17 Şubat 2010 Çarşamba

4.YAŞ

Dün yeğenin doğumgünüydü.
Bu sene kutlamadılar.
Telefona yeğen çıktı.
-Maide doğum günün kutlu olsun.
- hediyen pembe miii?
Artık aklında ne varsa :)
Tamam dedim pembe ne alayım sana?
Etek de pembe üstü de pembe olsun teyze.
***
İnsülinler arası en az 11 saat olmak zorunda.
Bu yüzden namaza kalkınca uyumuyorum.
Dün elimde kuran uyuyakalmışım.
Bir uyandım yarım saat geçmiş :)
Kendimi bildim bileli uykuya KESİNLİKLE dayanamam.
Bünyeme o konuda laf geçiremem.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

merhaba

KİTAP OKUYOR MUSUN?
Amerika da Afrika kökenli KÖLELERİN okuma yazma öğrenmeye cesaret ettiklerinde nasıl acımasızca cezalandırılıyorlardı.
Komünist manifesto
Karl marx : ücret, emek ve sermaye
(not: internette Marksist archive’de Türkçe bölümünden bulunabilir)

FRİEDRİCH ENGELS DİYOR Kİ:
Materyalist anlayışa göre, tarihte, egemen etken, sonunda, maddi yaşamın üretimi ve yeniden –üretimidir. Ama bu üretim, ikili bir özlüğe sahiptir. Bir yandan, yaşam araçlarının, beslenmeye, giyinmeye, barınmaya yarayan nesnelerin ve bunların gerektirdiği aletlerin üretimi; öbür yandan bizzat türün üremesi.

H. LEFEBVRE DİYOR Kİ:
Bütün sıradanlığı içinde gündelik hayat, tekrarlardan oluşur; İşteki ve iş dışındaki tavırlar, mekanik hareketler (ellerin ve vücudun hareketleri, aynı zamanda parçaların ve tertibatların hareketleri, rotasyon veya gidiş-gelişler), saatler, günler, haftalar, aylar, yıllar, çizgiler tekrarlar ve döngüsel tekrarlar, doğal zaman ve akılcı zaman, vs.


KAPİTALİZM İNSANI, BİLİNCİNİ, DUYULARINI MANİPLE EDER, BAZEN DE FELCE UĞRATIR.
Olaylar, olgular arasındaki bağıntıyı yok eder. Bireyin gündelik etkinliğinin toplumsal / sınıfsal ilişkilerden ayrı düşünülemeyeceği göz önüne alınarak insan pratiğinin değerlendirilmesi daha nesnel çözümlemeleri sağlayacaktır.

İşçi sadece emek ürününe yabancılaşmaz; üretim sürecine, üretim araçlarına ve kendi eylemine de yabancılaşır.

GÜNDELİK HAYATI ANLAMAK, ONU DEĞİŞTİRMEK İÇİN ZORUNLUDUR.

Antropolog Asch da Birleşik Amerika’nın güneyinde yaşayan bir kabilenin, HOPİLER kabilesinin görenek ve sistemlerini incelemiştir.
Bu kabilede, bizim toplumumuzun aksine bireysel rekabet ahlaki açıdan kınanmaktadır.
HOPİ ÇOCUKLARI oyun oynadıkları veya spor yaptıkları zaman hiç puan saymamakta ve kimin kazandığını belirlememektedir.