17 Nisan 2009 Cuma

DOĞRU ZAMANDA DOĞRU KARAR ALABİLME

pazar günü annemle ablamlar gelecek.
Çiçeklerimi tekrar aşılayıp topraklarını değiştircez.
Bu ay son aymış,yaz geliyormuş,geç kalırsak tutmazmış.
iki günde bir su dökmekle olmuyor çiçek işi.
Salondaki çiçeklerimin de yaprak uçları sarardı.Niye acaba annem bilir mi ki?
çiçek bakımı mesuliyet işi.
Eğer kurur,çürür kötü olurlarsa insna vicdan azabı çekiyor.
Çiçek açıp kudurduklarında da öyle seviniyor ki insan.
Nihayetinde canlılar.
Çiçek sulama işini bazen kocaya yaptırıyorum.
Ondan bile rahatsız oluyorum.
Çünkü o çiçeklerle konuşmuyor :) döküp geliyor.
Ben bütün sevimliliğimle konuşuyorum.Tabi bu arada ayetel kürsi de okuyorum.
Ne olur ne olmaz.Yazın inanılmaz güzel görünüyorlar.
Hem ne zamandır annemler gelmiyordu evime.İki çene çalarız.
Şimdi iş ikramı onlara yaptırtmak :)
Biraz ağlarsam yapıp gelirler herhalde :)
***
İşler çok fena.
Düzeldi sanki diye düşündüm birkaç gündür ama dişe dokunur bir nakit yok.
Sıkıntıdan kurtulabiliriz ümidini taşıyorlar.
O yüzden beklemedeler.
Ama işçiler olarak biz hep tetikteyiz.
Kaç yıllık eleman herkes.
Ama insanlar maaş için çalışıyorlar ve tek başına çalışan bir aile babasına "bekle,sık dişini" demek biraz zor oluyor.
Karı koca çalışanlar bir nebze daha iyi.
Ama harcamalar ve borçlar da iki kişilik çalışmaya göre ayarlanmış ,e para gelmeyince birinden ,onlar da zorlanıyorlar.
Hayırlısı bakalım.
Gidişat bence iyi değil.
İşten bir arkadaş çıktı.Yeni oğlu doğmuştu.Adamın tam masraf zamanı.Para alamayınca çıktı.
Şimdi herkes de bir sıkıntı var.
Ne yapsak acaba?
İşte böyle zamanlar hayatın dönüm noktaları.
Karar verme aşaması.
Duygusal mı yoksa mantıklı mı düşünülmesi gerektiğini iyice tartacaksın.
Ne vicdanın sızlayacak ne de pişman olacaksın.
Doğru zamanda doğru kararı vermek.

Hiç yorum yok: