30 Kasım 2011 Çarşamba

HATA DÜDÜKLÜDEYMİŞ

Patlayan düdüklünün contası arızalıymış.
Merkezden yeni gıcır bayağı bir üst model gönderdiler.
Paragöz bir tüketici olsak bu işten para koparırdık.
***
Günler oruçlu geçiyor.
Sahuru 7 hurma ve bir bardak sütle yapıyorum ve inanılmaz tok tutuyor.
zaten acıkmadan iftar geliyor.
Ama daha çooook borcum var.
***
Kitaplarımı yavaş yavaş bitiriyorum.
Çok mutluyummm...

BİR DAHA KİTAPLARINI ALMAM

Medyasenfoni kitabını almıştım Barbarosoğlu nun.
İkidir sinir oldum.
Fatma aliye yi de okurken hafakan basmıştı,resmen kitabı elime almak istemedim.
Bu kitap da öyle.
Söz verdim kendime bedava verseler almam.
Neyden bahsediyor falan tamamen tuhaf bir kitap.
Köşe yazıları harika ama hatun kitap yazmasın yav.
Vallahi bitirene kadar perişan oldum.
Zaten kız uyuyunca güç bela okuyorum,o da böyle gına getiren kitaplar olunca çok sinir oluyorum vaktimin gittiğine.
Neyse bitti şükür.
Röportajını aradım anlayan varmı acaba diye.
Yenişafakta sorulu bir söyleşisi var.
Anca anladım ne demek istediğini.
Velhasılı beğenmedim,kesinlikle tavsiye de etmem.

18 Kasım 2011 Cuma

ORUÇLU GÜNLER

Blog o melun günde kalmış.
Halbuki geçti gitti bayram seyran.
Bu bayram güzeldi.
Ziyaretler oldukça bayramın tadı çıkıyor.
Neyse malum haram aylardayız 84 gün olan kaza oruçlarıma başladım elh.
Hafta içleri tutup hafta sonları tatil yapıcam kendime inş.
Toplamda 8 gün oldu.
zaten saat 5 te okunuyor ezan.Acıkmaya bile fırsat olmadan iftar geliyor.
Bu günler kaçırılmaz.
Kaytarmaya bile çalışmıyorum o kadar fazla ki rakam.
Sahura kalkamıyorum bazen fero sağolsun.
Dün gece tam sahur zamanı 15dk ağladı,uyanıktı.
İmsak girdi fero uyudu taa uyanana kadar.
Hikmetinden sual olunmayan Rabbim işte.

7 Kasım 2011 Pazartesi

ÇANAK ÇÖMLEK PATLADI

Evet çarşamba günü aldığımız düdüklü tencere cumartesi günü yani arefe akşamı patladı.
Birkaç saniyeyle kızım ve ben kurtulduk.
İşim bitti yorulmayayım diye ışığı kapatıp,ocağın dibindeki çekmeceyle oynayan kızıma hadi gel annecim dedim odaya geçtim oturdum ve paattt diye bir ses.
Hemen koştum mutfağa kapısında kızım duruyor.
Bir el almış kızı kapıya getirmiş,
fero arkasına baktı ve çığlığı bastı.
Kendimi o kadar kasmışım ki bacağıma kramp girecekti.
Işığı açtım ve dumanlar tütüyor ocaktan.
Tavan salçalı su.
Mutfakta gözümü gezdirdiğim heryer salçalı yağlı damlalar.
yaklaşık 3 saat mutfağı temizledik.
Fırını çektik altı yağlı salçalı yemek.
Feryal korktu ağlıyor kucağımdan inmek istemiyor.
Bir gün önce yerlerin derzlerini çamaşır suyuyla silmiştim,dolabın örtüsünü yıkayıp ütüleyip sermiştim.
Geçikirsem hepsinin rengi turuncuya dönecek.
Ve hala benimde korkum geçmemişti.
En önemlisi;kapak aspiratörün camına çarptığı için cam kırıkları doluylu ocağın üstü.
Zaten en tehlikelisi oydu.
Neyse temizledik,aclıktan bitap düşmek üzereyken pilavla geri kalan nohutu haşlayıp nohutlu pilav yedik,üstüne bir temiz duş,kendime geldim.
İnsan düşünüyor ölüme hazırmıydım?
Tabii ki değil.
80 günlük oruç kazalarım duruyor.
Ferom çok küçük ve ben gencim :((
Sadakalar karşı geldi ve Rabbim bizi korudu.
Bayramın konusu tabii ki düdüklüylü :)
Sanırım hata bende,Tam kısmadım altını ve kapağı kollarına denk gelecek şekilde kapatmadım.
Halbuki tencere yuvarlak,her halükarda kapanıyor ve bu bukadar önemliyse o boktan kullanma kılavuzunda neden belirtilmiyor.
Neyse bir korktuğum şey daha başıma geldi.
*
Aceleciliğim başıma bela.
kafaya koydum mu o bugün olacak.
Taktım düdüklüde nohut pişirmeye.
Nohutu aradım düdüklüyü aradım hemen o hafta yaptım vee götümde patladı işte.
Bence bu aceleciliğime bir tokattı.
Halbuki hadis var "aceleci olmayan neredeyse peygamber olacak" diye.
Bu boktan huyum babamdan miras.
O da geçen tv alacak benim kartla.
Habersizden bir telefon gelir,"zehra ben beyaz eşyacıdayım gelsene hemen buraya"
İlle hemen olacak.
Olmayacak arkadaşım olmayacak.
Olmamalı.
Yoksa patlıyor işte.
*
Bayram ziyareti de iyiydi.
Kimse kızıma harçlık vermedi.
Ben süsledim püsledim giydim topukluları :)
Bütün bulaşıkları ben yıkadım,ellerim tavuk ayağına döndü.
Neyse geçti gitti bayram.
Zaten bayram annemlere gidip çay içip yemek yemek.
Bu.

2 Kasım 2011 Çarşamba

SOSYAL VARLIKMIŞIZ GERÇEKTEN

Pazar günü zor şartlarda bir tencere yaprak sardım.
Salı annemlerde olunca 4 gün boyunca onu yiycez.
Bugün arkadaşa ziyarete gittik.
O kadar çok konuşacak mevzu varki çoğu yarım bile kaldı.
o kadar dalmışız ki pepe ihatta "zehra teyze susar mısın" ikazı bile aldım :)
Konuştukça açılıyorsun,biriktirdiğin şeyleri paylaşmak güzel birşey.
Neleri biriktirdiğini neleri önemsediğini insan sohbet ederken anlıyor.
Bebeler de sorun çıkarmadığında şarj olmuş bir şekilde o günü kapatıyorsun.
Yarın da kahvaltıya gidicem inş.
hava güzel olunca çocuklu kadınların sezonu hemen açılıyor.
Gitmen gereken yerleri hemen aradan çıkarıyorsun.
Yarın bebeği benimkinden küçük bir arkadaşa bebek görmeye gitcem.
Senden öğrenecek çok şeyim var deyince,kendimi dinledim,hemen götüm kalktı :)
İnş gıcık olduğum anne triplerine girmem.
Akıl vere vere şeddeli şeddeli ,ayy uyuz oluyorum,hemen bir demir sopa bulup kafasına kafasına vurasım geliyor öyle kadınların.
***
Yalnız; sürtmek, alışık olmayan bünyeye de pek gitmiyor.
Akşam eve gelince bir boşlukta hissi oluyor niyeyse.
***
Düdüdklü tencere fobimi kırıp aldık bir tane.
Şimdi tek derdim tasam onda nohut pişirmek.
Hani yapmadan ölürsem gözüm açık gidecek.
ne kadar takıntılı bir karıyım yafff.