7 Temmuz 2009 Salı

GECE YOLCUSU


Ankara da alıştık gece bu saatlere kadar oturmaya.
Şimdi erken kalkamadığımdan gece kuşu modundayım hala.
İyi bir şey mi bilmiyorum.
Herkes uyurken uyanık olmak.
Deniz gibi geceleri de sevmiyorum galiba.
Sevgi dili iletişim olan bir insan olarak geceler bana göre değil.
Herkes herşey suskun.Gizliliği hatırlatıyor bana ve ben gizli olan şeyleri sevmem.
kendimi kitaba verdim iki gündür.
Ahmet Altan nın İçimizde bir yer kitabını bitirdim demin.
Okurken hayran kalıyorum bu adama.
O tasvirler,tahliller,betimlemeler...
İnsanın dile dökemediği hallerini,duygularını,saçmalıklarını öyle güzel ifade ediyorki okurken "yaşa" diyorum.
Gerçi romanlarını daha çok seviyorum.
Geçen endişeli peri mim oyununu başlattı.
Hangi kitabı görseniz bir adam/kadının elinde ,onunla tanışmak isterdiniz gibi bir şey.
Benim aklıma ilk yine Ahmet altan nın kılıç yarası gibi kitabı geldi.
Onu okuyan biriyle o an tanışıp kitabın mütalaasını yapmak isterdim.
Roman okumayı gereksiz bulan ablama o kitabı verdiğimde bir günde okumuş ve ertesi gün öyle güzel kitabı konuşmuştuk ki.Hala hatırladıkça gülerim.
Çok etkilenmiştim karakterlerden,anlatımdan.
Neyse beni tanımıyor endişeli peri ama ben oyununa dahil oldum :)
Neyse birazdan yatağıma geçicem ve uykuya dalmayı bekliycem.
Yarın erken kalkıp yürüyüşe çıksam keşke.
gerçi sıcaklar burnumdan getirmezse.
Niyetliyim lakin.
Allah rahatlık versin.

Hiç yorum yok: