27 Kasım 2010 Cumartesi

ÜST DİŞLER,DEDELER,SÜRTMEK

Dn akşam bastı yaygarayı,ben sandım uyumadığı için.
Meğer üst dişler geliyormuş.
Kaşımak istiyorum eliyle itiyor,memeyi bile reddediyor,eli kulaklarında.
hımmm dedim diş acısı.
gece de kötüydü biraz.
Şimdi uyuyor,uykuda çığlıkla ağlamaya başlıyor.
Sancı yapıyor demek ki.
**
Bloglara bakayım dedim,gazeteyi aşırmışlar kapıdan.
Bizim millet ne kadar sürtük yaff :))
hemen herkes biryerlere gitmiş.
Ne özendim,artık farklı yerler görmek istiyorum.
Hatta yurtdışı seyahatleri.
Feryal beni kesinlikle korkutmuyor.
hoş,daha avrupa yakasına geçmişliğimiz yok.
neyse bu bahar yürüyecek,bebeklikten çıkacak,daha rahat oluruz inş.
Madden ve manen.
**
Dedeler gitti.
Vukuat olmadan kaynanayla ayrıldık,ilk defa :))
Artık burunlarında tüter.
Torun sevgisi bambaşkaymış.

24 Kasım 2010 Çarşamba

ENNE

Bugün uyandı "ennee" diye bağırdı.
Doktor soruyor : agu diyor mu?
Diyecektim "ne agusu ya benimki anne diyor" :)))))

23 Kasım 2010 Salı

HASRET DİNMEZ Kİ

Bugün dedesiyle sağlık ocağına gittik.
aşı bitmiş.geri geldik.dedesi hevesini iyice alsın.
Hep kucağında taşımak yada arabasında kendi taşımak istiyor ama benim haylaz biraz naz yapıyor.
Güzel geçiyor günler hamdolsun.
feryal hergün yeni sesler çıkarıyor,eğleniyor.
Çorba istemedi ağzını sımsıkı kapatıyor bende meyveli yoğurt hazırladım hemen bitirdi.
Kendisi yönlendiriyor :))
Dün dünürler buluştu,güzel geçti,kısa ve öz.
yarın ev yapımı lahmacun yiycez.
havalar da güzel şansa.
daha güzel günlere inş.

20 Kasım 2010 Cumartesi

KABIZLIK

Feryalim kabız oldu:(
2 gündür yapmamıştı,genelde oluyordu,topluca güveriyordu sırtına kadar.
Ama bu sefer yaparken ağladı,çığlık attı,sonuçta ceviz büyüklüğü ve sertliğinde :((
3 posta ceviz.Korktum popoyu tahriş ederse iş büyür diye.
Suya abandık,sabun vs.
Şimdi uyansın zeytinyağı vericem.
Aslında müdahale etmeyi doğru bulmuyorum ama huysuzluk edip,eziyet çekince yavrukuşum mecbur yapıyorum.
***
kayınvalidemler burda.
Yarın 3 gün olcak.
3 günden sonra kaynana gelin ayarımız kaçıyor ama bu sefer Nevzat hocayı dinliycem.
Hüsnü zan diyor çözüm olarak.
Hep iyi düşünün,kötü düşünmeyin.
Hadi bakalım.Allah geçim sureti versin herkese.
***
Bayram çok sıradan geçti.
Hatta bayram havası bile yoktu,annemlere gezmeye gibi.artı el öptük.
***
Havalar harika ama bizim tatil boş geçti.
Sağlık olsun...

11 Kasım 2010 Perşembe

EK GIDALARA GEÇİŞ

6 ayı bitirdik çok şükür.
17 haziran bizim kırkımızın çıktığı gündü.
Dolabın üzerindeki takvime bakıp 17 haziran gelecek mi derdim :))
Ooo hooo 6 ayı geçtik yafff:))
Sanki 6 ay olana kadar günler 2 iki günlükmüş gibi geçiyor,6 aylık olduktan sonra daha hızlı.
Mesela pazartesi günü yarım yaş olduk,doktora gittik vs hemen hafta sonu geldi.
Bundan sonra hızla geçecek sanırım.
Ek gıda olayı daha rahat gibi gözükse de benim gibi başak anneleri için kabus.
Neyden ne kadar hangi aralıklarla ne kadar süre verilecek mesela?
Ek gıdaya geçişi söktüm tamam,ee bu ne kadar sürecek?
7.ayda da böyle mi devam edicem.
Doktorum sen anlayacaksın çocuğa bakıp ihtiyacını dedi?
İçgüdü olayı yemek içmek?ayarı yok ki dedi.
Ben şu birkaç hafta geçsin dayamayı düşünüyorum yemekleri.
Yemek dediğim sebze meyve püreleri vırt zırt.
Birkaç forumda gezdim ne verilebilir farklı diye.
Bizim kadınlarımız resmen sapıtmışlar.Ya "ben çok bilinçli anneyim,çok besleyici besinler veriyorum " ayağı yapıp kurbağa bacağı koymaya kadar gelecekler neredeyse.
Zaten mevsim belli,bebeğin yiyeceği belli neye kırışıyorlar anlamadım.
Bide herkes amanın neler biliyor onu onunla verme vitamini parçalanmıyormuş da şununla ver falan.Biyolog oldu bizim karılar şimdide.
Hani hamileyken jinekolog olanlar.
**
Yoğurt meselesi canımı sıktı.
ne süt ne yoğurt,tuhaf bişey oldu iki sefer denediğim sütler.
Neyse bacım,öğreneceğim.
Allahtan kızım boğarsak...
Ben zannediyorum hüp hüp yiyecek.
ne gezer,köpürtüyor,tükürüyor,yermiş gibi yapıp çıkarıyor,kaşığı ısırıyor vs.
anaaam dedim bu daha zormuş :)))
Hareketlerde de farkılıklar oluyor tabii.
heceler gibi konuşuyor,düşmeden desteksiz oturuyor.
Geceler yar yar :))
Uyku düzenine daha var sanırım.
O değil de sabahları yataktan kalkmadan bir oynaşmamız var.
Yav diyorum iyiki de yapmışız kız seni :))
Düşünüyorum da,daha anne bile demiyor,dediğinde kimbilir nasıl oynatacak beni :)

6 Kasım 2010 Cumartesi

SEMOŞ GELDİ

Bugün liseden arkadaşım geldi.
O kadar çok konuşulacak mevzu varmış ki.
Ordan oraya atladık,en son sırayla konuşmaya karar verdik :)
Feryal biraz mızmızlandı.
Ne emdiğini de anlamadım,onun da benim de dikkatimiz dağılıyor misafirimiz gelince :)
Yaşlar ilerleyince konuşulacak mevzular da değişiyor.
adamakıllı tespitler yaptık.akıllar verdik falan filan.
İyi de yedik allahın doğrusu :)
Güzel geçti.
Her arkadaşın yeri ayrı.
irtibatı koparmamak lazım.
Ama ilişki iyiyse uzaklık pek de farketmiyor.
Buluştuğunda herşey eskisi gibi.

5 Kasım 2010 Cuma

DEKORASYON

Bugün yukarıdaki komşunun kuranı vardı.
Aldım kızımı çıktım,kızı fazla süslemeden,hatta hiç süslemeden.
Malum nazar...
Tipik kuran okutma,ses az gelince vırvıra başlanıyor.Lüzumsuz bir karı ille lafa tutuyor.
Dikkatimi çeken şey;apartmanda dairelerin planları aynı.
Ama insanoğlu öyle çeşitli ki.
Otururken benim evimden ne kadar farklı diye düşündüm.Odaların büyüklüğü vs herşey aynı iken yerleştirme ne kadar değiştiriyor.
Orada işe karakter giriyor,zevkler,renkler,hayata bakış.
Şunu farkettim;benden daha genç olan evli tanıdıklarımın evleri inanılmaz süslü püslü.
karakter işte.süsü püsü seven insanın evi de süslü,incik cıncık dolu.
ben sade bir insanım,kıyafetlerim evim barkım herşeyim sade.
Velhasılıkelam bir insanın evi gerçekten kendini ele veriyor.
Düşünüyorum param fazla olsa evim süslü olur mu?
Yooo :)
sade olur gene ama pahalı olur az olan eşyalar da :)
Bir de ev hayatına biraz yumulursan herşeyin biraz monotonluktan çıkmasını isteyebilirsin.
Mesela herzaman duran eşyayı değiştirmek,ayak havlusuna dantel eklemek,çiçeklerin yerini değiştirmek vs.
Ama yeni halleri ile eski halleri arasında ruhen bir fark olmuyor.
Ev hayatı güzel arkadaş :))
Hele bu aralar fero kendi kendine biraz takılmaya başladı.
Böyleyken böyle kısaca.

2 Kasım 2010 Salı

UYKU ARASI BLOG

Feryal uyuyor,gündüz uykusunun 2. postasında.
Bu uyumaları biraz bana nefes aldırıyor,kafa dinliyorum.
Gündem yine tozduman.
Türban,resepsiyon,chp nin sergisi,canlı bomba,oktay ekşi nin ayıbı,falan filan.
Hiç topa giresim yok.
Zaten dün bir yazı vardı gazetede.Türban konusunda hiçkimse tvlere çıkıp konuşmasa artık diyordu.
Konuşılması gereken herşey konuşuldu,konuşulmayan hiçbirşey kalmadı çünkü.
Yeni annenin tek gündemi bebeği.
Konuşmak bana biraz lüzumsuz geliyor.
Arkadaş çevrem geneli kendi kafamda.Kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz siyeset konusunda :)
Geçen kuaförde "tayyipe kızdım gittim hayır verdim " dedi kaşımı alan hanım.
Güldüm.
Gavura kızıp oruç bozmuşsun dedim.
Kadın konuştukça anlaşmamızın çok zor olacağını düşündüm.
Zaten bebek evde ablama emanet,aklım ondayken anayasanın kazançları konusunda kime ne anlatayım:)
Bizim millet tartışmayı ölümüne haklıyım noktasına getirdiği,hele ki kadınların haklılığını ses tonunu yükseltmekle doğru orantılı sandığı,yenişemediği noktada "çok saçma" deyip ötekini yıldırdığı,gaipten öğrendikleri tuhaf bilgilerle ortalığa saçılmaları ... beni bu aralar siyeset tartışmaktan epey soğuttu.
Kibar,nezaket sahibi insanlarla konuşmayı,tartışmayı özledim.
annelik konularında bizim kadınlar beni bu aralar kendilerinden soğuttuğu için,
kimseyle konuşmak dahi istemiyorum.
Hayatta hiçbirşey olamayan en kötü anne olduğu için karşısına çıkan yeni annenin vay haline.
***
Arkadaşları çağırcam.
Biraz güleriz.
Hem bu havalar kaçmaz.
***
Pazar günü pardesü aradım biraz.
Bulamadım ve çok kötü canım sıkıldı.
Bedenimi beğenmedim,herşey üstümde çok felaket durdu.
Göğüsler,göbek pörtlüyordu hepsinden.
Bir mağaza 44 beden getirdi öteki mağaza 48.
Bir fışkı anlamadım.
zaten modeller de çıtır işi.
bi zil takmadıkları kalmış,sade bişey bulamadım.
kızdım,sinirlendim.
geçecek bu günler,gelecek zayıf günler :))
***