21 Temmuz 2008 Pazartesi

BEŞ ÇAYI

Güneşli ikindi vakitleri.
Püfür püfür balkonumuz.
Masamızda çaydanlık.
Babam üstüne havlu örtmüş.
Demi iyice otursun diyerekten.
Boğa burcu ve şeker hastası bir babanız varsa o çay donsuz olmaz.
Yanına salçalı biber kavurma ya da alt kattaki yufkacıdan alınıp yapılmış gözlemeler.
En kötü petibör bisküvi.
Allahım o ne güzel lezzet.
Belki de o anın verdiği zevkten yediğimiz her lokma çok tatlı.
Küçüğüm.Annemle ve babamla ablamla çay keyfine ortak oluşum belki de.
Yazları annem beni mutlaka karşı konfeksiyonlara ortacı verirdi.
Sürtmeyeyim diye bütün tatil boyunca.
Ama ne yapar eder o çay saatine müdahil olmayı bilirdim :)
O yüzden evlenirken balkonumun büyük olmasını çok istedim.
Gerçi keyfini süremiyorum o ayrı.
Biz de yazları balkon demek.Akşam çayı demek.Muhabbet demek.
Kuzenim de aşağıdan farkedince hemen gelirdi yukarı.
Zaten gelmeden hazırdı bardağı.
Alışkanlık belki.
İşyerlerinde de mutlaka kendi çapımda yaşatıyorum ikindi çay faslımı.
Zulamdan çıkan nevale.Ve bir bardak çay.
İçerken hep aklıma geliyor o küçüklüğümden kalma çay muhabbetleri.
Herkes o anda ara verirdi her işine.
Hani evde paydos vaktiydi.
Birde saat 3-4 gibi ocakta su kaynıyorsa bilirdim ki yine çay içicez ailecek.
Böyle ufak tefek hatıralar insanın aklından hiç çıkmıyor.
Petibör biskuvi benim aklıma hep babamı getirir.
İkindi çayları babamın bir fantezisi ki çalışırken bile yapardı.
İnşaata sepetle çay bardakları ve termosta çay giderdi.
Giderkende bakkaldan petibör.
O iş hep benim vazifemdi.
O zamanlar saat kavramımda yok ama o vaktin geldiğini anlar eve giderdim hemen.
Annem sepeti hazırlamış.termos hazır.
Petibörü de yolda alırdım doğru babamın inşaatına.
Ben geldiğimde paydos verilirdi.
Ben kenarda payıma düşecek petibörü beklerdim nazlı nazlı :)))
Babamlar içerken ben inşaatları gezerdim.O yüzden mahalledeki bütün evlerin planını bilirim :)
Ben oyalanırken babamlar çayı içer bitirirlerdi, ben nevaleyi toplar doğru eve.
Ertesi gün o vakit yine oyundan kalkıp koşturarak eve.
Düşünüyorumda babamda amma ehli keyif adammış.
Bizde hizmetkarları.
Gittiğim inşaatın müteahhitleri beni hep oğullarına alırlardı.
Yaa babasına çay getiren geliz kız :)
Utanırdım o lafları yiyince ama petibörü kapmadan kaçmazdım bir yere :)
Etesi gün nazlanırdım bazen anneme.O adam beni kızdırıyor diye.
Annem gülerdi ve haydiii derdi işine :)
Gidene kadar diyeceğim lafı düşünürdüm.
Ama tekrarlayınca gelin kız lafı yere bakardım hafiften gülerek.
Geldi geçti o günler.
Şİmdi ne o müteahhitler kaldı.
Ne de babamın çay keyfi.
Zaten bende uçtum o balkondan...

Hiç yorum yok: