15 Mart 2008 Cumartesi

BAHAR TEMİZLİĞİ

Hayatınıza yeni ve lüzumsuz insanlar dadanıyor.
Ortak geçmişiniz ve hiçbir şeyiniz olmayan insanlar.
Sizi tanımayan; tanımasına imkân ve ihtimal olmayan insanlar.
Bence bir insanın hayatına otuz yaşından sonra yeni insan girmesi, inanılmaz güç.
Bir kere yeni insana açık değilsin.
Hikâyen çok uzun.
Hangi parçasını ele versen, diğerlerinde gizlisin.
Benim hayatımın eksenini 7 yaşından 17 yaşına kadar tanıştığım kadın arkadaşlarım oluşturuyor.
Onlar benim ruhumun içini dışını bilir. Ben ne dediğimde ne kastediyorum, bilirler ezbere.
Ben onları bilirim: Avucumun içi gibi.
Bu ne mene bir konfordur insan hayatında.
Avucunun içi gibi bildiğin insanlarla konuşmak, onlarla olmak.
Yeni insanlarla bitmek bilmeyen engebeler, güven sınavları, yanlış anlamalar, anlaşamamalar; bir dolu iletişim sorunu...
Otuzundan sonra olmuyor, çekilmiyor.
Herkesin hayatında vakit hırsızları vardır. Bir bakarsınız telefon etmiş ve temiz bir yarım saatinizi göz göre göre araklamışlar. Konuşmanın özeti şudur: NE KESTİN KOÇ, NE YEDİN HİÇ.
Ama olan size olur.
Keyif almak nedir hayatta, unutur gidersiniz.
Tüm yaşam enerjiniz kubura boşalmakta gibidir; kanalizasyonlardan akıp gitmektedir.
Bir bahar temizliği için çanlar çalmakta.
Lüzumsuz insanları kapının önüne koymak için.
Onlarla geçirdiğiniz zaman zarfında, vakit kaybettiğinizi hissettiğiniz herkes fuzulidir. Hayatınızda 'fuzuli işgal' yapmaktadır.
Masayı doldurmakta; ama sizi aç bırakmaktdır.
Ruhunuzu didip enerjinizi yok etmektedir.
Sizi sıkanları, anlamayanları, alışamayanları, yeni olup da yoranları, okuyamayanları, yol yakınken kapının önüne koyun.
PERİHAN MAĞDEN / Radikal / 15.03.2008

Hiç yorum yok: