30 Ocak 2009 Cuma

KIZDIRMAYIN PAŞAMI :))

Bu surat neden böyle kızgın?
İgnatus mu ne karın ağrısı erdoğan ı fazla konuşturmuyor çünkü erdoğanın konuşması işlerine gelmiyor.
Hesap sorarlar sonra ona!
Neden konuşturdun diye.
Videoları izledikçe kudurdum.
Hele Erdoğan nın omuzuna elini koyuyor vs.
Ne rahatlık heriflerdeki.
Öldür katlet ondan sonra hakkında bile konuşturma.
Allah israil yönetiminin belasını versin.Amin.
***
Ne kadar insanın gururunu okşuyor bu raconlar.
Gerçi bizimki akıllı.
Sonlara doğru raconu kesiyor.
Konuşuyor,panel bitmek üzere.
İnsanların aklına seçim yatırımı diye de geliyor.
Vatandaşın teveccühüne ne demeli.
O saatte :)
****
Demin patronla konuştum.
Bir müşterimiz aramış.
Gece 3 te köprüden geçememiş trafikten.
Akp ilçe bilmem neyi.
Konuştuk uzunca oldu biraz.
Tayyipin neden bu aralar dünyaya racon kestiğini,Imf ye neden posta koyduğunu,yıllardır ortada olan filistin meselesinde neden bu kadar köpürdüğünü vs.
Patronuma göre :
Amerika,arap sermayesini türkiye aracılığıyla ülkesine aktarmak istiyor.
Arap ve ortadoğu ülkelerinde,müslüman olan sözüne itibar edilen,vurdum mu oturtan -birisine çok benziyor- bir lider oluşturulacak.
Orta doğu zaten çantada keklik.Türk okullarından sebep.
Dün akşamki vakaada endonezya sokağa dökülmüş türk bayraklarıyla.
Türk okullarından sebep diyor.
İlerisini çok aydınlık görüyor patronum.
İnş dediği gibi olur.
Şimdi tayyibin dünki yaptığı erkeklik ileriye dönük mü ?
Bekleyelim ve görelim.
İnş allah be devleti zeval etmez.

29 Ocak 2009 Perşembe

AÇIKÖĞRETİMLİ OLMAK

Türkiyede aöf li olmak tam bir eziyet.
Çok şükür şimdiye kadar açıklamak zorunda kalmadım :)
Memurlar.net te her forumun sonu mutlaka açık-örgün öğretim kavgası ile biter.
Daha doğrusu bildiğin it dalaşı :)
Ben bu konuda inanılmz ortadayım.
Neden?
Çünkü vaktiyle bende aöf okuyanı adam yerine koymaz,iki yıllık mezunları kaale almazdım.
Ne oldu?
Allah büyük :)
2 yıllık mezunu bir aöf liyim :))))
Yaaa..
Allahın sopası yok.
YALNIZ aöf öğretimini çok hafife almışım biir.
Orada okuyan herkes,zannettiğim gibi ÖSS de barajı aşamayan gerizekalılardan oluşmuyormuş ikiiii.
Türkiye de meslek liseli olmak diye bir kavram var artık.
Katsayı mağduru olmak.
KPSS A da ,yüksek puan alan aöf lilerin çoğunluğu bu katsayıcılardan çıkmaktaymış.
Memurlar.netteki kapışma da zaten burdan çıkıyor.
Biz okadar yıl okuduk dirsek çürüttük aöf liler de girip yerimizi kapıyor acısı.
Sanki aöf ye ilkokuldan sonra gidiyorsun:))
Aöf liler de liseden sonra gidiyor.
Onlarda seninle KPSS de aynı kitapçığı çözüyor.
Ben şunu anladım bu yaşımda.
Birine eğitimiyle ilgili birşey soruyorsan türkiye de ,hikaye dinlemeye hazır olcan.
Kendimden biliyorum:))
Yani bu adam hangi şartlarda okumuş,hangi hakları yada mağduriyeti olmuş,okumakta gözü gönlü varmıymış,yoksa zaten bir baltaya sap olacak zekası yokmuymuş vb.
Aöf mi?- oo yata yata okuyun anasını satayım.
İmam hatip limi?- imam olmayacaktın madem o okula niye gittin canım sende.
Ha ben ilkokul 5 ten çıktım dedim ki kendi kendime - ulan ben imam olayım.Benden de zaten şahane imam olur.Koşa koşa gittim ihl ye.
O değil de aöf de artık katsayı mağduru,zehir gibi meslek liselilerin varlığı konuşuluyor forumlarda.
Seninle aynı sınavda 40 net fazla yaptığı halde senin girdiğin yere giremiyor bu adam ya.
Şimdi sen ona" Ben öss de soru yaparken sen nerdeydin" diyemezsin!
Sen yaptığın kadar puan alırken,onlar kırılan puanlarına ağlarken sen hangi cehennemdeydin?
Tabi şuda var canım ülkemde.Normalde kıçını yırtsa yapamayacağı şeyleri,hazır bir mağduriyet var,ona sığınayım mantığında olan insancıklar da var.
O değil ben ilk hayal kırıklığımı 2 yıllık okulda türk dili dersinde bir parçayı okuyamayan çocuğu dinlediğimde yaşamıştım.
Nerdeyim lan bennnn demiştim.
Barajı kıt kanaat geçen insanla aynı sırada olmak da tamamen kader.
Üzerinden 10 yıl geçti hala yarası kapanmadı,forumlarda dolaştıkça da kapatmıyorlar.
Yok kardeşim bu ülkede 4 yıllık mezunu olucan ama örgün eğitimli olcan.
Yoksa aöf de,KPSS de ve ya herhangi bir sınavda derece yap.Olmuyor.
Forumlarda herkes sidik yarışı yapmış.Ben aöf liyim şu oldum, ben örgünüm bu oldum.
Hani kim daha çok kariyer etmişse onun eğitimi daha efdal.
Yapma ya!!
Zeka testi mi bu?
Er meydanı hayat kardeşim.Alabildiğin eğitimle neler yapıyorsun sorun bu?
Her türlü klas ünv yi bitirip de birşeyler yapamıyorsan,hiçbirşeye katma değer katamıyorsan,istediğin kadar aşağıla aöf yi.
Yine aklımda neler vardı yazacak uçtu gittiler :)
Femde hocalık yapan arkadaşa sordum " ya tekrar girsek böyle olmayacak,aöf li olmuyor,katsayı kalkacakmış hem?" cevabı çok manidardı :((
"Zehracım hiç boşuna uğraşma,köprünün altından çok su aktı,bizim zamanımızdaki öss değil."
Böylelikle aöf li olmaya,onunla yaşamaya alışmaya çalışıyorum :))
Ünv ye hazırlanan çocuk gördüm mü yakasına yapışıyorum...ıçarken bile test çöz,bir yılını bu işe ver,adam gibi bir 4 yıllık kazan aksi halde çok zor diye diye beyinlerini yiyorum.
Keşke ak sakallı bir pir-i fani, 1999 yılında beni böyle köşeye çekip "kızım bir yıl daha bekle,kızıpta ben bu puanla evde oturmam lan deme,bir yıl daha çalış,sistem oturur sende daha iyi pekiştirirsin,kırılacak puanını da bilirsin ona göre çalışırsın,gitme" deseydi.
Tabii ki o sakallı moruk gelmedi :(((
Ve şuan benim aöf derslerine çalışmam lazım.
Okul bittikten sonra tekrar çalışmam lazım.
Ondan sonra o çalıştıklarımı başka bir işyerinde pratiğe dökmem lazım.
Ondan sonra yabancı dili halletmem lazım.
Ondan sonra 35 yaşıma gelicem ve çocuk doğurmam gerekecek.
Ve herşeye geç kalmış olarak bu hayata veda edicem :))
Ha geç kalmış ama emeline ulaşmış mı.
Yoo orası da kesin değil.
Maksat yılların geçmesi işte.
Yaa birde derler üniversite sınavı hayatın sonu değil diye.
Doğru sonu değil.
Sonun başlangıcı :)))))

27 Ocak 2009 Salı

HZ.PEYGAMBER VE MİZAH

Cabir in anlattığına göre Peygamberimiz hz.hasan ve hz.hüseyin i sırtına bindirir ve "deveniz ne güzel deve ,siz de ne güzel binicilersiniz "diyerek onları taşır.
Ve yine hz.hasan ı "yaramaz,haylaz" diye çağırırdı.

Enceşe isimli bir sahabi veda haccı dönüşünde Hz.peygamberin hanımlarını taşıyan deveyleri sürmektedir.Yanık sesi ve hızlı ritmiyle söylediği şarkılar develeri çoşturunca,hz .peygamber "ey enceşe Yavaş sür billurları kırmayasın" diyerek hanımların nazik olduğunu ve incinebileceklerini ima ederek şaka yapmıştır :)))
Horoz kurban etmek isteyen Bilal e "Bir müezzin diğer müezzini kurban eder mi" ve
acele çağırttığı bir adamın yeni banyo yapmış halde geldiğinde işini aceleye getirdiğini söyleyerek şaka yapmıştır :)))
****
bu ve diğerleri buradaki kaynakta.
Ben tee ne zaman Nuayman isimli sahabenin yaptıklarını öğrenmiştim.
Bu konuları lisedeyken çok merak ettiğimden.
Çünkü biz gülmekten abdestlerimizi kaçırdığımızdan :))))
Sahabelerde de esprili,şakacı insanlar yokmuydu diye çok araştırmıştım.

26 Ocak 2009 Pazartesi

YİNE ANNEMLERDEYİZ

İki haftadır gitmediğimiz için annemlere,bu sefer iyi hazırlanmışlar.
Ben hep derim.
Arayı uzatıcaksın ki kıymetli olasın :)
Balık ya da haşhaşlı çörek tercihimizi sordular.
Balık eve getirilmez ama çörek pazar sabahına bize kahvaltılık olur.
Tabi ki çörekti tercihimiz kocayla.
Mayalı hamuru açıyor içine haşhaşı serpiyor.
Kenardan yuvarladıktan sonra oluşan ruloyu tepsiye göre tekrar sarıyor.

25 yıllık davlumbaz kafayı yemiş artık :)
kenarları tam pişirmiyor.
Sıcak sıcak yiyoruz.
Ablam bu sefer özlemiş bizi :)
Yaptığı tatlıdan anlıyorum :)
pandispanya,üstüne cezerye üstüne de muhallebi.
Annem ve ablamın bize özel birşeyler hazırlamaları çok ama çok hoşuma gidiyor.
Ellerine sağlık.
O akşam amcamın kızı da gitmemize yakın aşureyi pişirdi.
resmini çekmeyi unuttum.
O da muhteşemdi.
Bir kavanoz var evde.
Gidip gelip yiyoruz.
O kadar şişiyoruz ki cmt akşamları eve yürüyerek gelsek anca rahatlarız.
Bu kadar cmt haberleri.

24 Ocak 2009 Cumartesi

ABİDİN! MUTLULUĞUN RESMİ BURADA


Mutluluk bu işte.
Akşam sevdiğin insanla işlerini bitirip,
Güzel bir filmi bilgisayara takıp,
kuruyemişinle birlikte
çayını yudumlamak.
Abidin,
Bu kıyağımı unutma :)))

23 Ocak 2009 Cuma

BU ÜLKEDE ÖLMEKTEN KOLAY NE VAR

Evet bu ülkede.
Gazetelere baktım.Vahşet.İpsiz,sapsız,şerefsiz insanlar.
Normal yoldan da öldürülmüyor artık insanlar.
Yok başları ezilmiş,yok kafaları kesilmiş.
Merhamet olmadıktan sonra gerisi geliyor.
Uludağda ölen 19 yaşındaki çocuk,genç.
Erkek kardeşimden 5 yaş küçük.
Donarak öldü,ölümünü bekledi.
Msjlar atmış arkadaşına.O arkadaşının yerinde olmak istemezdim şimdi.
Allah sabır versin.
Bu kadar kolay işte ölmek yalnız ve güzel ülkemde.
Millet bir bitli kedi için seferber oluyor öteki ülkelerde.
Bizde insan için götünü kaldıramıyor bürokrasi.
Düşününce tansiyonum düşüyor.
Başıma gelmedi böyle trajik olaylar hamdolsun.
Ama hep teyakkuzdayım.
Yolda,orda burda görsem mutlaka müdahil olurum.
Ne kadar çevremdekiler bulaşınca başına kalır dese de.
Haksız da değiller.
Bu ülke bunu da yapıyor,yardım edenler bir güzel cezalandırılır.
Empati yapıyorum hep.Herşeyde.
Ve vicdanım kaldırmıyor.
Annem babam yaşlı,erkek kardeşim çok hoyrat,fevri.
Başlarına birşey gelmesinden korkuyorum ve o emsalde olan insanlara bir şey olduğunda benimde var ailem onlara da yardım eden olmasın mı diyorum.
Hiç unutmam.
Akşamları evin oradaki parkta her akşam gençler dalaşırdı.
Dinlerdim kardeşimin sesi varmı o gürültüde diye.
Ceple arardım nerdesin diye.
Olay mahallinden uzaksa sorun yok.
Ama bir gün sesini duydum.Ve o an inanılmaz korkuluydu.
Annemim yüzünü hiç unutamıyorum.
Teyzemlerde misafir.
Allahtan babam uyuyordu ve allahın işi hiç uyanmadı.
Yani herkesin başına herşey gelebilir ve allah hayırlı insanlarla karşılaştırsın diye dua etmekten imtina etmemek lazım.
İşten eve akşamları yürürken,belanın insana ne kadar da yakın olduğunu hep hissediyorum.
Mühit biraz da alengirli ise ayetel kürsi okumaktan iflahım kesiliyor.
Kaygı eşiğiniz birazcık düşükse,tamam.
Halbuki bugün güne güzel başlamıştım.
Hevsliydim bugünü yaşamaya.Yine de hayırlısı diyorum.
Herşey insan için.
Allah kaldıramayacağımız yük yüklemez.
En iyisi gazeteleri okumamak.

22 Ocak 2009 Perşembe

ÇAMLICADA DONMA KEYFİ

Pazar günü gözümüzü açar açmaz uyanmadığımız için kocayla benim hafif bir başağrımız vardı.
Uyan kalk saat kaç,hıımm erkenmiş gene yat,uyan geri yat uyan geri yat denge bozuldu ve başımız bizi o gün rahatsız etti bayağı bir.
Hava çok güzeldi.
Dedik bugün çıkalım dışarıya.
Nereye ,çamlıcaya.
Yürüyerek gittik.hem semti tanımak hemde ısınmak için.
Lakin çamlıcaya çıktığımızda malum tepe olduğundan,benim kıçım dondu.
Zaten simitleride bozmuşlar.
Çamlıcanın simiti için herkesi satarım :)
Amcakızıyla diyet ayağına çamlıcaya tırmanır,oturunca da dayanamayıp simitleri mideye indirirdik.Bir poşette eve.
Kazancımız sıfır :)))

Her zaman bu manzaraya bakarım ve annemlerin evini çıkarmaya çalışırım.
Netice fiyasko.
Her ev tanıdık,annemlerin evi o arada da hangi arada yaaa.
Bu arada kocayı beklerken yanımdan bir grup geçti.
Konuşmalar aynen şöyle:
-bize ne zaman sıra gelir dedim,Bugün çok yoğun dediler,ama biz belediye çalışanıyız deyince 15 dk sonra çağırırız dedi.
Onlar güldüler ama ben arkalarında kallavi küfürleri sıraladım :))

DEVİR İŞLEMLERİ TAMAM

Cumartesi gübü müşavirimizin yanına gittik küçük patronla.
2008 i 2009 a devrettik.
4.devir teslim törenimizde bitti ogün.
Hesapları karşılaştırıp yeni yıla giriyoruz.
Saat 3 buçuk gibi eve geldim.
Sanki sokakta biri dürtmüş gibi,buzlukta aylardır- ani gelen misafir için- sakladığım kurabiye hamurlarını eve girer girmez tepsiye koydum yallah fırına.
Yanına da çay.
Gazetelere dalınca biraz fazla kızardılar.
Nasıl olsa misafir geleceği yok.
Yiyelim gitsin dedik :)
Bu aralar biraz zayıf kaldık ya boğaz konusunda.
Aman formdan düşmeyelim :)
Akşamına da alman yapımı "benim çılgın türk düğünüm" filmini izledik.
Benim hoşuma gitmedi.
Türkleri ırkçı,görgüsüz kaba göstermişler.
Tamam öyle değiliz demiyorum ama o kadar da değil :)))

15 Ocak 2009 Perşembe

GİRİŞİMCİLİK ANKETİ

  1. Hayal kırıklığına uğradığınızda,bununla başa çıkabilir ve olumlu bir ruh haliyle yeniden işe başlayabilir misiniz?
  2. İlgi odağı olmaktan,kendinizi veya yaptığınız işi satmaktan mutluluk duyar mısınız?
  3. Sizin için organize olmak kolay mıdır?
  4. Hayatınızı nasıl kontrol edebileceğinizi ve disiplin altına alabileceğinizi biliyor musunuz?
  5. Kabul edilebilir bir seviyede risk almaya hazır mısınız?
  6. Yaratıcı yönünüzü nasıl gösterebileceğinizi biliyor musunuz?
  7. Hayal gücünüz var mı?
  8. Olumsuz gibi görünen bir takım koşulları ele alıp bunları fırsata dönüştürme becerisine sahip misiniz?
  9. Cesur ve sabırlı mısınız?
  10. Kendi işinizi kurduğunuzda yüzyüze kalacağınız özgürlük kısıtlamalarını ailenizle birlikte göğüsleyebilecek misiniz?
  11. İnandığınız şey uğruna savaşabilir misiniz?
  12. İnsanları sever misiniz?
  13. Daha önceden bir yönetim deneyiminiz var mı?
  14. Sıradanlıktan nefret eder misiniz?
  15. Güvenilir misiniz ve kendinize güvenir misiniz?
  16. Birine veya birşeye gerçekten inandığınızda,diğer kişilerin yargılarını gözardı edebilir misiiz?
  17. İnsanları etkileme yeteneğine sahip misiniz?
  18. İnsanlar sizi çoşkulu ve hayat dolu biri olarak tanımlayabiliyor mu?
  19. Zamanınızın çoğunda yalnız çalışma fikri hoşunuza gidiyor mu?
  20. Telefonlara çıkıp,yabancı insanlarla konuşmak hoşunuza gider mi?
  21. Sabahleyin erkenden olumlu bir ruh haliyle uyanır mısınız?
  22. Finansal durumunuz tutarlı mı?
  23. Harekete geçmeden önce ev ödevlerinizi yapmaya isteklimisiniz?
  24. Kolay sıkılır mısınız?
  25. İlişkilerinizde sinirlerinize kolaylıkla hakim olabiliyor musunuz?
  26. Kendinize gülmeyi becerebiliyor musunuz?

Kendi işini kurmayı düşünen kişilere yol gösterici nitelikte olan bu sorulara genellikle olumlu cevap verilmesi durumunda başarılı bir girişimci olunacağı belirtilmektedir.

****

Üşenmedim yazdım soruların hepsini.

Girişimcilik dersimden bir anket.Ben bu dersi hiç sevmediiiim :(((

Böyle soruları çok severim ama cevaplarım hep uzun olur :) şıklar bana göre değil.

Birde ben kendimi herhalde tanıyamıyorum.Ya da duruma göre acayip değişen sorular var.

İkna yeteneğimi yakınlarıma sonuna kadar kullanırım,tehdit şantaj allah ne verdiyse ama yabancılara ilişmem.Şimdi ben iknacı biri miyim?

İnsanları sever misiniz sorusu ayrıca çok komik :)) Çok seviyom insanlığı :)))))

Sinirlerine hakim olabilme sorusu mesela.Ne kadar sinirlendiğime bağlı?ya da ortama.Yani beni ezip geçecek bir ayı varsa karşımda tabii ki otu dolanırım.Ve ya az kızdıysam rol yaparım çok kızdıysam ortalığı resmen batırırım :)Karşımdakine,duruma,samimiyete bağlı bir olay.

Telefona çıkıp yabancılarla konuşmak niye hoşuma gitsin ya, ben sapık mıyım :)))

En önemlisi kendiniz satmaktan mutluluk duyarmısınız soru çok fena.Değil mutluluğu öyle yapanları eşşek gibi dövmek isterim içten içe.Gerçi öyle olanların mayaları belli olur.Mümkün olduğunca onları rezil etmek,küçük düşürmek için elimdeki bütün kartları oynarım.Satmayın kendinizi kardeşim.Herşey belli zaten.

A.R.O.G./GÜLMEK GÜZELDİR.

Ne zamandır merak ettiğim,kiminin gülmekten karnının ağrıdığı,kiminin yarıda bırakıp çıktığı,bu yüzden benim gerçekten ama gerçekten çok merak ettiğim filmle tanıştık dün akşam.
İşten çıkınca hava çok rüzgarlıydı.
Ve benim dün bel fıtığı korkum azmıştı.
Evet bel fıtığı ağrısı değil,olma korkumdan kaynaklanan ağrılar :)
Dedim herhalde bugün yatar.
Ufaktan da yağmur atıştırınca.
Zaten koca hava olaylarından dolayı aktivite iptal etmeye pek teşnedir.
Eve girince hafiften dış elbiseleri çıkardım.
Hani nötr olma duygusu.
İstersen gitmeyiveririz.
Şimdi başörtüyle beklersem çok hevesli olma halinde olurum.
Belim de ağrıyor.
Her adımda belimi dinliyorum.
Neyse salatayı yapıp yemeğe oturduk.
Koca da üstünü değiştirmedi.
Demek ki gidiyoruz.
Hemen capitol arandı,biletler rezerve edildi.
Nihayet capitoldeyiz.
Yarım saat var filme.
Ne yapalım?
D&R tabii ki.
Girdik ve hemen karşımızda ellerinde patlamış 2 milyona cd ve 2,5 milyona dvd ler.
Hemen aradık taradık varmı adam gibi bişeyler.
2 tane bulabildik zorla.
Damladık hemen sinema bölümüne ama heyhat sigara salonu kaldırılmış :(
Dumansız hayat hesabı.
15 dk koltukta bekledik filmin başlamasını mecbur.
Azdı seyirci.Yanımdaki baba oğul neredeyse hiç gülmediler.
Ben filmi beğendim.
Şimdi insanlar cem yılmaz deyince stand up performansı bekliyor.
Boru mu lan bu.Film.
Her saniye espri olmazki.
Araya kırpıştırılmış sonuçta.
Küfürsüz olması zaten ofsayt.
Küfür bazen öyle yakışır ki filme.
Ben güldüm vallahi :)
Biraz abarttım herhalde ki RTÜK ten uyarı aldım.
Komedi adı altında gittiğim filme fazla güldüğüm için !
Ki ben cem yılmazı gördüğüm anda gülen,onu çok seven biri olarak.
Ben de daha fazla berbat etmemek için günü, sakin sakin izledim filmi.
Vel hasılı kelam.
70 milyonda bir cem yılmaz.
Saygılar sevgiler.

14 Ocak 2009 Çarşamba

BU AKŞAM SİNEMADAYIZ

Ne zamandır aroga gitmeyi planlıyorduk kocayla.
Kısmet bugüneymiş.
Akşam evde yemeğimizi yedikten sonra capitole.
Capitol bizim eve yakındı.
O zamanlar pazar günleri canım sıkılınca,cepte para da varsa vururdum kendimi capitol yoluna.
Tek başına sinemaya gitmek,film izlemek de güzel aslında.
***
Dün akşam bir ünite bitirdim.
uluslararası işletmecilik dersim.
İşyerinde de girişimcilik dersini bitircem inş.
Ne zamandır elimde sevan nişanyan nın kitabı vardı.
Nihayet bitti.
Elimde kalem altını çize çize okuduğum,çok beğendiğim bir kitap.
Dolu dolu.
Şaibeli 1908 ile 1930 lu yıllar.
Yanlış cumhuriyet.atatürk ve kemalizm üzerine.
birara anlatıcam kitabı.

13 Ocak 2009 Salı

CENGİZ HAN


Ne zamandır aklımdaydı bu film.
Cd ci ile tartışmıştık hatta.O vermem diyor ben alayım falan filan.
Biz kiraladıklarımızı hafta sonları geri götürüyoruz,yani bir hafta kalıyor film elimizde.
Bu yüzden yeni filmleri vermiyor bizimki.
Bu film Moğol üçlemesinin ilk filmi.
İkincisi çıktığı için birinciyi kaptık.
Timuçin büyüyor ve koca moğol imparatorluğunun başına geçiyor.
Filmi anlatan yazı güzel.
"arkadındaki düşmanı hissederken,önündeki düşmanla savaşamazsın"
Kan kardeşi camoka ile düşman oluyor.Sanırım arkadaki düşman o.
9 yaşında eş seçiyor erkekler moğol adetlerine göre.
bana çok enteresan geldi :)
Babası timuçin e diyorki "yüzü tuz gölü gibi dümdüz ve ayakları büyük olsun.ayakları büyük olan eş erkeğine çok zevk verir"
Börte diye küçük bir kız -uyanık aynı zamanda bence- bizim timuçini ayartıyor.
Ve timuçin onu seçiyor eş olarak.
4-5 yıl sonra almaya gelecek eşini.
Tabi kader ağlarını örüyor ki 3 film çıksın :)
Yolda babası-bu arada babası boyun kağanı-düşmanlarının ikram ettiği sütü içiyor ve zehirlenip ölüyor.
Yerine timuçin geçecek ama alavere dalavere başka biri geçiyor ve timuçin için film başlıyor :)
Açlık,kovalamalar,esaret vs.
Bu arada tam karısına kavuşuyor,tekrar kaybediyor.
1100 lü yıllar.
Ben dönem filmlerine tabiri caizse geberirim.
Kiraladığımız 3 filmde dönem filmiydi.
Film güzel.
Üçlemeleri almayı düşünüyoruz kocayla.
Moğol üçlemesi.
Yumurta üçlemesi :)
Koca kabul ederse yumurtayı da bitiririz :)
Süt vizyonda şimdi.
Yumurta yı izlerken hafakan geçirmiştik.
****
Dün akşam izlediğimiz film ise "there will be blood.-kan dökülecek."
Petrol arayan bir adam.
2007 en iyi erkek oyuncu oscarı almış.daniel day lewis.
Oyunculuk gerçekten güzel.
Petrol ve onun getirdiği felaket,içten pazarlıklı genç rahip ile petrolcünün oyunları vs.
Çok uzundu film.150 dk.
Çok güzeldi diyemem.
***
Filmler bitti.
Sıra geldi derslere.
Bugün itibariyle başlıyorum inş.

O.... ÇOCUKLARI

Yine film kiraladık ve dün itibariyle bitirdik.
Doyamıyorum film izlemeye.
Demet Akbağ dan sebep aldık bu filmi.
Ben bayılırım ona.
Onun gibi yetenekli olmak isterdim.
Yukarıdaki sahnede döktürüyor.
Film 1980 li,darbeli yıllar.
Herzamanki gibi solcular çok eziyet görmüş gibi anlatılıyor.
Sinema sektörü onların elinde olunca.
Zaten bunda da işkence eden amir ülkücü bıyıklı.
Böyle ayrıntılar filme karşı beni sinirlendiriyor.
Neyse.
Konu malum.Devletten kaçan solcu bir kadın.Kızı hazan.Koca işkencede.Erkek kardeş öldürülüyor ve snra 5.kattan aşağıya, intihar süsü.
Kadın italyaya mülteci gidiyor,kızı da vaktiyle orospuluk yapan şimdi orospuların çocuklarına bir nevi kreş hizmeti veren mehtap abla (demet akbağ)nın yanına bırakıyorlar.
Özgü namal (donatella) italya da müzik öğrencisi,tercümanlık olayıyla bu halkaya dahil ediliyor.
Sarp var.saffet yani :) güzel oynamış çocuk.bitirimi oynuyor.
Filmde yapı gereği aşırı küfür var.
Öyle böyle değil.Hemde demet akbağ söylüyor.Ama ne kadar yakışıyor :)))
Annemden de duyduğum komik küfürler.
Mehtap abla her küfür ettiğinde ben kahkahayı bastım :)
Saffet ile dona tella aşık oluyorlar.
Bu resmi hususi aldım.
Kocayla bizde pierre loti de oturduk ilk.
O çok sever burayı.
Film ne çok güzel ne çok kötü.
Güzel bir filmdi.
Müzikleri Kıraç yapmış.
Acıklı bir sahnede döktürüyor namussuz :)
Sevdiğim sahneler vardı.
Mesela mehtap anne ile donanın kavga sahnesi.
Dona çocukları arka odaya alıyor.
mehtap anne diyor ki:
"hayatlarında onları arka odaya alacak kimseleri olmayacak.
Herşeyi burda görecek ve öğrenecekler."
Hayati adında bir çocuk vardı.
Kocayla çok beğendik çocuğu.Hem güzel oynamış hemde rolü iyiydi.
Güzel bir akşamdı yani

10 Ocak 2009 Cumartesi

NİKAH,EV,KREDİ,KRİZ,AŞURE

Bugün arkadaşımın nikahı var.
Beyoğlu evlendirmede.
İş çıkışı koşarak pazar yapıcam ordan eminönüne.
Kocayla buluşup nikaha.
Nikahtan sonra da annemlere.
İki haftadır gitmedik.
Hem aşure de var :)
Bugün aşçımız da aşure yaptı.
Resmini çekmek için pilleri yerleştirdim ve 4 pilde bitmiş.
Nikah içinde güya yenilerini atmıştım çantaya.
Birden tepem attı.
Lazım olduğunda makine ,işe yaramadı.
***
Dün akşam arkadaşları aradım.
Konuşmamıştım ne zamandır.
Biri bel fıtığı,hasta.
Öteki ev almışlar onun kredileri vs.
Kriz zaten baş sohbet konusu.
Biraz canım sıkıldı.
Hepsinin işyerinde işten çıkarılmalar olmuş.
Bayağı bir hemde.
Biz de bu hafta hissettik biraz.
Hoş her kışa girişte aynı şey olur.
İnşaat için sakin sezon bu aylar.
Ama sorun da orda zaten.
Mevsimsel mi krizden mi ?
Geçen işyerinden bir arkadaş diyor ki ; geçen sene bu aylar 6 yeni inşaat vardı,bu sene saydım tam 24 tane.
Hava soğuk o yüzden işleri durdu diyor.
Biraz rahatladım duyunca.
İnsan ne kadar işten atılma riskin olmasa da maaş alınmayınca farklı bir durum olmuyor.
Ha para almamışsın ha çıkarılmış evde oturuyorsun.
Hayırlısı.
Gündem karıştıkça karışıyor.
Bir ergenekon bir kriz bir gazze.Dönüp duruyor gündem.
Şimdi sıra gene ergenekonda.
***
Kiralar düştü buralarda.
Bizim evsahibi bile düşündüğü rakamı indirdi :)
Hoş indirmese ne yazar.Etraf boş,sıfır kiralık daire kaynıyor.
İşyerimin etrafı kız gibi evler,bloklarka dolu.Hepsi yeni yapıldı ve boşlar.
Aslında kriz patlamasaydı ne güzel düşük faizlerle herkes ev alabilirdi bu bollukta.
Talep fazla olunca arz arttı.
Arz fazlası fiyatı düşürdü.
Ama bu arada bankalar puştluk yapınca vatandaş eve,ev vatandaşa bakıyor.
Müteahhitlerde ortada aval aval dolaşıyor.
Dün arkadaşta aynı dertten muzdarip.
Karı koca çalışanlar hep aynı nakaratı tekrarlıyor evleri kira ise.
Ne zaman ve nasıl ev alınabilir.
Krediye bulaşmadan imkansız noktasında buluştuk.Ama kredilerde inanılmaz uçtu.
Önceden kirana biraz fazla ekleyip kredi ödeyebilirdin.
Yani eşlerden biri krediye çalışabilirdi bir müddet.
Neyse zaten kocayla her akşam bu mevzu konuşuluyor.
Kocam diye demiyorum akıllı bir erkek :)
Ben bu kocayla ev de alırım araba da :))
Neyse.
Vedalaşalım :)

8 Ocak 2009 Perşembe

GECE MİSAFİRİ


Cumartesi gecesi uyurken birden zil çaldı.
Tabi hayırdır inş nidaları ile kapıyı açtığımızda gelen, tahmin ettiğim gibi erkek kardeşimdi :))
Genelde böyle önceden haber verip ! en uygun anda gelir :)
Yarı uykulu açtık kapıyı.
O da biraz bozuldu haliyle:)
Ya cmt günü,geç yatarsınız diye buralardan geçiyorduk arkadaşlarla bırakın beni zehra ya dedim
diyor kendileri.
O değil bir anda misafir yorganımın nevresimleri yeni yıkanmıştı ve yorganı yastığı bazaya atmıştım, o geldi aklıma.
Yani uykulu uykulu iş çıktı başıma.
Kendisi gece kuşu olduğu için hemen yatması imkansız.
E ne yapalım?
Laptopu verdik önüne :)
Bütün cd leri birde.
Sen oyna bunlarla deyip yatmaya gitmeyi düşündük.
Cem yılmaz cd si de vardı.Hadi açalım en sevdiğim espriyi dinleyelim derken biraz takıldık onunla.
E kardeşimin ağzı durmazki.
Zehra ya yokmu aparatif birşeyler dedi!
Yani?
Sofra istiyor beyfendi.
Hazırladım birşeyler.
Kerata öylede kısmetli.
Kayınvalideden gelen poğoçalar vardı.
Ona herşeyi emanet edip yallah.
Sabah güzel bir kahvaltı yapıp,gazete faslı.
En son kahve ve çikolata keyfi.
Sonra herkes kendi yoluna dağıldı gitti :)

SEN NEYMİŞSİN BE ABİ :)


20 lik dişim :)
Kaç aydır bana eziyet eden.
En sonunda atlatamayıp aldırdığım.
Dikişlerini de aldırdım ve şu an kapanmak üzere.
Koskoca bir kavuk vardı yerinde.
Bundan bir tane daha var.
Gömük.
Kendimi toplayayım onu da kurtarıcam o zindandan :)
Yakında....

7 Ocak 2009 Çarşamba

KESİK BAŞLI TAVUK GİBİ
İnanılır gbi değil.
Şırnak da,devletin parasız dağıttığı tasarruflu lambalar kırılmış.
Niye?
Dinleme cihazı varmış içinde :))
Allahın ayıları....
Lan sen kimsin ki seni dinleyecek devlet?
Ya da ne konuşuyorsun da korktun kırdın devletin dağıttığı lambayı.
Ondan sonra da yok biz ikinci sınıf vatandaşız.
E bu kafayla ben mi olucam öyle.
Tabi ki sen olacaksın.
Yuh ya yuuuh !!!
Tamam ayrımcılığa ben de kızıyorum ama bazen de diyorum bunlar evrimi tamamlamamışlar.
Üzgünüm :(
***
Memurlar.nete bakıyorum arada sırada.
Kocadan sebep biara sardırmıştım.
Açıköğretim forumu var.
Mutlaka sinir harbi yaşayan ve yaşatan arkadaşlar var :)
Örgün ile aöf kavgası her daim vardır.
Gülerek okurum.
Demin gene rastladım.
Karaelmas ünv si bilmem ne dekanı aöf mezunuymuş.
Helal olsun valla.
Ben de okuduğum halde tınlamam aöf yi.
Söyleyemem rahat rahat.
Yani kırışamam ayy ben şunu okuyorum diye.
Ablam gibi diyecem birgün "lise mezunuyum" diye.
Çok acı birşey.
Eğitime bu kadar kafayı takmasaydım keşke.
Rezil oldum resmen.
Doğan avcıoğlu nun karısının röprtjı vardı ayşe armanla.
Kadın neler neler okumuş ama doğan avcıoğluyla evlenince ev hanımlığı yapmış sadece.
Ondan sonra boşanmalar vs.
Bir lafı çok oturmuştu kadının.
Şimdi diyor kesik başlı tavuk gibi ordan oraya koşturuyorum !
Hiç bir şeye yaramadı,yaranamadı.
Bir ömür gitmiş işte.
İnş ben öyle olmam.
Bazen diyorum s.ktr et,al evi yap çocuğu otur evde :)
Bazen diyorum ingilizce kursuna nereye gitsem :)
Bazen diyorum zehra çabalama :)
Zehra da şaştı ne halt edeceğini.
Gazım bir geliyor bir gidiyor.
Rusyadan gelen doğalgaz gibi :))
Bazen kıskanıyorum basitte olsa bir meslek erbabı olana.
Nesin? şuyum.Bitti.
Biz de ise;şöyleydi de böyle oldu da şimdi şunu yapıyorum sonra şunu yapacam vıdı vıdı.
İçimde benim türlü türlü zehra var.
Biri manyak her yere atlamayı herşeyi yapmayı isteyen ve yapacağına inanan bir manyak.
Öteki zehra ise çok kaderci ama kindar.Kabullenmiş gibi görünüp kinini bastıramayan.
Biri hiç bir dünyalık işte gönlü olmayan.Evde ömrünün sonunu beklemeye hazır gariban.
Öteki para bulduğunda soluğu edirne sınırında almayı planlayan sırf bunun için hayalinde paralar biriktiren,rotalar çizen.
Müşfik bir anne adayı da var içmde.Hayalindeki çocuklara don biçen.
Bazen korkuyorum bu kadar istek bu kadar insan bir kafada olmuyor.
Dayanamayıp bağırmak geliyor içimden zaman zaman.
Ama neye kime belli değil.
Her şey hikaye.
Haticeler öldü neticeler kaldı.

6 Ocak 2009 Salı

BAKMAYIN KIZDIĞIMA

Bakmayın kızdığıma Tayyib e
Gene de en yürekli o çıktı dünya kamuoyuna.
Şerefsiz araplara bakınca anlaşılıyor.
Zaten biz müslümanlar nedense bir birlik olamadık.
Yahudiler heryerde olduklarına göre.
Hatta fehmi koru gibi düşünürsek:onlardan habersiz hiç bir yerde hiç birşey olmayacağına göre,seçimler,ayaklanmalar,darbeler vs.
Demek ki bu konuda Tayyib in kaybedeceği bir şey yok.
Savaş malzemesi anlaşmalarına kızıyorum.
Bizim paramızla İsrail kalkınmasın istiyorum.
Evet.
Ama buna karşılık da dünyada sadece filistin katliamına bağıran benim devlet başkanım !!!
Kaldıki biz laik bir ülkeyiz resmiyette.
Yabancı ülke yazarlarının yazılarına bakıyorum Tayyiple ilgili.
Herkesten daha araptı,
Elini taşın altına daha çok koyabildi diyor biri.
İnşallah hayırlısı olur.
***
Öyle ki Yahudiler taşların ve ağaçların arkasına saklanacak ama ağaç ve taş dile gelerek 'Ya Müslim! Ey Allah (c.c.) kulu! Gel, bak benim arkamda Yahudi var, buraya gizlendi, benim arkamda, gel onu cezalandır. diyecek. Sadece 'gargat' ağacı bunu söylemeyecek çünkü o Yahudi ağacıdır” buyuruluyor. (Kitab-ul Fiten H. 2239).
Yahudilerin Müslümanlara yönelik taşkınlık ve zulmü inanılmaz boyutlara varınca, sabır sınırı taşıp artık bu zulme bir dur demek isteyen Müslümanların kendilerini bulup cezalandırmasından çekinen Yahudilerin bulabildikleri her yere kaçıp saklanacağından söz ediliyor.
İsrailde en çok bu ağaç ekiliyormuş :)
****

NASIL BİR YIL OLACAĞI BELLİ OLDU

2009
Nasıl bir yıl olacağı belli oldu.
İsrail ve Filistin.
Kendimi bildim bileli bu iki ülke savaşta.
Kazananı da yok kaybedeni de.
Bir oyun oynanıyor besbelli.
Oyuna getirilen kim,hangi ülke,ya da kimin vatandaşları?
Filistin halkı nasıl oluyorda bu kadar ölümden hala sağ kalabiliyor?
Nasıl bir hükümet seçiyorlar başlarına?
Yıllardır insan yanlış seçim yapar mı?
*
Yahudiler yine insanlığın başına belalar.
Antisemitizm.
Yahudi düşmanlığı çok da uzak değil artık dünya vatandaşlarına.
1945 de kurulan bir ülke israil.
Nasıl da hemen bela olabildi dünyaya.
Bu savaşla ilgili görüşlerim net değil.
Ölümlere üzülüyorum sadece,evet.
Çocuklara,bebeklere,kadınlara,yaşlılara.
Ama o bebeklerin yüzünü,kefenini açarak objektife gösteren babaya da kızıyorum.
Show mu lan bu?
Kime neyi gösteriyorsun?
Kaçıncı çocuğun ölen,öldürdüğün,ölmesine izin verdiğin ve daha ölmesi için doğuracağın çocuklar?
Sorun mu var komşu ülkeyle.
Otur masada bitir sorununu,hallet.
Kaçak oynama.
Kadınını çocuğunu sefil etme.
Açsın,ilacın yok ama roketin var?
Nasıl oluyor bu ya?
Niyetin savaşmak mı,yaşamak mı,yaşatmak mı,cihat mı?
NE?
*
Çok açık niyetle söylüyorum.
Ben bu savaşa inanmıyorum.
Kimse kusura bakmasın.
Tayyip atıyor gene yüksek minareden.
E çok meraklıydın maden müslüman kardeşlerimizi korumaya,kollamaya.
İsrail ile yapılan milyarlarca savaş malzemesi anlaşmaları ne?
İktidardayken olan ve yenilenen anlaşmalar.
Ve bu filistin yeni değil,haberin olmadı diyelim.
G.tünüz yiyorsa iptal etsenize!!!
Meclis kürsüsünden bağırmak sana çok kolay.
-Demin bakım haberlere:dedeleriniz kovulurken size kucak açan osmanlının torunlarıyız biz diyor.
Ne kadar insanı okşayan bir laf.
Osmanlı israille ne anlaşması yapmış acaba,halkı öldürülürken,ümmeti?-
Ya da pazar günü gezme niyetine çağlayan da miting.
Bunlar kolay şeyler.
Yolla herhangi bir derneğe bir kaç milyon.
Vicdanın rahatlasın.
Namazlardan sonra da bir kaç paragraf dua et.
Oldu da bitti maşallah.
Olduk en iyi müslüman.
*
Biz millet olarak ne yapmamız gerektiğini tam bilemiyoruz.
Geçen nihal bengisu yazmış.
Boykot diyor.
En dişe dokunuru,en acıtanı.
Ama öyle iki kişinin yapacağı bir boykot olmayacak.STKlar işbaşına.
Adam gibi bir liste hazırlanacak.Puştluk yapılmadan.
Yani sevmediğin adamın markasınıda yazayım dur oda bitsin.
Norveçte bir belediye başkanı çıkıyor dior ki israil mallarına boykot yapılacak.
Dünya ayağa kalkıyor.
Rice koşa koşa gidiyor norveçe.Tehditler vs.
Adam istifa ettiriliyor.
En azından bir niyet,çaba.
Çok hoşuma gitmişti.
Dese ki ümraniye belediye başkanı:
Ümraniyeliler şu şu malları boykot ediyoruz.
Kİmse almayacak.
Bir anda çığ gibi büyüyecek boykot.
O zaman bir anlamı olur ağlamaların.
Hoş israillileri herkes kolluyor.
Facebook bile filistinlilerle ilgili gruplara uyarı msjı atmış.
Şerefsizler heryerde kollanıyorlar.
Bizim angutlarda hemen atladılar facebooka.
*
Nevzat Hocanın yazısını tavsiye ederim.Eyüp canın yazısı birde.
Kafam karmakarışık.
Kinleniyorum.
Bugün ayaklarım ıslandı karnım şişti hemen.
Gazzeyi düşünüyorum oradakiler ne haldeler acaba?
Benim bu kadarla keyfim kaçtı :(
Allah ihmal etmez ama imhal edermiş.
Yani mühlet verir.
Bence dünyaya verilen son mühlet bunlar.
Sonumuz müslüman hristiyan kafir ayırdedilmeden hazırlanacak.
Allah beterinden saklasın ama.
Sorumluluk var...
Merhamet var...
Kin var...
Kriz var...
Ne hatalar ediliyor ki kimbilir ,allah kimlerle cezalandırıyor müslümanları.