7 Temmuz 2008 Pazartesi

DİNGİN BİR HAFTASONU

Cumartesi acil ablama uğradım.
İyi ki uğramışım ne zamandır ihmal etmiştim.
Yeğenimi de gördüm.Uzun uzun sarıldık.öpüştük.
Gitgide büyüdüğüne inanamıyor insan.
Hani bazen büyükler derler ya insan sinir olur.
Aaa ben bunun kundaktaki halini biliyorum ne çabuk büyüdünüz diye.
O hal üzere bakıyorum Maide me.
Bana her bir şey anlatışı daha doğrusu anlatmaya çalışması beni alıp götürüyor ilk doğduğu güne...
O gün ablamla uzun uzun konuştuk.Bir nevi terapi oldu abla kardeş için.
Ordan cd cime uzadım.
5 tane film kiraladım.
Bu hafta içi ev sineması günlerimiz yani.
Kaç pazardır ev kuşu olduk kocayla.
Hadi çıkalım deyip çıkmıyoruz.
Hem sıcaklar insanı boğuyor.Gezmek rahatlamak için olsun derken yorulup hastalanıp gelmekten korkuyorum.
Allaha şükür serin oluyor küçük evimiz :)
Güzel bir kahvaltı pazar günleri bizim özelimiz.
Yaptıktan sonra çoğunluk türk kahvemizle gaztelere gömülürüz.
Gazeteler bittikten sonra yıkanan çamaşırlar asılır vs.
Sonra film izlemeye koyuluruz.
Kaç pazardır bu böyle.
Eve alışınca insan asosyal oluyor.Çıkmak istemiyor evden.
Bu pazar filmimiz güzeldi.
İçimdeki deniz.İtalyan yapım.
2006 oscar,2004 altın küre vs ne varsa toplamış film.
Ama hakikaten haketmiş.
İzlerken ağladım çoğu yerde.
Çok duygusal.
Onurlu ölüm isteyen bir yatalak hasta.Ve mücadelesi.Adam da allahım ne güzel oynamış.
Javier bardem.
Güzel filmler beni o kadar mutlu ediyor ki.
Cumartesi de nerdesin firuze yi izledik.
Tv de yarım yamalak izlemiştim.
Evde adam akıllı izledik.Ve tek kelimeyle Haluk bilginer usta kardeşim.
Bu adam oyuncu.
Tabi hafta sonları kocayla boğazımız hiç durmaz.
Gidip gelip mutfağı yokladık.
Şeftalili irmik tatlısı yaptım.Tabi resmini koyamıyorum.
Ama az kaldı.Uzun uzun yazı okumaktansa güzel güzel resimli bir blog hazırlıycam inş.

Hiç yorum yok: