29 Mart 2010 Pazartesi

İNSAN ZULMEDER,KADER ADALET EDER

Bugün tam buğday ekmeğimi ve kocaya da altın çörek almak içi ihe büfesine gittim saat 12 gibi.
Ekmek benim bildiğim 9 gibi geliyor ama geçen gün kadınlar 11 ekmeği gelmedimi diye sorunca aslında ekmeğin o saat geldiğini öğrendim.
Baktım ekmek yok.gelmedimi ekmek diye sordum.
Geçikti bugün niye bilmiyorum dedi laz kadın.
Ama altın çörekler vardı,anlayamadım bir an.
-Bu altın ekmekler ne zaman geldi.
-Dün neydi günlerden?
-pazaaar?
-e daha ne düşüniysun cumartesiden kalma ekmek mi olur,bugün geldi,alcaksan al beni çeneye tutma
-...?! ben ne bileyim ekmek ne zaman geliyor.
O habire konuşuyor kendi kendine.
o an dellendim.
-benimle böyle konuşamazsınnn !!!diye ünleyince kadın bir an dondu kaldı.
beklemiyordu tabi benden öyle birşey.
tabii hep yoksul,ezik mahalleli geliyor ya,elleri mahkum ya.
Önümdeki altın ekmekleri aldı koydu kasaya.
- ha orda fırın var,çek git ordan al,bana müşteri lazum değil.....
Orda kaldım resmen,gidemiyorum da.
Sonra anlattım böyle böyle ben ne bilirim,utanmıyormusun halime bak,beni ne sinirlendiriyorsun vs.
Arada gelen müşterilere de anlatıyor ha bire,ama ne laf,laz karısı işte.
İshal oldu çenesi.
dedim " bana böyle davrandınya bu da sana dert olsun"
Ordan bime gidip aldım ekmeğimi.
Ama eve geldim hemen ihe nin sitesine girdim.
Şikayet köşesine döşedim.
Yemeğimi yedim ama içimin yağı erimiyor.
Açtım telefon.O kadına birşey yapabilirimiyiz diye anlattım.Kadın o arada mailimi de okumuş.
Hemen bu tarafa gelen elemana iletti.
5-10 dk sonra telefonum çaldı.
ihe elemanı :"ben kadını uyardım tam olarak size ne demişti" diye :))
ben de anlattım bir bir.
-Ben mühim değilim,zaten bundan sonra oraya gitmem başka yerden alırım ama oraya gelen eziklere de bu kadın böyle davranmasın diye peşine düştüm.
Vee başardım.
Kolay değil artık öyle köpek gibi bağırıp çağırmak.
Adam gibi yapıcaz herşeyi.
medeniyeti öğrenicez.
Müşteriye nasıl davranılması gerektiğini bilmeyen,öğrenecek.
Zehra ya bağırmak nasıl olurmuş 2 saat içinde öğrendi laz karısı.
Kendi şahsımda diğer insanlara da inş tercüman olmuşumdur.
İnsan zulmeder,kader adalet eder.
***
Hoş elemana dedim,sakın büfeye dokunmayın,zarar vermeyelim durduk yere.ben hanımın uyarılmasını istiyorum sadece diye ilettim.
***
Bir hadis duymuştum.
"benim kalbimin kırıklığı senin günahın olsun"

28 Mart 2010 Pazar

SOHBET

Dün yaprak sararken birden cebim çaldı ve arkadaşım bana gelmek istediğini söyledi.
Yaklaşık 3 saat sonra,önceden gelememişti bana.
Tamam ama ne yapıcam sizeee? dedim :)
Malum diyetteyim ya :)
Bir çay içer kalkarız dedi ama ben donsuz çay verilmesine uyuz olduğum için,giriştim hemen.
allahtan önceki gün amansız gelen misafir için milföy almıştım,nerden estiyse.
Hemen kurabiye,peynirli milföy ve garnitürlü makarna hazırladım.
Hamilelik güzel evde her zaman süt yoğurt ve yumurta bulunuyor.
Evi derleyip toparladım.
Geldiklerinde hazırdım.
özlemişim misafir ağırlamayı.
bol bol konuştuk,az ve özdü,çok hoşuma gitti.
Yorulmadan,sakin sakin geçen misafirlikleri seviyorum.
***
Artık sabahları güneş ışıklarıyla kalkak çok güzel.
Ama hemen kendimi dışarı atamıyorum.
Yemek,insülin,aralar,saat hesaplaması vs.
Bir anda halsizleştiğim için hesaplayıp çıkmam lazım dışarıya.
Ama bugün güzel bir yürüyüş yaparız inş.
***
Kabuska yaptım.
Dibi tuttu biraz,ama ne güzel koku öyle yav :)
Koca bazı sebzeleri yemediği için kendime yapıyorum,öğlen yemeğinde.
Uydurup uydurup yapıyorum.
***
Dün "başka dilde aşk"ı izledik.
aslında başka şehrin çocukları demek istemişim meğerse.
İzlerken izlerken yav bu değil dedim içimden :)
Bu da güzeldi.
Yalnıııııız...
Bu aralar dejenerasyon akınlarına fena kafayı taktım.
Çoğu filmde karakterler işten çıkar içmeye gider.
Akşam ,önüne kim gelirse yatar.
Zaten herkes tek başına yaşıyor.
Yav bu karakterler nerde?
Ya da böyle olun hadi bakayım,göreyim sizi lobisi mi devrede.
Asimile,dejenere,piçlik yayma çalışmaları.
Önceden zina yapan insanlar yakınımızda olmazdı,bilmezdik.
Şimdi duyuyorum nikahsız yaşıyorlar,sonra evlilik.
Ya da nikah var ama öncesi zina.
Ve artık utanmadan da söylenebiliyor.
neden?tepki vermediğimiz için.
Yani en azından modern hayat diye yutturmaya çalışan kadınlara "ne alaka gülüm sen olmuşsun orospu" demek yada demeye getirmek lazım.
Türk erkeği zerre değişmedi.
Nikahtan önce yatıp kalkana çok fazla prim vermez.
Haa verende zaten .....
Neyse bu konular beni çok fazla geriyor.
Herkesin günahı kendine diye bir durum yok dinde.
Nasıl ki biralar hala siyah poşetlerde taşınıyor,zina yapan insanlar da gizlemeli,çekinmeli.
Dini hassasiyeti olmayan yada seninkine saygı duymayan insanlarla aynı ortamları paylaşmayacaksın,arkadaş olmayacaksın.
tavrını ortaya koyacaksın.
Gözüne sokar gibi yapanlardan bahsediyorum,yoksa günah gizlidir.
İstediğin boku ye.ama göstere göstere,bilinçsiz insanları etkileyerek,özendirerek değil.

24 Mart 2010 Çarşamba

ZİYARET VE FİLM

dün trafik kazası geçiren arkadaşı,diğer arkadaşla ziyarete gittim.
Kek yapmıştım götürmek için,artık bu özelliği kazanmak istiyorum.
Gittiğim yere boş gitmemek,evde birşeyler yapmak.
Sohbet güzeldi,kasmadı kimse,sonuçta kırıklar alçılar vs.
allah görünür görünmez bütün kazalardan korusun.
amin.
***
Demin uçurtmayı vurmasınları izledim.
Ekşi sözlükten kült filmler diye aradım ve aklıma geldi.
severim filmi.
O iğrenç isli havalar yerine şöyle günlük güneşlik havalarda çekilseymiş tam olurmuş.
Kıyafetler iğrençti,8o ler.
"Nişanlının suçu neydi İnci?"
" Çok soru sormak Barış."
Bu solcular beni öldürecek :))

22 Mart 2010 Pazartesi

YAPILACAK ÇOOOK İŞ VAR

Artık pilim erkenden bitiyor.
Oturma odası,mutfak,antre.Sadece bu üçünü süpürüp silebiliyorum.
Diğerlerine takatim kalmıyor.
Tuvaleti çamaşır suyu döküp bekletince olay tamamlanıyor ama banyo için aynı şey geçerli değil.
Bir de brokoli çorbası ve ıspanak yaptım.çorba iğrenç oldu bu arada.netten bakıp yapmıştım:(
Yarın için köfte yoğurdum,bekliyor,gidip gelip yoğurucam.
***
Doğuma kadar yapacak işler var.
camlar(ablam gelip silerim dedi),
gardrop düzenlemesi,kışlıklar kalkıp yazlıklar gelecek,giyilmeyenler postalanacak,boş çekmeceler olması gerek (beşik gelince yapılır),
yatak örtüsü yıkanacak(bebeği görmeye yatakodasına illaki girilecek,yatak kel gibi durmasın),
mutfağa kapı niyetine perde yaptırılacak (kumaşı beğenip diktircem,aksesuarı alındı,duvar delinip asılacak),
klozet iç takım yenilenecek,banyoya istediğim ve hala bulamadığım fırça alınacak,
köşem için yazlık örtü alınıp diktirilecek(beğendim kumaşı aslında),
mutfak dolaplarım silinecek,
çiçeklerin toprakları değiştirilecek(toprakları alıp valideyi eve getirmek lazım),
ve daha bi dünya iş.
*
şimdi yapsam erken.
doğuma az kala yapılsa daha iyi olur.Hem iş göremezken ev temiz olur.
zaten yapmaya kalksam pilim bitiyor.
kocayla azar azar yapmaya başlıycaz artık.
kaldı şurda 6 hafta.34.haftanın içindeyim.
*
sanki doğumdan sonra dışarı bir daha hiiiç çıkamıycam :))
Evin temizliğine bir daha elimi süremiycem :)
E rahatsız yapımı da eklersek işin içine.
Bu aralar yapmam gereken bir dünya işim olupta boş boş oturuyormuşum gibi.
gerçi ben normal zamanda da böyle hissederdim hep :)
**
Neyse.
daha öğleyi kılmadım.

16 Mart 2010 Salı

ORTAYA KARIŞIK BENİM ŞU HAAALİM

Dün yeğen geldi.
Hediyeyi duyunca duramamış evde.
Çalışırken hep birşeyler almaya çalıştım,elim boş gitmedim onu görmeye.
Alıştı tabii.
E çocuğun yerine kendimi koyunca...
Geçmiş doğum günü için mini etek aldım.Mini etek dediğim 6 yaş için.
Bizimki 4 yaşında,normal etek oldu.
Camdan bakıyorum,daha apartmana gelmeden bağırıyor "zehra teyzeeeee"
Hediye olmasa işin içinde sanmam o kadar hevesli değil bana :))
Bir tarafı giresun ne yapalım :))))
***
Dün diyeti fena bozduk ablamla.
Gerçi o zorlamadı ama misafirliğin de güzelliği yemek içmek kardeşim.
Begüm Kütük neden manken olmadığını söylerken "hayatım boyunca kibrit kutusu peynir yiyemem,ben yemeği seviyorum" demiş.
Onu çok iyi anlıyorum :)
Allahtan az kaldı da fazla vicdan azabı çekmeden atlatırım bu günleri.
Zaten kaçırdığım için ziyaretlerde,mümkün mertebe hiç biryere gitmiyorum,mecburiyetler dışında.
***
Kaan sezyum eşini kaybetmiş.
Okurdum arada,komik biriydi.
Bazen benim de aklıma geliyor.
Hele de hamileyken.
Allah gecinden versin,buz gibi oluyorum.
***
Havalar ısınmadı.
Artık ısınsın lütfen,yürürken hevesim kaçıyor.
***
Artık dahiliyeye her hafta gitmiycem :)
Nisan birden itibaren de her hafta gidilecek.
Bu ne demek?
Yaklaştı demek :)))
***
Dün kayınvalidem rüya görmüş.
Normal doğumla kilolu bir bebek doğurmuşum.
Herkes maşallah diyormuş.
Hatta "bu çocuğu normal doğumla nasıl doğurmuş" diyorlarmış :)))
Rüyaları çıkar bizimkinin.
Dün sevinsem mi üzülsem mi şaşırdım kaldım.
Hayırlısı Allahtan.

9 Mart 2010 Salı

OKUMA

Artık sabahları erken kalktığımdan,havalar tekrar soğuduğundan,kahvaltı yapıp uyuyunca kilo almaktan korkmaktan,sıcak yatağı çok sevmemden dolayı,
kahvaltıdan sonra kapıdan gazeteyi alıp tekrar yatağıma dönüp okuyorum.
Enteresandır ben yatarken birşey okursam uyurum normalde ama bu aralar yaklaşık 2 saat gazeteyi okuyorum.
Ardından aylık kitap ekinden azar azar.
Hele bugün gözümü birşeyler okumalıyım diye açtım.
Sabahtan beri de habire okuyorum.
Birde yanında istediğim şekilde yiyip demlenseydim züpeer olacaktı :)
Millet soruyor "sıkılmıyor musun evde, ne yapıyorsun"
Valla ben mesela bugün yatak faslından sonra yemeklerimi yaptım eve yine okumaya devam ettim.
Ve hiç sıkılmadım evimde.
Ya çok hasret kalmışım evde bunları yapmaya.
Ya da ben ev kuşuyum.
ama hava muhalefeti de etkili tabii.
Şimdi günlük güneşlik bir hava olsaydı kıçım evde durmazdı :)
***
Benim kız büyüdü sanırım, bazı hareketleri nefesimi kesecek gibi oluyor.karnım inip çıkyor.
Birşey okurken aniden karnım kitabı itiyor :)
Durup durup aldığım eşyalara bakıyorum.
***
Gazetelerin köşelerini okudum ve bazı köşe yazarlarnı okurken inanılmaz imreniyorum.
Ve dua ediyorum içimden.
Yazı yazma kabiliyeti olan var,bir dünya.
ama hem bilgili kültürlü olmak ve bunu yazı da öyle bir hissettirmek,okuyanın gıpta damarını kabartmak ve bunları çok genç yaşında yapabilmek,iyi bir üniversite ve yabancı bir dile vakıf olmak gibi özellikleri insanın gözüne sokmamak,meraklısının -benim gibi- kelime aralarından bulması.
Ennihayetinde "allahım ilmimi artır" diyorum başka da bişey demiyorum.
Doğuma giderken dua listesi yapıcam :)
Kendimle ilgili özel duaları sıralıycam bakalım.
***
Ben doğmamş kızımı özledim :((

8 Mart 2010 Pazartesi

KARILAR GÜNÜ

Arkadaşlar!
Hiç olmazsa 8 Mart'ta eğlenmeyelim.
8 Mart yokluğun içinde hayatta kalmaya çalışan kadınların günü olsun.
Eğitim hakkına sahip olamayan genç kızların, çocuklarına gelecek sunamayan yoksul annelerin, bir kuru kafasını nerede gezdireceğini bilemeyen yaşlı kadınların,
yaptığı projelere finans bulamadığı için çaresiz kalan bilim kadınının,
yazdığı kitap isim sahibi olmadığı için okumadan reddedilen müstakbel yazar kadının olsun.
Fatma Barbarosoğlu/yenişafak
****
Bu seneki kadınlar günü fotoğrafımız ;mersinli çarşaf yırtan mahalle karılarının ay pardon chpli
kadınlardan.
Nasıl da kendilerini ele veriyorlar.

ÖNCE ALIŞVERİŞ SONRA FİŞ

Cumartesi avrupa yakasına vasıl olduk.
Şansa kıç donduran soğuk vardı :( ve de yağmur.
Şöyle mavi bir deniz,parlak bir güneş olmasını temenni ederdim,kızım için yapacağım alışveriş gününde.
Kısmet :)
İlk önce irem bebe yi gezdik,fiyat aldık.
Ordan kürkçü hana.ablam kendine kurdele vs aldı bende hanın içinde ara öğünümü yaptım.
Dükkan okadar doluydu ki nefes alamadım nerdeyse.o havada hemde.
En az 100 kg luk,yerinden kıpırdamayan,embesil teyzeleri yara yara çıktım dışarı.
Sonra hürriyet çarşısına sabahlık bakmaya.
Yalnız çok enteresan birşey oldu.
Bir kapalı tezgahtara "bu çarşıda sadece çeyiz mi var,lohusalık için penye gecelik vs yok mu" diye sorunca,"yok bu çarşıda,dışarıya bakın"dedi.
Bizde çıkmaya hzırlanırken ilerde bir yerde koskoca hamile lohusa gecelik diye koca bir mağaza gördük.
Ve ben inanılmaz kızdım o kadına.Neye kime hizmet etti acaba?
Yalnız türk kadınını gene sinirle yad ettim.
Her giren güpürlü dantelli lohusa! geceliği istiyormuş.
Normal kadınların giyeceği birşey bulana kadar epey zorlandım.
Hayır,hastanede orayı burayı dağıtıp nereye giyiyorsun dantelli geceliği.Bi kendine gel,bebeğinle ilgilen dantel fantezini evde yap canım.
9 ay sanırsın kadınlarımız kocalarının üstünden inmedi.
Normal penye tarzı birşey buldum,oda biraz saten kurdeleli ama o kadar da olsun :) bu yoklukta.
Evet asıl alışveriş havuzlu handa.
Daha doğrusu en alt büyük bebek çeyiz sarayında.Aklımız karışmasın,toplu alşverişte toplu indirim olur diyerek indik alt kata.
Beğenip beğenip atıyoruz sepete.Fiyat sormak yok.
En son kasada aldık cevabı.ben resmen morardım.
Adamlar 258 tl nin 8 tl sini bile indirmediler iyi mi?
Valla bana biraz pazarlık yapamama koydu.yorulmuştum da.Daha esas takımları almamştım vs.
Neyse.Sahile inerken beni ikna etmeye çalışıyordu koca.
Bu arada bebek eşyalarına dair herşeyde SURETSİZ bir şey bulmak neredeyse imkansız.
Hanımlarımız böyle istiyormuş.
Melekler suret olan yere gelmezler,biz bebeklerimizin yanına eşşek kadar ayılı eşyalar koyup melekleri kaçırtıyoruz.ne güzel.
***
Ünlü "beceren köfte" de yemeğimizi yedik,sıcak bir çay üstüne ve irmik helvası.
Diyeti bozduk alşveriş ayağına.
***
Eve geldiğimizde hemen sıcak,demlenmiş çay arzumuzu yerine getirdik,kıçımız donmuştu çünkü.
Aldıklarmıza baktık.Biraz heyecanlandım ama gene de o beklediğim şey olmadı.
Bebek gelmeden o istediğim şey olmayacak herhalde.Beşik de gelse aynı şey olacak.
Ve nihayet.
Saat on buçuk gibi uyumuşuz ama ne uyuma.
***
Aldıklarımı salona koydum gelip geçtikçe gülümsüyorum :)
Bebek çantası olarak kullanacağım bir çanta aldım paraya kıyıp.Ama çok şık,sonradan kendimde kullanırım.Ona aksesuarları doldurdum.English home dan bir sepet aldım ona da kyafetlerini battaniyelerini doldurdum.Koydum konsülün üstüne.
Gidip gelip dokunuyorum.
Fonda da acayip sesler çıkarıyorum :)))))

3 Mart 2010 Çarşamba

YAVAŞTAN BAŞLIYORUZ

Cmt günü karşıya,bebek kıyafetleri,araç gereçleri almaya gidicez ablamla.
Düğün için de onunla gitmiştik alışverişe.
Zaten bazen doğum kelimesi yerine düğün kelimesi çıkıyor ağzımızdan :)
Hangi beşiği alacağımızı da kararlaştırdık.
Bu ay hazırlık ayı.
Nisanda da ufak tefek gördüklerimi,ev için olan hazırlıkları tamamlarım inş.
Nisan sonuna doğru tül perde ve camlar,köşe bucak temizlik yapılır.Nisan orta bavul hazırlanıp koyulur kapının yanına.
Dün pijama takımı aldım doğum için.İnce.Lila rengi.hafif bol birşey.
Gecelik ve sabahlık hala bakıyorum.
Hastane çıkışı,takım,çıtçıtlı badiler,alt açma,uyku seti,banyo aksesuarları,battaniye var listemde alışveriş için.
Bunlar alınıp,yıkanacak,ütülenecek,beşiğin içine konacak,beşiğin üstüne bir örtü örtülüp doğuma kadar beklenecek :)
Hadi bakalım.
Heyecan başlasın :)

1 Mart 2010 Pazartesi

VİCDANI RAHAT ETMEDİĞİ İÇİN

Başörtülü kızlardan mükemmelin ötesinde bir mükemmellik bekleniyor. Mükemmelin ötesinde bir mükemmellik de ne demek diyeceksiniz haklı olarak.
Şu: Bir tarafta başını örten kadın başörtüsünün rengini yüzüne yakışacak tonlarda seçiyorsa bu tesettür olmaz diyen görüşler var, bir tarafta da başörtülü kızlar hiç de estetik giyinmiyor diyen görüşler.
Ne var bunda diyeceksiniz. Sıkı durun. Sözlük yazarı genç kızların anlattığına göre, sanal ortamda tesettürlü kızlar başörtüsü rengini bile yüzüne uygun seçmemeli diyen delikanlılar, günlük hayatında bütün arkadaşlarını başı açıklardan seçiyormuş.
Olabilir diyeceksiniz. Ama olanın ne olduğunun farkında olmadan zikrediyorsunuz "olabilirlik" durumunu.
Çünkü esasen olan şu: Takvayı kadınlara ihale etmiş, hadi ihale yakışmadı emanet etmiş bir delikanlı profili ile karşı karşıyayız.

Vicdani olarak rahat etmediği için de sürekli olarak başörtülü kızların uygunsuz davranışları "madde"leştiriliyor. Başı açık kızların tek bir olumlu davranışı büyültülüp 72 cilt olarak sunulurken; başı örtülü kızın olumsuz davranışı büyültülüp 72 cilt haline getiriliyor.
FATMA K.BARBAROSOĞLU/ yenişafak
***
Vicdani olarak rahat etmediği için" bu cümle o kadar çok şey anlatıyor ki.
İbadetlerini yapamadığı için rahat etmeyenler ,yapana sataşır.
Başını örtmek istediği halde örtemeyenler yada istemediği için örtmeyenler ama bunun gereğini bilenler,örtenlere bulaşır.
Dini inancı yoktur ama rahat etmediği için edilen bedduaya bozulur vs.
Bozulmuş insan yapılarımızdan bazıları işte.