22 Nisan 2008 Salı

DÜŞÜNDÜRÜCÜ...

İSHAK ALATON'UN EYÜP CAN'A MEKTUBU ;

Sevgili Kardeşim Eyüp,
Geçenlerde, Tophane'deki Modern Müze'yi gezdim.
Yoruldum.
Pencere kenarından rıhtıma baktım ve düşündüm. Gümrük antrepoları ve döküntü binaların sıralandığı rıhtım boyu, içler acısı bir durumda...
Deniz kenarı, şehre ve insanlara küsmüş...
Şehrin merkezi ama, bürokrasi işgalinde... İnsanları dışlamış...
Beş altı yıl oluyor, Sammy Ofer isimli bir adam, bizim Mehmet Kutman ile bir olup,buraya milyar dolarlık bir yatırım yapacaktı...
Rıhtım canlanacak, yabancı bandıralı gemiler binlerce turist getirecek, Kapalıçarşı pazar günleri bile açık tutulup, ekonomiye katkı sağlayacaktı.
Olmadı.
Medya ile bürokrasi el ele verdiler, bu projeyi önlediler.
Neden?
Ofer Yahudi! Olmaz!
Yahudi'ye mi yedireceğiz burayı?
Aradan yıllar geçti. Mezbelelik, perişanlık aynen devam eder. Kaderimiz herhalde...
Bugün, Referans'ta Osman Öndeş'in yazısını okudum.
Londra'daki müzeye Ofer'in verdigi 45 Milyon Dolarlık bağışı da okudum.
Aklıma Gülbenkyan geldi. Petrol zengini....
Hani kırklı yıllarda Istanbul'da bir müze yapmaya kalkışmıştı. Türkiye'de doğmuş da, hala memleketini severmiş... 1915'lere rağmen sevgisi azalmamışmış..
Akılsız adam!
Ankara'daki ''vatanseverler'' adamı sopa ile kovaladılar...
Ermeni ya... Olmaz... Doğuştan mundar...
O da gitti Lizbon'da müzeyi inşa ettirdi.
Türkiye kaybetti, Portekiz muhteşem bir eser kazandı.
Geçenlerde, basında, arka sayfalarda tek sütun ufacık bir haber vardı.
Anayasa Mahkemesi, yabancılara gayrimenkul satışını durdurmuş, yasaklamış...
Yaşasın! Memleket işgalden kurtuldu...
Fakirliğe ve akılsızlığa devam...
Bu paranoya, bu yabancı düşmanlığı, bu gayrimüslim düşmanlığı, bu antisemitizm burada devam ettikçe, bizler bu vasatlığa mahkum insanlar olarak, hayatın kıyısında bir yerlerde kalakalırız.
Arada bir, bu topluma ayna tutup, bu önyargıların bedelini hatırlatmanızda yarar var derim.
Sevgilerimle, Ishak Alaton


****
Bazen bende bu konularda çok tıkanıyorum.Paranoya ile fazla iyimserlik arası bir yerde durmak lazım.
Korkmamak ama hep teyakkuzda olmak.
Yazdığı mektup güzel.Yahudiye vermeyip sanki biz mi ihya ettik?
Hayır...
Biz öyle iyi şeyler bilmeyiz.

Hiç yorum yok: