.
Bu arada osuruk sesine bu kadar sevineceğim aklıma gelmezdi.
bazı geceler kriz oluyor aramızda.Kızımız gazını çıkaramayınca basıyor çığlığı,bende pat pat vurmaktan başka birşey yapamıyorum.buna uykusuzluk eklenince bana soldan soldan geliyorlar.İşte o zaman zorlaşıyor.
Mesela dün gece ne kendi uyudu ne beni uyuttu.Ona da yazık ne diyeyim.
zaten ilk 3 ay ,hamileliğin son 3 ayı kabul ediliyor,ekleniyor yani.dünyaya alışma.
babamız bugün itibariyle yıllık izne çıkıyor.Geceler daha rahat inş :))
Hey gidi kucağıma alamam diye pazarlık ediyordu babası şimdi öyle güzel gaz çıkarıyor ki :)
***
Yenidoğan gaz sancısı hakkında;
İnternette fellik fellik orjinal gaz çıkarma yöntemleri aradık.Sonuç;hüsran.
herkes bu dönemi geçirmiş ve hep aynı yöntemlerle.
Zaten yapılanlar destek kuvvet babında.Yoksa maharet tamamen bebekte.
anne baba öküz gibi bakamıyacağı için ağlayan bebeğe,en azından pat pat sırta vurma,pışşş sesleri,saç kurutma vs motor sesleri dinletme,hoplatma zıplatma gibi şeylerle osurtmaya çalışıyorlar.
Bizimki kollarımızda indirip kaldırmayı seviyor,bas bas bağırırken o hareketi yap çıt yok.
Kötü olan ise inanılmaz yorucu bir şey,kollarım dayanmıyor.Gerçi hamilelikte bıngıl bıngıl oldu kollarım ,çok iyi gelecek ama gece 3 te onu düşünemiyor insan.
Ben kırkının çıkmasını bekliyorum,o zaman daha rahatlıyacakmış bebiş.
Bakalım hayırlısı.

20 Mayıs 2010 Perşembe

KIZIMIZ DOĞDU

Nihayet kızım geldi.
Tam tahmin edilen doğum tarihinde.
8 mayıs 2010 saat 12:33 de normal doğumla dünyaya geldi yavrum.
Dualarımız kabul oldu.Normal doğum hemde 3 saat içinde.
Elhamdülillah sorunsuz atlattık hastaneyi.
İlk iki gün sütüm az geldi,biraz zor oldu,göğüs ucu yarası vs.
2 gün ablam bir hafta kayınvalide kayınpeder kaldı ve bugün itibariyle kızımla başbaşayım.
Emzir,dik tut,gazını çıkar,uyut.
Şimdilik böyle geçiyor günler.
Kolik sancılarını inş hafif atlatırız.
Geceleri her vik vik demesine uyanmak,yarım saat uykuyla dimdik ayakta durmak benim harcım değildi ama annelik diyorum başka da birşey demiyorum.
Göbeği henüz düşmedi,kalıncaymış.beklemedeyiz.
Güzel bir duygu.
Allah herkese nasip etsin.İsteyen herkese.
Şimdi anakucağında uyuyor mışıl mışıl.Arada ağlatıyor,güldürüyor melekler.
Çok güzel bir kız olacak besbelli :)
Elhamdülillah Rabbime.tam 9 ay 10 günlük bekleyiş bitti ve kızımızı sağlıkla kucağımıza aldık.

7 Mayıs 2010 Cuma

GELİYOOOOR GELİYOOOOR

Alemin kraliçesi geliyooor :)
Dün gece geliyorum ayağına heyecanlandırdı ana babasını.Uyuyunca onlar o da uyudu.
Sabah zaten doktor hanım kontrol ettiğinde dünki heyecanın sebebi hikmeti anlaşıldı.
Kızımız çıkış yoluna doğru epey ilerlemiş.
Doktor hanım net konuştu.
"Bekliyoruz,az kalmış,şayet gelmezse pzt geliyorsun"
Yani hanımefendi geldi geldi yoksa pzt günü zorla getirilecek :) sun i yollarla.
Tahminim;kızımız annesiyle babasının tanıştıkları o ilk gün,8 mayısta dünyaya teşrif edecek.
Allah hayırlısını versin.
Ev hazır.
Okunmuş hurmalar bavulun üzerinde,yanında okunacak dualar.
Rabbim sen rast getir.
***
Sabah kontrol amaçlı kartvizitlerini aldığımız taksi duraklarını aradık.
biri hiç açmadı diğerinde taksi yok.
Yolda "teşvikiye" taksisini çevirdik :))
Evet evet bildiğin şişli teşvikiye taksisi.Ben binince gülmeye başladım.Meğer şoför burda oturuyormuş.
İşte Allah rast getirsin derken bunları kastediyorum.
Aradığında taksi olsun,koca yanımdayken,trafiğin olmadığı bir saat,doktor hanımın yerinde olduğu vs.
Tevafuk güzeldir.

6 Mayıs 2010 Perşembe

NE KADAR DA DOĞRU CÜMLELER

Başbakan Erdoğan medya patronlarına, köşe yazarlarına mukayyet olun dediği gün saatler sonra bu sansür çağrısını kınamıştı. Gazeteler ertesi gün haklı olarak Başbakan’ı tefe koymuştu. Köşe yazarları günlerce yazmıştı. Tek bir açıklama sivil diktaya gittiğimizin delili olmuştu.
Ama Başbuğ, “gazetelere hain ve mütareke basını” dediğinde birkaç ses haricinde suspus oldu her yer.
*
Hadi biz mütareke basınıyız, hainiz. O zaman size düşmez mi patır patır öldürülen gencecik askerlerin hesabını sormak? Günlerdir gazetelerde bile yayımlanan istihbarat raporlarına rağmen Türkiye’nin orta yerinde bir karakolda dört askerin hayatını kaybetmesini engelleyemeyen, 30 yıldır aynı bölgede askerî faaliyet yürütmesine rağmen 12 saatte bir karakola yardım götüremeyen bir ordunun genelkurmay başkanı “Yağmur yağdı böyle oldu” diyor ve siz susuyorsunuz. Hani vatanınızı bizden daha çok seviyordunuz?
*
Subay eşlerinin atv’de hangi diziyi izlediğinden bile haberi olan, istihbarat becerilerini buralarda tüketen bir ordunun, bunca yazılıp çizilmesine rağmen PKK’lıların saldırma ihtimali olan karakollardan haberdar olması mümkün mü?
Peki, artık memleketi kurtarmayı bırakıp, canlarını size emanet etmiş gencecik askerleri kurtarma zamanınız gelmedi mi?
YILDIRAY OĞUR

3 Mayıs 2010 Pazartesi

İŞTE GELDİ MAYIS

En yakın arkadaşımın kına ve nikahını da atlattık allahın izniyle.
Nikahta her gören "hadi artık doğurabilirsin" şakasını yaptı.
Bende gözümle görebildiğim için mutluyum,nikahın telafisi yok maalesef.
***
Taksiyle gidip taksiyle geldik.
"herkes araba alıyor,her sokaktan araba fırlıyor,bok var" temalı şikayetlerim yerini "ulan ehliyeti halletsem mi" ye bıraktı.
İnanılmaz rahatlık gerkeçteeeeen.
***
Ne olur ne olmaz diye diye herşeyi hallettik.
Çamaşır sepeti bile boş :)
Yıkanıp,ütüleniyor herşey.
Çorbayı bile bugün bir tencere yaptım.
Hani gelir de yemek yapılana kadar aç kalmayayım,çorba içeyim en kötü mantığıyla.
abarttım mı ne :)
***
Son işsizlik maaşımı da alayım bugün.
Yürüyüş yapmaya biraz korkuyorum ama.
Hem doğum başlar sokak ortasında hem sıcak hem dikkatim iyice dağıldı.
lakin en önemli günler hareket babında.
Asıl şimdi at gibi yürüme zamanı.
Hayırlısı bakalım.
***
Kayınvalidemler geldi bugün.
Doğuma geliyorlar neticede.
İnsan bir tuhaf oluyor :)
***
Bizim kızın da pek gelmeye niyeti yok.
Hareket yok,sancı yok,kasılma açılma yok.
Belli olmazmış,herşey bir saat içinde değişirmiş.
Bir sancı bir su,oldu da bitti maşallah :)
***
Bu mayıs ayı herkes için biraz yoğun geçecekmiş.
En yoğun ben olacağım sanırım.

29 Nisan 2010 Perşembe

GENE DÜŞTÜM

Cuma günü dışarda düşünce güya evde daha güvendeyim.
Tutunduğum mermer kırıldı ve ben gene kıçımın üstüne düştüm :(
Olay mahalli mutfak.
Demek ki neymiiiiiş?
Olacağın önüne geçilmezmiş.
Akşamına tıp merkezindeki kadın doğumcuya gittim,ne olur ne olmaz aklımda soru işareti kalmasın.
Yüzdük kuyruğuna geldik.
Her şerde bir hayır var gerçekten.
Ultrasonda kızımı gördüm gayet net.
Yüzünü...
Biraz sıkılmıştım herşeyden.Çok iyi moral oldu bana :)
Şimdi o ufak suratı düşününce bütün sıkıntılarım gidiyor,kafama taktığım şeyler un ufak oluyor.
neticede allah izin verirse bizim bir kızımız olacak.Gerisi fasa fiso.
Yalnız bir detay.
Feryal hanım 3.624 kg:)
Biraz topluca :))
E daha doğuma 9 gün var.
Bakalım normal doğum hevesimiz yarım kalmaz inş.
Kısmet.
Herşey kısmet.
Bu arada sanki kız,babasına mı benziyor ne :))

25 Nisan 2010 Pazar

BEKLİYORUZ

Doktorum sema hanım cuma gününden beri izindeymiş,bunu biliyorum ya,ödüm koptu bu iki gündür doğurucam diye.
Çünkü ben ; benim için insanların rahatsız olmalarını istemem,bu özel hastanedeki kadın doğum doktorum bile olsa.
Bu korkumdan dolayı işte.
Gerçi bu ay geçsin istiyorum bir tarafımda hemen kavuşmak istiyor.
Mayıs başı arkadaşımın düğününü görmek istiyorum.
Ssk bitiyor emekli sandığına geçiyorum.
Herşey Feryal hanımın keyfine bağlı :)
***
Cuma günü kocayla beylerbeyinden üsküdara kadar yürüdük.
Ben askeriyenin orda kaldırıma çıkarken dizlerimin üstüne kapaklandım.
Omuzdan çapraz taktığım çantam da boynumda asılı kaldı,aynı atların boynundaki yemlik gibi :)))
Gülmekten korkmaya fırsat kalmadı.
Ellerim ve dizlerim soyulmuş biraz,çocukluğum aklıma geldi :((
Yarın nst de kontrol edicez hanımefendiyi ,hareketleri gayet güzel gerçi.
Karnımın üstüne düşmediğim için allah tan.
***
Bugün itibariyle ev tertemiz.
Herşey bitti.Koltuk kılıflarına kadar yıkandı.Bugün de köşe bucak süpürüp sildi koca.
Allah razı olsun.
Yalnız şimdi diyorum şakasına "artık gelebilir kız"
***
Geçen annemlere gittim.
Herkes bir daha gelemezsin mantığıyla beni ağırladı :)
Kekler kısırlar vs.
Hatta kardeşim diyormuş "ya onun karnı burnunda,niye geziyor ki"
İnsanı zorla havaya sokuyorlar.
***
38+1 deyiz.
13 gün kaldı kısmetse.

20 Nisan 2010 Salı

SÜSLÜ BEŞİK

Cuma günü ablaların en güzeli geldi.
Yeğeni bilgisayarın başına oturttuk,kayu yu hazırlamıştım ona zaten.
Camlar ve pencereler pırıl pırıl oldu.
Pvc silme suyu:camaşır deterjanı,domestos ve cif !!
Maharet pencerede zaten,cam iki dakikalık iş.
Akşam beş buçuk gibi de beşik geldi.
Sildi temizledi beşiği teyzesi.
yerleştirdik hemen eşyaları.
Ablam " ee daha ?" diye sorunca eşyaların az değil çekmecelerin büyük olduğuna karar verdik :)
***
O gün; diğer odalardan geçerken hep gözüm beşiğe takıldı.
yenilik nihayetinde.
ama içine bebek konacak hissi oluşmadı kocayla bende.
hala daha alışamadık.
Bebiş eve gelmeden de alışacağa benzemiyoruz.
***
Cumartesi doktor randevumuz vardı.
Feryal hanım iyi gidiyor.
3 kg yu aştık.
***
Doktordan sonra haseki ye umreden dönen teyzeyi ziyarete.
Ordan hediyemizi,hurmalarımızı alıp yallah havuzlu hana.
Uyku setimizi de aldık ve bebek için alınacaklar şimdilik bitti elh.
***
pazar günü inanılmaz yorulduk.
Camlar temizken tül perde yıkanıp ütülendi asıldı.
Salonu bok götürüyordu,temizlendi.
Uyku seti ve bir kaç çamaşır yıkandı kurutuldu yerleştirildi.
Pzt sabahı çalan alarmı kapatmak için ayağa kalkmak tam bir eziyetti o kadar yorgunluktan sonra.
***
Salona süslü örtü aldım ve inanılmaz değişti havası salonun.
Niye daha önce düşünmedim diye çok kızdım kendime.
eve dair şeyleri düşünmek de evde olmakla mı alakalı acaba?
Ya da tamamen karakter meselesi mi?
***
Okumamız gereken sureler var.
Biraz geri kaldık galiba.
Son hız okumaya çalışıyorum.
İnş yarım kalmaz,daha çook okunacak dualarım var.
Bunun dışında bebeğe dair herşey hazır.
Yani şu an sancım tutsa valizi alıp gidebilirim ve birşey eksik olmaz.
***
Bugün de halılar yıkamaya verilecek.
ev çıplak gibi.
Halısız evi hiç sevmem.
***
Cep telefonumun ekranı bozuldu.
Bir kaç gün cepsiz gezdim.
Kocayla biz meğer mesajla haberleşiyormuşuz.
Ne kadar zordu yavv :)
***
37 +3 teyiz.
18 gün kaldı :)))
Gidip gelip beşiği sallıyorum.

15 Nisan 2010 Perşembe

ÇAT KAPI

Dün arkadaşlarım aradı,10 dk ya sendeyiz diye.
Çay koy yeter.
Hemen çay suyu koydum,ufak tefek düzeltmeler evde ve tamam.
Evi temiz ve ya en azından düzenli,derli toplu tutmanın faydasını görüyorum.
Kızlar gelirler ekler pasta ve kıymalı börek getirmişler.
Abartmadım.
zaten bir saat oturdular ve kalktılar.
ama sohbet harikayı :)
az ve öz.
Sonra kaldığım yerden devam.
*
artan ekler pastayı komşuya,emanet tabağını vermek maksadıyla götürdüm.
Kıymalı börekler de kocaya kahvaltı oldular ve ben evdeki riski atlattım.
Banamısın demiyorum valla :(
*
Anneme gidicem bugün.
Hava harika :)

12 Nisan 2010 Pazartesi

..

Özgüranne sormuş,insan niye blog yazar?
Kimin okuduğunu bilmeden,zamanından çalarak?
Evet ne garip.Ki ben facebook a üye olmadım,sırf millete ne benim fotoğraflarımdan,yapıp ettiklerimden vs diye.
Ve çok enteresan kimselere de söylemem blogum olduğunu.
Okurlar diye:)
Ben de o insanların okuduğunu bilir,kasar da yazamam diye.
En büyük pişmanlığım blogun isminin adrese teslim olması :(
bok vardı soyada kadar açtım :)
Niye yazıyorum bilmiyorum valla.
Ben kimlerin bloglarını günü gününe okudum,herşeyini bilirim,merak ederim mesela.
Ama bir kere olsun yorum yazmam,yazmak istemem.
Neyse,zaten bu aralar böyle felsefik işlerle uğraşamıyorum.
***
Dün ygs varmış.gene ne eziyetler,ne heyecanlar yaşandı kimbilir.
Bana tamıtamına 11 yıl olmuş be....
Dün gibi aklımda.
Hep çişim varmış duygusu,ağlamaya başlama korkusu,yanımda dersane paramı ödeyen ablacımla birlikte.
Off off :)
Ne bok günler.Bitmiş de gitmiş.
*
İlber hoca sağolsun,güneydoğudaki kızlara ömrünün kazığının atılmasına vesile oldu.
Beyinsiz cahil anne babaları olan,okuma hevesli ama imkansızlık ve cahillikten okumakta zorlanan kızlar,şehirdışına gidemedikleri için hayatlarının atlama merdiveninden DÜŞTÜLER.
ne diyelim,vatan sağolsun...
***
Bu cuma beşik gelecek inş.
Beşik gelmeden feryal gelmese bari :)))
***
36+2 deyim.Ağırlaştığımı hissediyorum.
***
Bugün çiçeklerimin topraklarını değiştircem,ütü yapcam,yemek yapcam vs.
Günlük ,gayet güzel işler benim için :))

7 Nisan 2010 Çarşamba

HAZIRLIKLAR

Dün ne zamandır yapmayı planladığım şeyi hallettim.
mutfağımın kapısını diktirdim :)
Evet.Mutfağımın kapısı yok,perde diktik,aksesuarı da takılınca tamam olacak.
Artan kumaşlardan şömentablo ve buzdolabına örtü olcak kısmetse.takım gibi.
Ablam yapıp getirecek,camları silmeye gelceği gün inş :)
Doğumdan sonra çıkıp gezmek ve birşeyler araştırmak zor olacağı için,yazın gereken şeyleri de halletmeye çalışıyorum.
Koltukların yazlık örtüleri gibi.Onu da dün hallettik elh.
***
Ananem gelmiş.Dün ablamdan oraya geçtim görmeye.
Tam eski kafa.Allah hayırlısını versin.
Yaşlanmış.
Ama nasıl yaşarsan öyle yaşlanıyorsun ve konuşulanlar pek de şarz etmiyor,yine bildiğini okuyor yani.
ablam açısından zor.
Ne yapalım cennet de kolay değil.
***
Benim kızı kayınvalidem ve ablam görmüşlerdi rüyalarında.
Ben de içten içe hüzünlendim "allahım ben annesiyim ben de göreyim" :)
Veee kocaman gözler,boynunda emzik yalpalaya yalpaya çok güzel bir kız bana yürüyerek sarıldı rüyamda :)))
İnanılmaz bir şey bu yaaa.
Hala düşündükçe diyorum Allahım ne büyüksün.
***
Dün nihayet bavulu hazırladık,ufak tefek eksikleri var.
Tahmin ettiğimden çok yer kapladı.
Allahım eksiklerimizi sen tamamla.
***
Bugün nst ye giricem.
Ama hareket yok.zaten hep böyle olurmuş.

3 Nisan 2010 Cumartesi

DUANIN GÜCÜ,KOMŞULARIM

Komşuluk ilişkileri çok riskli.
"komşusunun eziyetine sabreden,cennette bir eve kavuşur" diye bir hadis var.
Kocanın dediği ,hangi eziyet ama?
Biz de alt üst yan komşularımızdan biraz çekiyorduk.
Üst taşındı gitti elh.Yerlerine bizim gibi karı koca çalışan genç bir çift var.
Dün öğrendim alt kat taşınıyormuş,enteresan olan dün yan komşum da kek getirdi.
Kapılarına gidip kızmak,rica etmek vs fayda etmiyor.
Sabah namazlarında bir güzel "hayırlı komşu" talebinde bulunacaksın.
Veee olaylar tahmin dahi edemeyeceğin şekilde,tereyağından kıl çeker gibi hallolacak.
Allah ne kadar büyük.

2 Nisan 2010 Cuma

NİSAN GELMİİŞ

Nisana da kavuştuk.

Mart bitmek bilmedi bu sene bana.

Nihayet nisan ayındayız ve hatta ikisindeyiz.

Demek ki nisan çabuk geçecek.

Sevinsem mi üzülsem mi :)

Dün rütin ddoktor kontrolündeydik kızımla.

Herşey normal,haftasında ilerliyor.

Hazırlanmaya ne zaman başlayayım diye sordum ve dumur oldum.

"aa sen hazır değil misin,senin bavulunun kapının yanında hazır olması gerekiyor" dedi Sema hanım.

Ve ben biraz heyecanlandım :)

Hani sanki yarın doğuma gidicem de kıyafetler hazır olmayacak korkusu.

Bugün atarız artık çamaşırları makineye,haftasonu beşik almaya inş.

34+5 deyiz ve kilomuz 2773gr.

***

Nisan güzel başladı inş bu yaz çok neşeli,hareketli,bereketli geçer.

29 Mart 2010 Pazartesi

İNSAN ZULMEDER,KADER ADALET EDER

Bugün tam buğday ekmeğimi ve kocaya da altın çörek almak içi ihe büfesine gittim saat 12 gibi.
Ekmek benim bildiğim 9 gibi geliyor ama geçen gün kadınlar 11 ekmeği gelmedimi diye sorunca aslında ekmeğin o saat geldiğini öğrendim.
Baktım ekmek yok.gelmedimi ekmek diye sordum.
Geçikti bugün niye bilmiyorum dedi laz kadın.
Ama altın çörekler vardı,anlayamadım bir an.
-Bu altın ekmekler ne zaman geldi.
-Dün neydi günlerden?
-pazaaar?
-e daha ne düşüniysun cumartesiden kalma ekmek mi olur,bugün geldi,alcaksan al beni çeneye tutma
-...?! ben ne bileyim ekmek ne zaman geliyor.
O habire konuşuyor kendi kendine.
o an dellendim.
-benimle böyle konuşamazsınnn !!!diye ünleyince kadın bir an dondu kaldı.
beklemiyordu tabi benden öyle birşey.
tabii hep yoksul,ezik mahalleli geliyor ya,elleri mahkum ya.
Önümdeki altın ekmekleri aldı koydu kasaya.
- ha orda fırın var,çek git ordan al,bana müşteri lazum değil.....
Orda kaldım resmen,gidemiyorum da.
Sonra anlattım böyle böyle ben ne bilirim,utanmıyormusun halime bak,beni ne sinirlendiriyorsun vs.
Arada gelen müşterilere de anlatıyor ha bire,ama ne laf,laz karısı işte.
İshal oldu çenesi.
dedim " bana böyle davrandınya bu da sana dert olsun"
Ordan bime gidip aldım ekmeğimi.
Ama eve geldim hemen ihe nin sitesine girdim.
Şikayet köşesine döşedim.
Yemeğimi yedim ama içimin yağı erimiyor.
Açtım telefon.O kadına birşey yapabilirimiyiz diye anlattım.Kadın o arada mailimi de okumuş.
Hemen bu tarafa gelen elemana iletti.
5-10 dk sonra telefonum çaldı.
ihe elemanı :"ben kadını uyardım tam olarak size ne demişti" diye :))
ben de anlattım bir bir.
-Ben mühim değilim,zaten bundan sonra oraya gitmem başka yerden alırım ama oraya gelen eziklere de bu kadın böyle davranmasın diye peşine düştüm.
Vee başardım.
Kolay değil artık öyle köpek gibi bağırıp çağırmak.
Adam gibi yapıcaz herşeyi.
medeniyeti öğrenicez.
Müşteriye nasıl davranılması gerektiğini bilmeyen,öğrenecek.
Zehra ya bağırmak nasıl olurmuş 2 saat içinde öğrendi laz karısı.
Kendi şahsımda diğer insanlara da inş tercüman olmuşumdur.
İnsan zulmeder,kader adalet eder.
***
Hoş elemana dedim,sakın büfeye dokunmayın,zarar vermeyelim durduk yere.ben hanımın uyarılmasını istiyorum sadece diye ilettim.
***
Bir hadis duymuştum.
"benim kalbimin kırıklığı senin günahın olsun"

28 Mart 2010 Pazar

SOHBET

Dün yaprak sararken birden cebim çaldı ve arkadaşım bana gelmek istediğini söyledi.
Yaklaşık 3 saat sonra,önceden gelememişti bana.
Tamam ama ne yapıcam sizeee? dedim :)
Malum diyetteyim ya :)
Bir çay içer kalkarız dedi ama ben donsuz çay verilmesine uyuz olduğum için,giriştim hemen.
allahtan önceki gün amansız gelen misafir için milföy almıştım,nerden estiyse.
Hemen kurabiye,peynirli milföy ve garnitürlü makarna hazırladım.
Hamilelik güzel evde her zaman süt yoğurt ve yumurta bulunuyor.
Evi derleyip toparladım.
Geldiklerinde hazırdım.
özlemişim misafir ağırlamayı.
bol bol konuştuk,az ve özdü,çok hoşuma gitti.
Yorulmadan,sakin sakin geçen misafirlikleri seviyorum.
***
Artık sabahları güneş ışıklarıyla kalkak çok güzel.
Ama hemen kendimi dışarı atamıyorum.
Yemek,insülin,aralar,saat hesaplaması vs.
Bir anda halsizleştiğim için hesaplayıp çıkmam lazım dışarıya.
Ama bugün güzel bir yürüyüş yaparız inş.
***
Kabuska yaptım.
Dibi tuttu biraz,ama ne güzel koku öyle yav :)
Koca bazı sebzeleri yemediği için kendime yapıyorum,öğlen yemeğinde.
Uydurup uydurup yapıyorum.
***
Dün "başka dilde aşk"ı izledik.
aslında başka şehrin çocukları demek istemişim meğerse.
İzlerken izlerken yav bu değil dedim içimden :)
Bu da güzeldi.
Yalnıııııız...
Bu aralar dejenerasyon akınlarına fena kafayı taktım.
Çoğu filmde karakterler işten çıkar içmeye gider.
Akşam ,önüne kim gelirse yatar.
Zaten herkes tek başına yaşıyor.
Yav bu karakterler nerde?
Ya da böyle olun hadi bakayım,göreyim sizi lobisi mi devrede.
Asimile,dejenere,piçlik yayma çalışmaları.
Önceden zina yapan insanlar yakınımızda olmazdı,bilmezdik.
Şimdi duyuyorum nikahsız yaşıyorlar,sonra evlilik.
Ya da nikah var ama öncesi zina.
Ve artık utanmadan da söylenebiliyor.
neden?tepki vermediğimiz için.
Yani en azından modern hayat diye yutturmaya çalışan kadınlara "ne alaka gülüm sen olmuşsun orospu" demek yada demeye getirmek lazım.
Türk erkeği zerre değişmedi.
Nikahtan önce yatıp kalkana çok fazla prim vermez.
Haa verende zaten .....
Neyse bu konular beni çok fazla geriyor.
Herkesin günahı kendine diye bir durum yok dinde.
Nasıl ki biralar hala siyah poşetlerde taşınıyor,zina yapan insanlar da gizlemeli,çekinmeli.
Dini hassasiyeti olmayan yada seninkine saygı duymayan insanlarla aynı ortamları paylaşmayacaksın,arkadaş olmayacaksın.
tavrını ortaya koyacaksın.
Gözüne sokar gibi yapanlardan bahsediyorum,yoksa günah gizlidir.
İstediğin boku ye.ama göstere göstere,bilinçsiz insanları etkileyerek,özendirerek değil.

24 Mart 2010 Çarşamba

ZİYARET VE FİLM

dün trafik kazası geçiren arkadaşı,diğer arkadaşla ziyarete gittim.
Kek yapmıştım götürmek için,artık bu özelliği kazanmak istiyorum.
Gittiğim yere boş gitmemek,evde birşeyler yapmak.
Sohbet güzeldi,kasmadı kimse,sonuçta kırıklar alçılar vs.
allah görünür görünmez bütün kazalardan korusun.
amin.
***
Demin uçurtmayı vurmasınları izledim.
Ekşi sözlükten kült filmler diye aradım ve aklıma geldi.
severim filmi.
O iğrenç isli havalar yerine şöyle günlük güneşlik havalarda çekilseymiş tam olurmuş.
Kıyafetler iğrençti,8o ler.
"Nişanlının suçu neydi İnci?"
" Çok soru sormak Barış."
Bu solcular beni öldürecek :))

22 Mart 2010 Pazartesi

YAPILACAK ÇOOOK İŞ VAR

Artık pilim erkenden bitiyor.
Oturma odası,mutfak,antre.Sadece bu üçünü süpürüp silebiliyorum.
Diğerlerine takatim kalmıyor.
Tuvaleti çamaşır suyu döküp bekletince olay tamamlanıyor ama banyo için aynı şey geçerli değil.
Bir de brokoli çorbası ve ıspanak yaptım.çorba iğrenç oldu bu arada.netten bakıp yapmıştım:(
Yarın için köfte yoğurdum,bekliyor,gidip gelip yoğurucam.
***
Doğuma kadar yapacak işler var.
camlar(ablam gelip silerim dedi),
gardrop düzenlemesi,kışlıklar kalkıp yazlıklar gelecek,giyilmeyenler postalanacak,boş çekmeceler olması gerek (beşik gelince yapılır),
yatak örtüsü yıkanacak(bebeği görmeye yatakodasına illaki girilecek,yatak kel gibi durmasın),
mutfağa kapı niyetine perde yaptırılacak (kumaşı beğenip diktircem,aksesuarı alındı,duvar delinip asılacak),
klozet iç takım yenilenecek,banyoya istediğim ve hala bulamadığım fırça alınacak,
köşem için yazlık örtü alınıp diktirilecek(beğendim kumaşı aslında),
mutfak dolaplarım silinecek,
çiçeklerin toprakları değiştirilecek(toprakları alıp valideyi eve getirmek lazım),
ve daha bi dünya iş.
*
şimdi yapsam erken.
doğuma az kala yapılsa daha iyi olur.Hem iş göremezken ev temiz olur.
zaten yapmaya kalksam pilim bitiyor.
kocayla azar azar yapmaya başlıycaz artık.
kaldı şurda 6 hafta.34.haftanın içindeyim.
*
sanki doğumdan sonra dışarı bir daha hiiiç çıkamıycam :))
Evin temizliğine bir daha elimi süremiycem :)
E rahatsız yapımı da eklersek işin içine.
Bu aralar yapmam gereken bir dünya işim olupta boş boş oturuyormuşum gibi.
gerçi ben normal zamanda da böyle hissederdim hep :)
**
Neyse.
daha öğleyi kılmadım.

16 Mart 2010 Salı

ORTAYA KARIŞIK BENİM ŞU HAAALİM

Dün yeğen geldi.
Hediyeyi duyunca duramamış evde.
Çalışırken hep birşeyler almaya çalıştım,elim boş gitmedim onu görmeye.
Alıştı tabii.
E çocuğun yerine kendimi koyunca...
Geçmiş doğum günü için mini etek aldım.Mini etek dediğim 6 yaş için.
Bizimki 4 yaşında,normal etek oldu.
Camdan bakıyorum,daha apartmana gelmeden bağırıyor "zehra teyzeeeee"
Hediye olmasa işin içinde sanmam o kadar hevesli değil bana :))
Bir tarafı giresun ne yapalım :))))
***
Dün diyeti fena bozduk ablamla.
Gerçi o zorlamadı ama misafirliğin de güzelliği yemek içmek kardeşim.
Begüm Kütük neden manken olmadığını söylerken "hayatım boyunca kibrit kutusu peynir yiyemem,ben yemeği seviyorum" demiş.
Onu çok iyi anlıyorum :)
Allahtan az kaldı da fazla vicdan azabı çekmeden atlatırım bu günleri.
Zaten kaçırdığım için ziyaretlerde,mümkün mertebe hiç biryere gitmiyorum,mecburiyetler dışında.
***
Kaan sezyum eşini kaybetmiş.
Okurdum arada,komik biriydi.
Bazen benim de aklıma geliyor.
Hele de hamileyken.
Allah gecinden versin,buz gibi oluyorum.
***
Havalar ısınmadı.
Artık ısınsın lütfen,yürürken hevesim kaçıyor.
***
Artık dahiliyeye her hafta gitmiycem :)
Nisan birden itibaren de her hafta gidilecek.
Bu ne demek?
Yaklaştı demek :)))
***
Dün kayınvalidem rüya görmüş.
Normal doğumla kilolu bir bebek doğurmuşum.
Herkes maşallah diyormuş.
Hatta "bu çocuğu normal doğumla nasıl doğurmuş" diyorlarmış :)))
Rüyaları çıkar bizimkinin.
Dün sevinsem mi üzülsem mi şaşırdım kaldım.
Hayırlısı Allahtan.

9 Mart 2010 Salı

OKUMA

Artık sabahları erken kalktığımdan,havalar tekrar soğuduğundan,kahvaltı yapıp uyuyunca kilo almaktan korkmaktan,sıcak yatağı çok sevmemden dolayı,
kahvaltıdan sonra kapıdan gazeteyi alıp tekrar yatağıma dönüp okuyorum.
Enteresandır ben yatarken birşey okursam uyurum normalde ama bu aralar yaklaşık 2 saat gazeteyi okuyorum.
Ardından aylık kitap ekinden azar azar.
Hele bugün gözümü birşeyler okumalıyım diye açtım.
Sabahtan beri de habire okuyorum.
Birde yanında istediğim şekilde yiyip demlenseydim züpeer olacaktı :)
Millet soruyor "sıkılmıyor musun evde, ne yapıyorsun"
Valla ben mesela bugün yatak faslından sonra yemeklerimi yaptım eve yine okumaya devam ettim.
Ve hiç sıkılmadım evimde.
Ya çok hasret kalmışım evde bunları yapmaya.
Ya da ben ev kuşuyum.
ama hava muhalefeti de etkili tabii.
Şimdi günlük güneşlik bir hava olsaydı kıçım evde durmazdı :)
***
Benim kız büyüdü sanırım, bazı hareketleri nefesimi kesecek gibi oluyor.karnım inip çıkyor.
Birşey okurken aniden karnım kitabı itiyor :)
Durup durup aldığım eşyalara bakıyorum.
***
Gazetelerin köşelerini okudum ve bazı köşe yazarlarnı okurken inanılmaz imreniyorum.
Ve dua ediyorum içimden.
Yazı yazma kabiliyeti olan var,bir dünya.
ama hem bilgili kültürlü olmak ve bunu yazı da öyle bir hissettirmek,okuyanın gıpta damarını kabartmak ve bunları çok genç yaşında yapabilmek,iyi bir üniversite ve yabancı bir dile vakıf olmak gibi özellikleri insanın gözüne sokmamak,meraklısının -benim gibi- kelime aralarından bulması.
Ennihayetinde "allahım ilmimi artır" diyorum başka da bişey demiyorum.
Doğuma giderken dua listesi yapıcam :)
Kendimle ilgili özel duaları sıralıycam bakalım.
***
Ben doğmamş kızımı özledim :((

8 Mart 2010 Pazartesi

KARILAR GÜNÜ

Arkadaşlar!
Hiç olmazsa 8 Mart'ta eğlenmeyelim.
8 Mart yokluğun içinde hayatta kalmaya çalışan kadınların günü olsun.
Eğitim hakkına sahip olamayan genç kızların, çocuklarına gelecek sunamayan yoksul annelerin, bir kuru kafasını nerede gezdireceğini bilemeyen yaşlı kadınların,
yaptığı projelere finans bulamadığı için çaresiz kalan bilim kadınının,
yazdığı kitap isim sahibi olmadığı için okumadan reddedilen müstakbel yazar kadının olsun.
Fatma Barbarosoğlu/yenişafak
****
Bu seneki kadınlar günü fotoğrafımız ;mersinli çarşaf yırtan mahalle karılarının ay pardon chpli
kadınlardan.
Nasıl da kendilerini ele veriyorlar.

ÖNCE ALIŞVERİŞ SONRA FİŞ

Cumartesi avrupa yakasına vasıl olduk.
Şansa kıç donduran soğuk vardı :( ve de yağmur.
Şöyle mavi bir deniz,parlak bir güneş olmasını temenni ederdim,kızım için yapacağım alışveriş gününde.
Kısmet :)
İlk önce irem bebe yi gezdik,fiyat aldık.
Ordan kürkçü hana.ablam kendine kurdele vs aldı bende hanın içinde ara öğünümü yaptım.
Dükkan okadar doluydu ki nefes alamadım nerdeyse.o havada hemde.
En az 100 kg luk,yerinden kıpırdamayan,embesil teyzeleri yara yara çıktım dışarı.
Sonra hürriyet çarşısına sabahlık bakmaya.
Yalnız çok enteresan birşey oldu.
Bir kapalı tezgahtara "bu çarşıda sadece çeyiz mi var,lohusalık için penye gecelik vs yok mu" diye sorunca,"yok bu çarşıda,dışarıya bakın"dedi.
Bizde çıkmaya hzırlanırken ilerde bir yerde koskoca hamile lohusa gecelik diye koca bir mağaza gördük.
Ve ben inanılmaz kızdım o kadına.Neye kime hizmet etti acaba?
Yalnız türk kadınını gene sinirle yad ettim.
Her giren güpürlü dantelli lohusa! geceliği istiyormuş.
Normal kadınların giyeceği birşey bulana kadar epey zorlandım.
Hayır,hastanede orayı burayı dağıtıp nereye giyiyorsun dantelli geceliği.Bi kendine gel,bebeğinle ilgilen dantel fantezini evde yap canım.
9 ay sanırsın kadınlarımız kocalarının üstünden inmedi.
Normal penye tarzı birşey buldum,oda biraz saten kurdeleli ama o kadar da olsun :) bu yoklukta.
Evet asıl alışveriş havuzlu handa.
Daha doğrusu en alt büyük bebek çeyiz sarayında.Aklımız karışmasın,toplu alşverişte toplu indirim olur diyerek indik alt kata.
Beğenip beğenip atıyoruz sepete.Fiyat sormak yok.
En son kasada aldık cevabı.ben resmen morardım.
Adamlar 258 tl nin 8 tl sini bile indirmediler iyi mi?
Valla bana biraz pazarlık yapamama koydu.yorulmuştum da.Daha esas takımları almamştım vs.
Neyse.Sahile inerken beni ikna etmeye çalışıyordu koca.
Bu arada bebek eşyalarına dair herşeyde SURETSİZ bir şey bulmak neredeyse imkansız.
Hanımlarımız böyle istiyormuş.
Melekler suret olan yere gelmezler,biz bebeklerimizin yanına eşşek kadar ayılı eşyalar koyup melekleri kaçırtıyoruz.ne güzel.
***
Ünlü "beceren köfte" de yemeğimizi yedik,sıcak bir çay üstüne ve irmik helvası.
Diyeti bozduk alşveriş ayağına.
***
Eve geldiğimizde hemen sıcak,demlenmiş çay arzumuzu yerine getirdik,kıçımız donmuştu çünkü.
Aldıklarmıza baktık.Biraz heyecanlandım ama gene de o beklediğim şey olmadı.
Bebek gelmeden o istediğim şey olmayacak herhalde.Beşik de gelse aynı şey olacak.
Ve nihayet.
Saat on buçuk gibi uyumuşuz ama ne uyuma.
***
Aldıklarımı salona koydum gelip geçtikçe gülümsüyorum :)
Bebek çantası olarak kullanacağım bir çanta aldım paraya kıyıp.Ama çok şık,sonradan kendimde kullanırım.Ona aksesuarları doldurdum.English home dan bir sepet aldım ona da kyafetlerini battaniyelerini doldurdum.Koydum konsülün üstüne.
Gidip gelip dokunuyorum.
Fonda da acayip sesler çıkarıyorum :)))))

3 Mart 2010 Çarşamba

YAVAŞTAN BAŞLIYORUZ

Cmt günü karşıya,bebek kıyafetleri,araç gereçleri almaya gidicez ablamla.
Düğün için de onunla gitmiştik alışverişe.
Zaten bazen doğum kelimesi yerine düğün kelimesi çıkıyor ağzımızdan :)
Hangi beşiği alacağımızı da kararlaştırdık.
Bu ay hazırlık ayı.
Nisanda da ufak tefek gördüklerimi,ev için olan hazırlıkları tamamlarım inş.
Nisan sonuna doğru tül perde ve camlar,köşe bucak temizlik yapılır.Nisan orta bavul hazırlanıp koyulur kapının yanına.
Dün pijama takımı aldım doğum için.İnce.Lila rengi.hafif bol birşey.
Gecelik ve sabahlık hala bakıyorum.
Hastane çıkışı,takım,çıtçıtlı badiler,alt açma,uyku seti,banyo aksesuarları,battaniye var listemde alışveriş için.
Bunlar alınıp,yıkanacak,ütülenecek,beşiğin içine konacak,beşiğin üstüne bir örtü örtülüp doğuma kadar beklenecek :)
Hadi bakalım.
Heyecan başlasın :)

1 Mart 2010 Pazartesi

VİCDANI RAHAT ETMEDİĞİ İÇİN

Başörtülü kızlardan mükemmelin ötesinde bir mükemmellik bekleniyor. Mükemmelin ötesinde bir mükemmellik de ne demek diyeceksiniz haklı olarak.
Şu: Bir tarafta başını örten kadın başörtüsünün rengini yüzüne yakışacak tonlarda seçiyorsa bu tesettür olmaz diyen görüşler var, bir tarafta da başörtülü kızlar hiç de estetik giyinmiyor diyen görüşler.
Ne var bunda diyeceksiniz. Sıkı durun. Sözlük yazarı genç kızların anlattığına göre, sanal ortamda tesettürlü kızlar başörtüsü rengini bile yüzüne uygun seçmemeli diyen delikanlılar, günlük hayatında bütün arkadaşlarını başı açıklardan seçiyormuş.
Olabilir diyeceksiniz. Ama olanın ne olduğunun farkında olmadan zikrediyorsunuz "olabilirlik" durumunu.
Çünkü esasen olan şu: Takvayı kadınlara ihale etmiş, hadi ihale yakışmadı emanet etmiş bir delikanlı profili ile karşı karşıyayız.

Vicdani olarak rahat etmediği için de sürekli olarak başörtülü kızların uygunsuz davranışları "madde"leştiriliyor. Başı açık kızların tek bir olumlu davranışı büyültülüp 72 cilt olarak sunulurken; başı örtülü kızın olumsuz davranışı büyültülüp 72 cilt haline getiriliyor.
FATMA K.BARBAROSOĞLU/ yenişafak
***
Vicdani olarak rahat etmediği için" bu cümle o kadar çok şey anlatıyor ki.
İbadetlerini yapamadığı için rahat etmeyenler ,yapana sataşır.
Başını örtmek istediği halde örtemeyenler yada istemediği için örtmeyenler ama bunun gereğini bilenler,örtenlere bulaşır.
Dini inancı yoktur ama rahat etmediği için edilen bedduaya bozulur vs.
Bozulmuş insan yapılarımızdan bazıları işte.




28 Şubat 2010 Pazar

KISA KISA

* Bugün carrefoursaya yürüdük,eksik olan mutfak eşyalarımı tamamladım sayılır.
*Kızıma ilk battaniyesini aldım,dışı polar içi bebek pazeni.Pempeee.Çok sevimli :))
*7.ayımız bitti.İnsüline devam.
*Artık 15 günde bir gidicem kadın doğum doktoruma,dahiliyeye zaten her hafta gidiyorum.
*3 haftada sadece 1kg almışım :) onu da bebek almış :))
*Kızım bir hafta önden gidiyormuş,1.750 kg.Anasına çekecek :)))
*Bu salı ve perşembe inş bebek kıyafetlerini halledicez ablamla.
*Beşik kafamızda oluştu sayılır,karar verip alcaz.
*Evlenirken bu kadar düşünmemiştim neyi nasıl almam gerektiğini,bebek için beyin fırtınası yaşıyoruz :)
*Kırk fikirli oldum :((
*Şubat bitti mart geldi,yani ne demek?Kış bitti bahar geldi.Ben mevsimleri ilkokuldaki mevsim tablosundan takip ediyorum :)Bahar demek benim anne olmam yaklaştı demek.
Ayyy :)

21 Şubat 2010 Pazar

...

Bugün arkadaşlarla toplandık.
Diyetimi biraz bozdum ama şeker ölçümlerim inanılmaz güzel çıktı :)
Doğumuna 9 gün kalan bir arkadaş da geldi.
Haliyle konu sadece bebek,doğum,hazırlıklar vs idi.
Böyle konuşunca bebek heyecanımı tekrar kazanıyorum.
Arada gidiyor çünkü :(

17 Şubat 2010 Çarşamba

4.YAŞ

Dün yeğenin doğumgünüydü.
Bu sene kutlamadılar.
Telefona yeğen çıktı.
-Maide doğum günün kutlu olsun.
- hediyen pembe miii?
Artık aklında ne varsa :)
Tamam dedim pembe ne alayım sana?
Etek de pembe üstü de pembe olsun teyze.
***
İnsülinler arası en az 11 saat olmak zorunda.
Bu yüzden namaza kalkınca uyumuyorum.
Dün elimde kuran uyuyakalmışım.
Bir uyandım yarım saat geçmiş :)
Kendimi bildim bileli uykuya KESİNLİKLE dayanamam.
Bünyeme o konuda laf geçiremem.

14 Şubat 2010 Pazar

İNSÜLİN,KIRK UÇURMA

Kuzenin bebeğinin kırkını uçurduk bugün :)
O ne güzel oğlan öyle yav :)
Sütünü emiyor,zart zart alttan üstten gazını çıkarıyor sonra mışıl mışıl uyuyor.
ya da birinin kucağında keyif yapıyor.
Ablamda toplandık.Hepbirarada güzel oldu :) ne zamandır toplanıp konuşmamışız.
***
Dün kocayla dahiliyeye gittik.
Sonuç: insülin tedavisine başlıycam yarın.
Raporumu da aldım.
Bu hafta başlamam gerekiyor çünkü önümüzdeki hafta bebek kilo almaya başlıyor ve iri olma ihtimali var.Eğer kaçırırsak o haftayı bebek yağlanabilirmiş hemen.
Diyete devam.
Bugün zaten sofrada doydum ama gözüm açtı :(
Önceden Ne kadar çok yediğimi farkettim :(
Her hafta dahiliyeye kontrole gidicem.
Allahtan az kaldı.
Doktor " zaten kalmış şurda 2 ay belki 2,5" deyince içim birhoş oldu :)
Evet az kaldı kızıma kavuşmaya :))
ayyyy :))
Hayırlısı bakalım.
***
Havalar da düzeldi.
Yürüyüşlere devam.Boğazı da kıstık.
E vermesem de kilo hiç değilse almam.
Totalde 12 kg aldım.
Böyle doğuma gitsem yine iyi.
***
Yarın numune hastanesine gidicem,insülin eğitimi almaya.
Cahil kalmayalım ama dimi :)
Hadi bakalım.
Bunları anneme anlatırken annem okadar tuhaf bakıyor ki.
E anlayabiliyorum,bütün çocuklarını evde doğurunca,koca da yok yanında ozaman,ne kibar feyzo geliyoruzdur ona :)

11 Şubat 2010 Perşembe

HEY GİDİ GÜNLER

Ben bir İmam Hatipli çocuk olsaydım, bu amcaların bana karşı bir türlü dindirilemeyen bu kini karşısında herhalde pes ederdim.
Belki Baro’nun önüne gidip Seyit Rıza gibi şöyle bağırdıktan sonra: Sizin yalanlarınızla, hilelerinizle baş edemedim. Bu bana dert oldu. Ben de önünüzde diz çökmedim bu da size dert olsun
Yıldıray Oğur /taraf
***
Bu sene öss ye hazırlanan meslek liselilerin psikolojilerini piç ettiler.
İyi de bir insan iki kere aynı delikten geçmez kardeşim.
Hayata bir kere geliyorsun ve danıştaya heba edilecek bir başka eğitim hayatın yok.
Tecrübe konuşuyor.
Bu arada bu sefer inanılmaz destek var meslek liselilere medyada.
Artık iktidardan mı,yandaş medyadan mı bilmiyorum.
Sabah gazeteyi okurken canım sıkıldı.
Ulan dedim bizim başımıza geldiğinde de böyle yırtmadınız?
Az gitmedik mitinglere vs.Test çözerken ağlama krizleri.
Hey gidi günler hey.

10 Şubat 2010 Çarşamba

GEBELİK DİYABETİ

Glikoz 100 maceramızdan sonra diyetisyene gittim.
Muayene 75tl bu arada.
Dedim ;diyet listesi altın herhalde!
Gençten bir hanım! :),pek hoşlaşmadık sanırım.
Neyse verdi listeyi,her öğün açlık ve tokluk kan şekeri ölçülecek bir hafta boyunca.
E bunun için makine lazım zira laboratuvarda 200 tl civarı oluyor.
85tl ye şeker ölçüm cihazı aldık,o akşam,hemen.
Bu cuma kontrol var.geneli açlık 90,tokluk 150 civarı.
Bazen 129 yada 139.
Bakalım ne diyecek.
Kendimi kastım mı nedir?
Biraz moralim bozuldu,üzüldüm,yakıştıramadım,korktum vs.
Herşeyi hissettim aynı anda :)
Birde bu şeker öyle lanet birşey ki.
Duygusal ol,hüzünlen,sinirlen hemen 180 lere vuruyor.
Yani sakinleşip 10 dk sonra ölçtüm olmuş 120.
BU ne lan diyorum haliyle.
Hamile olduğumu unuttum,tek derdim şekermiş gibi oldu.
Halbuki ben gebelikten dolayı bu bok püsürükle uğraşıyorum.
Allahtan az kaldı.Yeni yeni diyorum zehra bebişin olacak,takılma bunlara.
Zaten nasıl diyet ben anlamadım,mutfaktan çıkmıyorum,habire ara öğün,habire tıkınıyorum.
Zaten bu kilo diyeti değil imiş.
hıııımmmm:)
Meyve ve kalsiyum.Yani meyve ve süt var ara menümde.2,5 saatte bir yiyorum birşeyler.
Neyse olmadı düşüremedik,insülin alınıyor dahiliyeye gidip.
Başa gelen çekiliyor.
Sen misin annelik fedakarlık diyen,al sana kapak :)
Bu arada benim şekerim var mı o da belli DEĞİL.
***
işim gücüm yokmuş gibi boğazları üşüttük,soğuk içmiştim sütleri.
Şimdi onun ceremesini çekiyorum.
Kuşburnu içmekten çişim kırmızı oldu :)))
Yoksa gıcık bırakmıyor yakamı.
***
Sonuçta elhamdülillah çok iyiyim.
Anne adayıyım,mutluyum,keyifliyim.
Kızımı bekliyorum.

30 Ocak 2010 Cumartesi

GLUKOZ 100GR

Şeker taraması yüksek çıkınca (glukoz 50gr),şeker yüklemesi yapılması gerekti.
Bu sabah yollandık tıp merkezine.
Gece 11 gibi yemek olayı bitti,sabah 10 buçuk gibi uyandım ve gittik.
2 bardak şekerli ılık iğrenç şeyi devirdim.
Aradan yarım saat geçti ben dağıttım.
Tansiyon düştü,bayıldım kısacık bir süre vee kustum :))
Kusunca test iptal oldu tabii.
İçtiğimemi yanayım,ne yapacam ben tekrar denenecek ona mı.
Müşahede odasında biraz dinlendik sonra eve.
İlk alınan kan ile açlık kan şekeri sonucum süper.
Ben yıllardır 98 ile yırtardım bu sefer 86 çıktı.limit 110.
Şimdiii ;benim gebelik diabetim var mııı yok muuu?
Tekrar o suyu içeceğimi hiiiç sanmıyorum.
Pzt doktorla telde konuşcam.ikna etmeye çalışcam artık.hem son bir hafta.
Ben direkt diyetisyene gitsem hocam nasıl olur diycem :))
Zaten yüksek çıksaydı tahliller ,diyetisyene gidecektim.
Bakalım hoca ne diyecek?
İçmem anam ben o suyu bir daha,içim almaz.
Tatlı seviyoruz diye de bu kadar eziyet yapılmaz ki.

29 Ocak 2010 Cuma

KAÇMIYOR DÜNYA

yeni bir blog buldum.
Kadın doğum doktoru,iki çocuklu bir anne.
Okurken ben yoruluyorum.oğlak kadını,hırslı tabii ama ömür de geçiyor bee.
Yani koştur koştur ne için?
Şurda 7 aydır evdeyim,kafayı dinledim biraz.adam gibi uykumu aldım.Hiçbirşeyi acele etmeden,sakin sakin yapıyorum.
Kitabımı,dergimi,kur'anımı sindire sindire okuyorum.
Birşey yaparken aklımda-sırtımda- öteki yapmam gereken işler,ödevler,görevler YOK!
Temizlik meselesini de hallettim.Artık yapmıyorum :))
Hep aniden misafir gelir ayağıyla kendimi yırtmışım,yormuşum.
Anacım bana 3 yıldır pat diye birileri gelmiyor ,bundan sonra da gelmez :)
Yaş 28.Orta yaşa yaklaşıyorum ve kafam yeni yeni sakinleşti.
Nerdeyim,ne yapıyorum,ne yapmam gerekiyor ?Bu sorular da BİTTİ :)
Birde hep kendime yeni yükler,sorumluluklar,yapılacak işler,öğrenilecek konular,edinilecek hobiler bulmakta mahir olduğum için ve hiçbirine yetişemediğim için MUTSUZ ediyordum kendimi.
Ulan ne salakmışım.
Bugün gene hortladı biraz ama hemen öldürdüm.
Hamileliğim boş geçti,ben neler neler yapardım neler neler öğrenirdim,para da kazanırdım aslında derken buldum kendimi.
Hemen manevi bir çimdikle kendime geldim :)
Dur lan.Bi iki dakka dur.Bir kafan düşünmesin ileriyi.
Hamileyim.Bebeğimi 3 ay sonra inş kucağıma alcam.Bu birkaç seneyi onunla ,evimde eğlenerek,öğrenerek geçirmeyi düşünüyorum.
Bu bir kaçyılda dünya değişip de ben dışarıda kalmıycam,zekam gerilemiycek,fakirleşmiycem,beni değersiz yapacak hiç bir gelişme olmayacak aksine ben daha değerli olucam,anne olucam.
İnşallah Rabbim nasip ederse.
Okudum iyi kötü,Eksik kalmıştı onu geçde olsa tamamladım.
10 yıllık bir çalışma hayatım var,ne kadar olsa yaptığım işte tecrübeliyim.E kafada çalışıyor hamdolsun.Bundan sonra yapacak tek şey evlat yetiştirmek,SAKİN SAKİN.
Kaçmıyor hiçbirşey,zaten kaçmıyordu ama ben kovalıyordum.
Yoruluyordum.
Sadece hayattan ne istediğini bilerek,sindire sindire yaşamak bütün gereken.
Evet yapacağım çok şey var ama onlar bu birkaç sene içinde değil.
E ozaman bu bir kaç seneyi niye zehir edeyim ki?
Akıllandım ama geç oldu.
Olsun buna da şükür :))
Darısı çalışan bütün kadınlara.

27 Ocak 2010 Çarşamba

RANDEVU,KİTAPLAR

Bugün doktor randevumuz vardı.
Saat 12 de.Genelde hep sabahları giderdim hatta ilk ben olurdum hasta sırasında.
Bugün maşallahı vardı bölümün.
Doğuran,doğurmuş,kontrol,rutin randevu vs.
Daraldım biraz ama sonu güzeldi.
Hatta bugün tuhaf rüyalar da görmüştüm.
Çok güzel geçti.Glukoz 100gr testimiz var.Yüksek çıkarsa diyetisyene.
Doktor hanım uyardı.bu hafta sakın diyet falan yapma hatta karbondioksit ağırlıklı beslen diye.
Yoksa test normali yansıtmazmış.
Benim gözüm döndü tabii.
kaç zamandır elmalı turta şarkısı çığırıyordum.Eve gelir gelmez yaptım.
Birde kardan çıkamadım dışarı bayağıdır,çarşıyı dolaştım.
NT ye girdim,kitap dergi vs aldım,kredi kart bende olunca battı :)
Aile eğitimi serisini topladım,timaşın.
* Ailede Ahlak Eğitimi
*Benimle oynar mısın anne.
*Ailede Din Eğitimi
İyi bir çocuk eğitimi kitaplığı kuracağa benziyorum.
Yalnız kitap konusunda inanılmaz cimriyim.
Veremiyorum,versemde aklımda kalıyor.
Kitabıma nasıl davrandı,kırdı mı kapağını,eskittimi.
Mazallah bazılarına kız giden dul gelir ya hani.
Kitabın anasını ağlatanlar var.onlara zaten yağmur da su yok.
Gerçi benim çevrem benim bu huyumu bilir.
Zaten adam gibi davranmayana yüze gelir söylerim,sana kitap yok diye.
Birde eğitimle ilgili bir kitap zaten okunur ve elde tutulur,dönüp bakarsın çünkü.
Ben kimseden okumak için kitap istemem.Beğenirsem ne olcak?
Elimde olması gerekli,kitaplığımda.
Neyse bu ayrı bir yazı ister.
***
Kızım 933gr.
25+4 günlük.
Bugün sıramı beklerken doğum için gelenlerin telaşını izledim.
Tuhaf oldum,gözlerim doldu.Kocayı düşündüm,o da elinde bavul koşturacak.
Az kaldı aslında.
Ne ki 3 ay :)

23 Ocak 2010 Cumartesi

ŞEKER TARAMASI VE KAR

Bugün sabah erkenden kocayla tahlillerimi yaptırmaya gittik.
Kar tipi boran,herşey vardı.
Neden bugüne bıraktık?
Doktor randevumuza yakın zamanda olsun,aç iken bir bardak şekerli su içip bir saat beklediğim için yalnız olmamak adına cmt gününü seçtiğimiz için.
Neyse oldu bitti.
Şeker taraması limoni oldu.
Referans aralığı 70-140.
Benimki 172 :((
Nedense hiç şaşırmadım,bekliyordum desem daha doğru.
Kalıtsal bütün uyuzluklar bana geçtiği için belkide,bunu da bekliyordum işte.
Şimdi asıl şeker yüklemesi yapılıp "gebelik diabeti" var mı yok mu ona bakılacak imiş.
Çarşamba randevum var.Çok tantana yapmasa bari sema hanım.
Aksilik canım gebermiş gibi kek istiyor :((((
***
Kar ne fena yağıyor.
Hiç durmadı burda,ordan burdan sağdan soldan uçuşuyorr,lapa lapa.
Sıcak çay ve kek ile camdan izleyeceksin yağmasını.
Ama yok ben izlerken üşüyor ve hüzünleniyorum.
Soğuk zor bir durum,herkesin yakacağı varmı bakalım.
Hemen bunlar gelir aklıma.
Çok fakir olunmasa da cayır cayır yakılmıyor artık kombiler,sobalar.
Herkes borçlu,herkes sınırda sanki.
Kar hiç de romantik olmuyor işte böylece bana.
Allah kimseyi soğukla imtihan etmesin.
***
Bugün tahlilleri beklerken baktım pencereden.
Dışarısı donuyor,uçuşuyor heryer kardan.
ama hastane gayet sakin ve sıcaktı.
Çalışanlara özendim biraz.
Ben karlı günlerde işyerlerine gittiğim zamanları hatırladım.
Islanmış paçaları kurut,oda ısınana kadar mesai biter,çalmayan telefonlar,ama sen dükkanın başını bekle.
Hep elektrikli soba denk geldi şansıma.
Ben çalışmayı seviyorum aslında ama hep kötü şartlarda çalıştım.
O yüzden biraz da kızgınlığım.
***
Haluk yavuzer in "Anne baba ve çocuk " kitabını bitirdim.
256 sayfalık bir kitap ama her satırını özenle okuduğum için biraz oyalandı elimde.
Adam prof.Akademik akademik anlatmış.Yabancı kaynaklardan da alıntılar var.
Faydalandım.Ama sürekli açıp okuyacağın bir kitap.Kitaplığında olmalı.
Bebiş kitaplarına ara veriyorum biraz.
***
Bugün levrek yiycez.
Çok sevdik bu balığı.Tavsiye ederim.

21 Ocak 2010 Perşembe

SAĞLIK OCAKLARI

Bugün nihayet tetanos aşısı oldum.
bana yakın sağlık ocağına gittim ve çok beğendim.
Ebe o kadar ilgili ve normal davranıyordu ki :)
tarttı,tansiyonuma baktı,kalp atışlarını kontrol etti bebeğin.
çok şaşırdığım bir şey oldu.
Sokak sokak gebeleri takip ediyorlar.Ve bebek doğunca eve gelip muayene edeceklermiş.
Hatta dosyamı ararken " ışık sokak gebeleriiiii" diye arıyordu :)
Ben şaştım kaldım ve belirttim bunun harika bir şey olduğunu.
Artık öyle evde doğum,doğurup çöpe atmak vs yok.
İlgi.Vatandaşa ilgi göstermek.Bunun başka açıklaması yok.
İçimden yine dua ettim.
Bedava demir damlası dağıtılıyor,bedava doğum kontrol hapları.
Sadece derdinin dermanını arayacak kapasitede ol yeter.
Bina da gıcır gıcırdı.Çok beğendim valla.
Şimdi bazı dangolozlar diyecekler "yapacaklar tabii,vergilerimiz vs"
Ben de onlara diyorum miktirgit.
***
Yarın kahvaltıya arkadaşım gelecek :)

19 Ocak 2010 Salı

EŞEK ARISI

Fatma k.Barbarosoğlu.Her okuduğumda tamam bu son diyorum.
Bazen beni deli ediyor.
Sosyolog tarafı amenna ama...
Mesela bugün yazmış: istanbul kültür başkenti ama yoldaki yoksul çingeneyi anlatmış da anlatmış.
E tamam çingene olmasın,yoksulluk olmasın,sevgi barış kardeşlik de.
Kardeşim onların olmaması için çabalarken kültür başkenti olmayalım mı.
Aynı şu kafa :"memurum,işçim aç,bak şu masrafa,bak tayyip geziyor,bak yeni otobüs almışlar,bak yeni vapur,bak restorasyon yapılmış.
Elinin körü diyorum bunlara.
Yazar hanım bir günde şöyle yazmıştı,izne çıkacağı bir gün ;" ben yatak döşek yatarken yazdım ama siz bilmediniz" gibi bir şeydi.
Okudum ve dondum kaldım.Hani varya ben neler çektim senin için ama sen bilmedim.
Kardeşim yazma ,başında mı dikildi okurlar.
İzin al vs.
Yani mantık tamamen KANSOREJEN.
Bir de kapalı kızlar tanımayınca kızıyor,ben kimin için çabalıyorum diye.
E ben seni tanıyorum ama seni görünce zannetmiyorum ki iyi davranayım.
Deli ediyor beni.
Diyeceksin okuma.
Ne yapayım yafff :(
***
Bu arada bir yerde gördüm 2009 ideolojisi " akp gıcıklığı"
Kesinlikle katılıyorum.Kafası bir boka basmayan bile adam olmuş da akp den gıcık kapıyor.
Yav bu millete chp yakışır gerçekten.
Belediyeye gelsinler en kötü de, el yıkayacak suyu bulamayıp tifo olup gebersinler.
Bizim milletin huyu pis.
Hoş hiç mi kötü yanı yok bu iktidarın.
e vaaar,ama daha kötülerinden sonra bu kadar da gıcıklaşılmaz ki.
***
Yarın tetonos aşısı yaptırcaktım,grev yapacakmış doktorlar.
Gece gece onlara da bindirmek var ya.
Ayne mantık işte.
Muayenehame geeel,bıçal parası,ameliyathane de bu alet yok sen al,öğleden sonra 4:30 da git poliklinikte doktor bulamazsın,Muameleyi zaten geç.
E derdin ne sesin.
valla acımıyorum.Haklı olan varsa da geçti,o kadar günahınız var ki doktorlar olarak.
***
bugün merhametsiz günüme denk geldi yazı :))
Halbuki bir sevgi kelebeği idim bugün :)))