16 Nisan 2020 Perşembe

CORONA YA DA COVİD-19

Monoton hayatımızda telaşlı telaşlı yaşarken lüzumsuz çinlinin biri yarasa yediği için 11 Mart 2020 den beri bütün dünya evinde oturuyor.
Şaka gibi ama degil.
Bu akşam itibariyle ABD en büyük ölüm oranini verdi.onu İtalya ve İngiltere takip ediyor.milletin ağzının suyunun aktığı Avrupa, milletini kendi kaderine bırakıp izliyor.
Geçen geldi aklıma buraya not dusmedigim.
Seneler geçince aaa o günler neydi öyle ya evlerden çıkamıyorduk.maskesiz sokağa çıkmak yasaktı ,yirmi yaş altı ve 65 yas ustune sokağa çıkmak yasak.para cezasi da 3.125₺.
Şaka gibi ama degil.
Maddi ve manevi yönü var.
Sonuçta dünyaya tapulu malimiz gözüyle bakıp iyice pislik yapmaya başlayınca insanoğlu Allah da doğal olarak bastı cezayı.
Ee umumi günahlar umumi belaları çağırır.
Suriyelileri koca dunyaya sigdiramamistik.
Yaklasik bir aydır dünya killetleri evde ve dunya inanılmaz rahatlamış.hava kirliliği azalmış.kaybolan balıklar geri dönmüş.galler sokaklarında keçiler geyikler geziyordu.
Sen dünyada bozguncu mu yaratacaksin derken melekler birşey biliyorlarmis .
Ak parti gerçekten bu süreci harika götürüyor.baska hükümetler varken olsaydı Allah vere cenazemiz yollarda kalırdı.
Yatsı ezanından sonra hemen dua ediliyor bütün Türkiye de.umumi dualar inşallah kabul edilir .
Cuma namazları cemaatle namazlar kalktı.zaten terkedilmisti camiiler.
Yüzümüze vuruluyor herşey tek tek ama anlayana.
Allah'ım bu coronanin hikmetini idrak ettirip bir an önce bu salgını kaldır Yarabbi.
Amin.


13 Haziran 2019 Perşembe

ÖLÜM DEDİĞİN NEDİR Kİ GÜLÜM

Babamı kaybedeli bir sene oldu.
Ölüm üzerine düsünmek,yazmak yasamadan olmuyormuş.
Bir insanın bir yakını vefat ettiğinde kalbine 40 kırık iğne batarmış.Seneler gectıkçe teker teker iğneler dökülür bir tanesi hep kalırmış.İsmi anıldıgında da o iğne sızlarmış.
Arkadaşlarımda görüp şaşırmıştım.babası vefat edeli yıllar gectiği halde konusu acılınca gözleri doldugunda.Meğer o tek iğnenin sızısıymış.
Bir Allah dostuna biri gelir ve der "bana nasihat et,babamı kaybettim".
Allah dostu bakmış ve demiş "babasını kaybedene nasihat ne lazım."
Evet nasihat istersen ölüm yeter sana.
Kıyamet sabahına kadar bir daha artık görüp şakalasmayacagın,hizmetini edemeyecegin,eve gittiğinde yerinde bulamayacagın bir sevgili yakının var artık.
Ölüm;
Okunan selaların birgün senin de anan baban için okunacagını,
Senin evinin de taziye için gelenlerle dolacagını,
Akşamları yatagına yattıgında acaba simdi kabirde ne yapıyor diye düşünüp aglamayı,
Üsendiğin hatimlere sarıldıgın,okuyayım bugun boş gecmesin,ulaşşın kabrine diye hayatına gunluk bir telaş eklemeyi,
Hastanede yatan tanıdık hastalara hep koşup gitmek istemeyi,
Taziyeye gitmek için "aman bi acıları sogusun,sonra ararım,giderim" üşengecliğini  terketmeyi,
Kuran meclislerine gidip "benim babama da okunanlardan gider" düsüşüncesiyle amin demeyi,
O cok yakınına gidip oturdugun kabir topragına senin de bir gün gireceğin gerceğini hissetmeyi,
Bayram arefelerinde kabir ziyaretin oldugunu,
Birinin seni orda hep ama hep beklediğini öğretiyor.
Ölümden sonra evlatlarına nasıl davranman gerektiğini tekrar düşünüyorsun.Ben ne yaptım ölüm yolculuğunda babama,anneme?Evlatlarım da böyle yapsın,yapmasın diyerek pedagoji anlayısın degişiyor.
Bu dünya kısa süreliğine anlamsızlasıyor.
Koskoca bir insan kaybolup gidiyor bu dünyadan...
Yas geciyor gelen gidenle ikramlarla ugrasırken.
Ama sonra özlem başlıyor...
Ölüm o kadar acı bir olay ki Allah bir yakını ölen kulunun ölüm acısını hafifletmesi için bir melek yaratıyor,kulu her aklına gelip ağladığında sırtını okşayıp teselli veren.
Bunu düşünüp hem annen baban hem de kendin için seviniyorsun.Kalanlara bu kadar merhametli olan Rabbim huzuruna gelene ne kadar rahimdir diye.
Rabbim,ahirete göçen anne babalarımız ve akrabalarımızın kabrini nur,mekanını cennet,derecelerini ali eyle.Amin.




ALLAHIN SELAMI

Selamun aleykum,Aleykum selam.
Ne var bunda yuksunecek?
Agzımız mı cürüyor,dilimiz mi aşınıyor?
Okulda velıler arasında rastladım.
Selaaamm...sey sorcaktım.....
Sosyal medya da aynı.selam kızlar,selam millet,naber..
Vermenin sunnet almanın farz oldugu bır ibadet olan selam..
Karsılıklı gözlerin içine bakılarak verıldıgınde gunahların doküldüğü selam..
Selam ibadetıne heveslendırmek icin ilk verenin ecrin cogunu kaptıgı selam.
Tanımadıgın mümin kardesine dua edip esenlik dilemesine fırsat verilen selam.
Yahudilerin en cok kıskandıgı ibadetimiz selam..
"Selamı yayınız" emrinin verildigi bir kutlu ibadet.
Ne oldu sana,nereye attık seni?
Ne abdest ister ne taharet.
İstedigi sadece din sevgisi.
Biraz da  müslüman özgüveni.
Cok mu varoş geliyor,
cok mu demode,anneannen veriyor ya hani,
kro mu geldi kahvede erkekler girdıklerinde veriyor.
Utanıyor musun yoksa Allahın selamını vermekten?
Hadi düşünelim neden vermıyoruz artık hanımlar?
Hanımlar dıyorum cunku erkekler hala verıyor alıyor.
Erkek talebelerım gırdıklerınde ozellıkle dıkkat edıyorum selamsız girmiyorlar.
Gene bır adetımızı yapmakta ve ogretmekte sınıfta kaldık hanımlar.
İslami yasayıstan yavas yavas uzaklastıgımız için.kelime literaturunden de soguduk.
Müslümanız sadece,dındar degıl.
Ne giydiğimiz ne yediğimiz içtiğimiz ne dinlediğimiz ne izlediğimiz hiçbirsey neredeyse dine diyanete uygun degil.
Bası sarıp sarmalayıp altına tayt giyen koca koca kadınları gordugumde bugz ediyordum ta ki erkeklerimize de tayt giydirdiklerinde bu işin bir afet oldugunu anladım.
Mahrem/namahrem anlayısı uctu.erkek arkadası olmayan ezik,kız arkadası olmayan sap.
Yediğimizden gönderelim kokusu gitmiştir anlayısından geldik yediğini filtreleyip bir de konum atıp elaleme gostermeye.
Dul kadınlar üzülmesinler diye hanımından uzak yuruyen merhametten geldigimiz nokta kocişim bana hediye almış bakın diyerek haset damarlarını tahrik etmeye.
Sesinizi yumuşatmayın ayetı gereği konusurken yazmasını agzına alan rahmetliklerden sonra erkeklerle düet yapan kapalı kızlara.
Mübarek ramazan ayını yolculadık.sokaklarda orucunu tutandan baska kimsenin umursamadıgı,umursamadıgı gibi başkaldırırcasına göstere göstere zıkkımlandıgı bir ay gecirdik artık yuzde 99u müslüman olmayan ülkemde.
Bizim içimizi dısımızı bosalttılar..
Dini yasamayınca cümleler de ufak ufak bizi terk etti.
Allah razı olsun dilencilere kaldı.
Selamun aleykum kocakarılara kaldı.
Tarih tekerrür ederse sayet bu ülke de kalacak baska bir,dinini yasayan kavime.
Rabbim uyandırsın,sevdirsin.
Yoksa belediyeyi o alsa neee bu alsa ne.
Din elden ve gönülden gittikten sonra.










17 Ocak 2018 Çarşamba

DİLSİZ CİĞERLER

     Fırsatı bulunca haberlere bakıyorum.iki kız annesi olunca algıda seçicilikden kaynaklı çocuk haberleri dikkatimi çekiyor.
     Bazen okuduğuma pişman olup çıkıyorum.Hemen aklıma şu hadis geliyor.
"Umumi günahlar umumi belaları çağırır"
Malum İstanbul'da bir gecede işlenmeyen günah yok,yok da şu sabi sübyana yapılan işkence ve taciz,tecavüzler kalbi ve merhameti olan bir insanı uyutmaması lazım.
      Efendimiz a.s "dilsiz ciğerlerin hakkından Allaha sığının" derken ne demek istediğini 3.sayfa haberlerinde anlıyorum.
Dilsiz ciğerler; dili olmayan,olsa da konuşup kendini savunamayan ve hatta konuşamayan bebekler,küçük çocuklar,hayvanlar külli masumlar.
     Hasbelkader cep telefonuyla çekilmiş de farkına varılmış vahşetler...
Bir hayvanı öldürene kadar tokatlayıp tekmeleyen cehennem taşları...
Şefkat göstermek için emanetine verilmiş bebeği "susmadı" diyerek duvara atıp öldüren esfeli safilin kadrosu.
Şeytana uyup işlediği günahtan sudur eden yavruyu daha gözünü açmadan battaniyeye sarıp yola bırakan eblehler..
Cahilliyye döneminden ne farkı var bu vahşetin,o zaman diri diri gömüyorlardı şimdi diri diri yola bırakıyorlar..
    Bir kurtarıcı daha gelmeyecek.
Bu vahşetler,bu günahlar,bu isyanlar ve dahi arsızlıklar Gayretullaha dokunmaz mı?
Afrine operasyondan önce milletimize operasyon düzenlemek lazım.
Mesele din iman meselesi de değil,vicdan,ahlak,merhamet meselesi.
Yoksa pkk/ypg,israil,mason/amerika ve bilmemne belalara gerek kalmayacak.
Bu futursuzlukla işlenen cinayetlerin Allahın gazabını çekdiğini rivayetler gösteriyor.
Malum Allah günahkar bir kavmi küffar kılıcıyla da doğrultur,bir münafığı bir acımasız topluluğu musallat ederek de bizi cezalandırabilir.
    Tabii ki edilen dualar,zikirler,okunan kuranlar ve dahi topraklarımızda yatan sahabe ve evliyalar hürmetine erteleniyordur.
Lakin Allah ihmal etmez,mühlet verir.
Silkinip kendimize gelmemiz ve dahi etrafımızı da uyarmamız lazım.
Bir kavme bir afet indirirken bir abidin haline bakıp melekler Allaha sorarlar,yarabbi bu kulunu da mı ? Evet der yaradan,hatta ondan başlayın.çünkü o etrafını hiç uyarmamıştı.
     Bizim dinimizde örfümüzde zulüme sessiz kalmak yoktur.Burdan kudüse sahip çıkarken yanı başımızdaki sabileri koruyamazsak halimiz nice olur?
    Son cümle bir allah dostunun cümlesiyle kapatayım."biz sabah akşam tesbihlerimizi çekseydik,sabah namazlarına kalksaydık,harama helale dikkat etseydik bunlar olmazdı."
Ayağın taşa takılsa kalbini yokla demiş büyükler.
     Kimbilir ihlasla yaptığımız küçücük bir hayır,iyilik ne belalar defedecek.nitekim bir sadaka 70bin belayı defeder derken Sevgili,78milyonluk türkiyenin içinden bu ümmeti kurtaracak bir hayır sahibi çıkmaz mı?
Bir suriyeli yetimin sırtına mont alsak belki o sabinin duasıyla suriye olmaktan kurtulucaz.
Susuz bir hayvana su verse birisi kimbilir hayvanlara yapılan ezieyete keffaret olacak.
Umumi işlenirse bir de bu hayır hasenat...Allah gafur ve rahimdir.
     Üstadın dediği gibi vaktiyle verilmeyen zekatlar seferberlikle elinden alındı,ramazanda tutmadığın farz orucun yerine Allah açlık ve kıtlıkla imtihan etti.
Türkün aklı sonradan gelirmiş derler ben onu şöyle değiştiriyorum,sonradan uyanırız.uyanırız ve  dünyaya bir kandil oluruz.
Bir uyanık ,bütün uyuyanları uyandırmaya yeter.
Bizi uyandır,bizim elimizle de ümmeti uyandır Allahım.amin.



19 Aralık 2017 Salı

EFENDİSİNİ DOĞURAN CARİYELER

    Ahirzamanda cariyeler efendisini doğuracak diyor efendimiz (a.s).Bu mecaz anlamı tefsirciler çocuğunu şımartan anne babalar olarak tefsir etmişler.Allahu alem.
   Bir anne,özel ders veren bir hoca olarak bu konuya sonuna kadar katılıyorum.son zamanlarda velilerle bu minval üzere konuşunca durumun vahametini anladım.çocuklarımız birer paşa birer prenses olmuşlar.bizler de emirlerinde amade kullar.Allah sonumuzu hayretsin.
Çalışmak,sabır,sebat,yokluk,açlık,susuzluk,savaş hali,işgal,ölüm vs bu kavramlar kelimelerde kalmış,çocuklarımız hiçbirşeye kafa yormak istemiyorlar.
Yokluk ve yoksunluk çeken bir nesil olarak çocuklarımıza elimizden geldiğince varlığı hissettirmeye çalışmışız lakin bu arada o yokluğun çocuğa kazandıracağı dirayeti atlamışız ülke olarak.üniversitede cebimde 250.bin tl ile şimdinin 0.25 kuruşumu desem ,bir ay gezmişliğim var.o bir ayın bana kattığı cesareti başka hiçbirşey veremedi.şimdi çocuklar ay sonunu bekleyemiyor.hemen alınacak.hemen yapılacak.sabır ve sebat olmayınca bir çocukta ne oturup anlamadığı konuya çalışıyor ne de bilmediği bir mevzuyu araştırıp öğreneyim kültürüme katkısı olsun diye düşünebiliyor.
Daha doğrusu çocuklarımız düşünemiyorlar bile.karını zararını bilmiyorlar.kaldıki kudüsü düşünsün.
Çantası ağır sen taşı,yağmur yağıyor arabayla götür,hava soğuk çıkma dışarı,hava sıcak evde oyna,bu hafta et yemediler,hiç sosyal aktivitesi yok çocuk atölyelerine götürelim vs vs bu liste varlık durumuna göre uzaar gider.
Yemeği beğenmediğinde kalk sofradan aç uyu dememişiz,açlığın ne olduğunu bilmiyor,su taşımışız yanımızda herdaim susuzluktan dili damağına yapışmamış suyun kıymetini bilmiyor.
Parayla ders alırken erkenden kaçıp gitmenin hesabını yapan,evde öğrendiğinin üstüne hiçbirşey koymayan koyamayan çocuk yarın ülkesinin ailesinin karını zararını nasıl hesaplayacak.
Ailenin sunduğu her imkanı nimet bilmesi gerekirken,vazifeleri diye düşünen bir ergeni kim mutlu edebilir ki.o nimete hürmet etmeyen çocuk büyüdüğünde başına gelen en küçük müsibette Allahtan alacaklı bilecek kendisini.
  Ne olmalı ne yapmalıyız?ben sorunun cevabındayım.
o beğenmediğimiz ümmi anne babalarımızın yaptığını.Elimizde varsa alınır yoksa otur aşağı.
Suyunu kendin taşı,istemiyorsan susuzluk çek.
Şurdan şuraya bişey olmaz yürü,koş.
Psikolojisi bozulmaz travmaya girmez göster savaş resimlerini,bombanın sıcaklığıyla erimiş çocukların fotoğrafını.savaş,işgal denince aklına bu nahoş resim gelir de vatanın kıymetini anlar.
Anlat ölümü korkma,hesap vericez bir gün,onu düşünerek yaşasın.
Yok telefon tablet.çık dışarı akranlarınla oyna,otur kitap oku olmadı gel iş yap evde.
Rahat gaflet doğurur.çocuklar ve büyükler boşluktan işsizşikten nelere saracağını şaşırmış.
Rabbimiz bir işten yorulduğunda diğerine geç diyerek bize yol gösterirken,yoruldun otur dinlen,al eline telefon tablet uzat ayaklarını yatt.bu sene çok çalıştı tatil hakkı çocığun.e zaten çalışmak zorunda,çalışmamak diye bir seçeneği yok ki.ben bilmem ki takdirlik öğrenci oldığum halde bir yaz tatilini evde geçireyim.doğru işe.ordan kazandığını da gene okul masrafına.öyle bisikletti tabletti nerde.
İyi ki de öyle olmuş.olması gerekmiş.şimdi aynı eskiler gibi çocuğa değer verip -bir yetişkin gibi- sen geleceğin annesi babasısın.boş durmak yok.maharetine kabiliyetine göre eline iş vermek,meşguliyet vermek,gerekirse bir işyerinde ezdirmek,çalışmadan olmadığını,boş durmanın ömür zayiatı olduğunu hissettirmek.
Anne babalar olarak kendimize gelmezsek,çoçuk yetiştirmek ile şımartmanın ayrımını gözetmezsek Allah bizi bu sorumsuz nesil ile hizaya sokacak.
Bunun için ilk önce kendimize şunu sormalıyız.ben dünyalıkmı çocuk yetiştiriyorum ahiretlikmi.ben dünyayamı çalışıyorum ahirete mi.helalin hesabı haramın azabı var diyerek israftan kaçıyormuyum ki çocuğum yokluğu bilsin.ben sadaka 70bin belayı defeder diye düşünerek infak ediyormuyum ki çocuğum elindekini paylaşsın,cömertliği bilsin.diploma kabir kapısına kadar deyip kuran ilmi öğrendim mi ki çocuğum dersini,ilmihalini çalışsın.ben bu haramdır Allah hesabını sorar dedim mi ki çocuğum uyanıklığı kurnazlığı kul hakkı bilsin.ben hangi müslüman için ağladım ki çocuğum yanan islam çoğrafyasına üzülsün.benim bu dünyaya gözüm doydumu ki çocuğumdan dünya malına karşı olgunluk bekliyeyim.dertler ekranı kaydırana kadar biz de.ekranı kaydırınca bir de hesabımızda,whatsupda paylaşınca sorumluluğu attığımız için çocuğumuz da dünya yansa kibriti yanmayacak.
Öğrenmediğimiz birşeyi nasıl öğretelim.
Bizim kadar dahi yapmayacaklar,yapmıyorlar.
Hamdolsun ki Allah nurunu tamamlayacak.Neyi nasıl yapmamız gerektiğini bildirecek yollar nasip etsin.yoksa ayette denildiği gibi "bir kere daha dünyaya gönder bizi deyince bu laflar boş.herşey geçti"denilecek.

6 Ağustos 2017 Pazar

KAPAN_A_MAYAN KIZLARIMIZ

Anne olmak zor,kız annesi olmak daha da zor.
Vakti zamanı gelince tesettür çıkıyor karşımıza,diğer bütün yükümlülüklere eklenen.
Yeni pedagoji anlayışı karşımıza dikiliyor hemen.
Çocuğunuzla bağ kurun.ileri git geri git demeyin yoksa çocuğunuz amanın travma yaşar.
Biz hatır hatır dayak yerdik gene de tramva neyim bilmezdik.
Buluğa kadar kafayı kuma gönen biz anneler emir mukadder olunca başlıyoruz sayıklamaya;"ay daha erken mi,okul da var,kendi isteğiyle kapansın,arkadaşları da hep açık,ben zorlamak istemiyorum,zorlarsam nefret eder diye korkuyorum ve daha birsürü şeytanın sağdan üfürmeleri...
Ablacım Allahın emrine kılıf bulmaktansa hadi gel kanayan yaramıza çare bulalım.
Neden kız evlatlarımız kapanmaktan kaçıyorlar?
5 vakit namazı konuşmuyorum bile çünkü daha anne babası başlamamış,ona daha çok var.hele bi ana babası kılsın da buna da sıra gelir.
Evet,anne tesettürlü kızı taytlı müslüman ailelerimiz.
Yazarken öyle dilimi ısırıyorum ki iki kız annesi olarak.bu yazdıklarım hep kendime.
Biz sünnet pedagojisini bilmiyoruz,merak etmiyoruz,okumuyoruz çünkü biz bırak peygamberimizin çocuk terbiyesi meselesini,kendimize düşen sünnetlere bile lakayt olduğumuzdan çocuğumuz yükümlülük çağına geldiğinde nerden nasıl başlayacağımızı bilmiyoruz.
Etrafımda konuştuğum anneler sözlerinin dinlenmediğinden dem vuruyor,ertelendiğinden.
Halbuki Efendimiz (as) bunun kronulojik sırasını verir,nasıl davranmamız gerektiğini söyler.
Hadi çözüm yolları bulalım.
Çocuğumuz 13 yada 14 yaşına gelmeden daha 7 yaşında namaza başlatsak ve dahi önce kendimiz başlasak,evladımızla maaile namaz kılsak.
Yumrta kapıya gelmeden namaz sureleri vesilesiyle ezber yaparken süreleri anlatsak.
İslam şuurunu her vesile ile empoze etsek.
İzlediği diziye yanında burnumuzu sokup "dinen hiç uygun değil dimi annecim,peygamberimiz hiç böyle yapmamış,yaparsak Allah bizden memnun olmaz,sevmediği bir kul oluruz,"
Diye diye her an her olayda dini eksene kaydırsak bakışlarını düşüncelerini.
Kapanmanın gerekliliğini şu tüketim çılgınlığı olan zamanda,güzellik anlayışının görünenden değil de görünmeyenden razı olunacağını,hem etrafımızda pedofillerin cirit attığını anlatsak en sevimli halimizle.
Öyle bir ruhi hazırlık yapmalıyız ki çocığumuz buluğa ermek ve kapanmak için can atmalı.
Açık saçık arkadaş ve ailelerden akıllıca uzak tutulup,kapalı ve dindar takvalı hanımların olduğu ortamlarda büyüse mesela.
Vs vs.bir hocamızın dediği gibi müslüman anne çok uyanık ve çok akıllı olacak.
Kızıyla bağı muhteşem kuvvetli olmalı.
En önemli mesele bu.
Anneyi sevecek ki anne tesettür dediğinde namaz dediğinde haram helal dediğinde yüksünmeden anneyi kırmamak üzmemek için anneyi sevdiğinden dediklerini de gönül rızasıyla kabul edecek.
Anneden babadan nefret eden ters düşen bir evladın denilen emirlere bırakın uymayı sırf o dediği için yapmaması Allah muhafaza bizim için yıkımdır.
Bu yaşıma kadar öğrendiğim en önemli dini bilgi şu;sen kendin takvalı ol gerisini Rabbine havale et.O herşeyi görür bilir yapar.
Çocukterbiyesi hal dili ile oluyor.zaten nasihatin onda biri söz onda dokuzu dua imiş.o birlik kontenjanı tıkabasa doldurduğumuza eminim nutuk çekmeyi seven bir millet olarak.
Bir kere söyleyip 9 defa teheccüd namazında kızımızın tesettürü içşn dua etsek sanırım birleylerden başlamış oluruz.
Sahabilerdne biri birgün Efendimize gelip çocuklarının asi olduğundan şikayetlenince Efendimiz "sen hiç istiğfar çekmiyormusun" ikazı benim için bütün dert ve sıkıntılarıma,çözülemeyen meselelerime serlebha mahiyetinde bir derman oluyor.
İSTİĞFAR....
Sen tövbe ile kendini temizleyip Rabbine has kul olsan o terbiye edenlerin en güzeli olan Rab senin evladını başıboş bırakırmı?
Sen tevbe ile hemhal olsan senin evladını da ilim ehli insanlarla hemhal eder.
Sen tövbe ile yatsan kalksan senin evladın da namazla kuranla yatar kalkar.
Boşuna pedagojiden şundan bundan medet ummayalım.
Rabbim en iyi terbiye edendir.zaten Efendimiz de "beni Rabbim terbiye etti " buyurken bize havale edeceğimiz mertebeyi de gösterir.
Biz anne babalar terbiye ediciler değil terbiyelerinde nezaret edicileriz.Bu yüzden işi Allaha ihlasla havale edip kendi küçük dünyamızda ahirete hazırlanırken bizi izleyen o küçük meraklı gözleri Allah layıkıyla yetiştirir.
Hem de içi dolu bir tesettürle yani başta şal altta tayt yüzde düğün makyajı olmayan getçek bir tesettürle.
Tesettürün bir hanımı,namahrem zehirli bakışlardan ve dahi namahremin bizzat kendisinden uzak tutması olduğunu bilen.
Yoksa kendini göstermek isteyeni hiç bir örtü örtemez.
Bilinçli özgüvenli dindar bir nesil nasip et ey Rab.


4 Temmuz 2017 Salı

DECCAL ELİMİZDE

Hepimizin dilindedir ya hani,Allahım bizi deccalin fitnesinden koru,çoluğumuzu çocuğumuzu..
Sonra git milyarlar ver eline tutuştur deccali,saatlerce baksın baksın baksın.
Evet teknoloji bir nimet inkar edemediğimiz.
Çamaşır bulaşık makinelerinin olmadığı bir dünyayı kadın olarak hayal bile edemiyorum.
Her nimette olduğu gibi cep telefonu nimetini de nikmete çevirdik elbirliğiyle.
Mesafeleri yakınlaştırdı,internet elimizin altında,bilmediğimizi bir tıkla öğrendik öğrenmesine de..
Ahiretin tarlası olan dünya dakikalarımızı da döktük facebook instagram yollarına.
Namahreme eğilecek o başlar saatlerce telefon ekranında büküldü kaldı,ağrıyana dek fik fik o resim senin bu resim benim,haram helal farketmez bak babam bak.
Akıllı telefonum alınmadan önce kocamla vapura bindik onun iş çıkışı.
kafası yukarda bir ben bir de koca vardı çünkü bizim henüz akıllı telefonumuz yoktu.
Eleştirmek kolay da nasıl kurtuluruz bundan?
Elimize yapıştıran zihniyeti,bir bağımlılık olduğunu,konusu açıldığında kınamayı biliyoruz da arkadaş silah zoruyla tutturmuyorlar elimize.
Çocuğu sallamaya giderken bir elime kitabımı diğer elime telefonu alırken zaten safımı da niyetimi de belli ediyorsam fesi önümüze koyup düşünmemiz lazım.
Ümmeti uyutuyorlar hem de zevkle,ümmet kendinden geçiyor beğeni sayılarıyla.
5 vakte 5 vakit katmak şöyle dursun islami siteleri takip edip beğendiğimizde sorumluluğumuzu atmış sanarak,
Allahı zikirle tatmin olan kalpler gezdiği yerin yediği yemeğin resmini koyarak tatmin oluyorsa,
Tesettürün gizlemek manasını bilerek binbir sunumla evini,döşeğini,yemeğini ve hatta kendini "sunumgüzeldir" hastagiyle sergiliyorsa,
Bela ve müsibeti bekleyelim hacı.
Yediği yemeğin kokusu gitti canı çeker diye tabak götüren bir milletten kocişimle dışarda iskender yedik müptezelliğine savrulan milleti artık müsibet akıllandırır.
Teşhis belli tedavi nedir peki?
Tabi ki İRADE.
hani şu bizde olmayan,olunca dağları taşları şeytanı deviren irade.
Msjlarıma baktım şimdi ibadet vakti,çocuklarımla ilgilenme vakti.ömür dakikalarımı ahirete devşirme vakti diye diye bu melunu elimizden bırakıcaz.
Sen güzellikle bırakmazsan Zatı Subhani döverek elinden alır..ama herşey çok geç olur.
Hani çok uyuyana derler ya kabirde bol bol uyursun.
Sen farzlarınla ilgilen melekler beğensin,sen ilmini artır Allah takipçini artırır,ihlasa sarıl Allah dostları seni keşfetsin diye diye kendime terapi yapıyorum.işe yarıyor mu peki?
Ahirette izliycez kaç milyon takipçiyle....